Serbest Kürsü Gençlik Çalışmaları Ofisi adına yapılan başvuruda, Pinti Panda (Tuna Akşen), Bufavo (Hamza Çakır), Testo Taylan (Taylan Özgüç Danyıldız), Can Sungur, Cenk Hoca ve Kartal Bulut Doğan gibi isimlerin içeriklerinde; uyuşturucuya özendirme, yasadışı bahis sitelerinin reklamını yapma, dini ve milli değerlere hakaret, çocuklara yönelik şiddet ve tehdit gibi birçok ağır suçun işlendiği öne sürüldü.
Av. Bilal Faruk Aslan: “Bu gibi yayınlar suçun propagandasıdır”
Konuyla ilgili konuşan Avukat Bilal Faruk Aslan, “Söz konusu yayıncılar, milyonlarca takipçiye hitap eden mecralarda artık yalnızca kötü örnek olmaktan çıkmış, doğrudan suçun propagandasını yapar hâle gelmiştir. 13 yaşındaki bir çocuğun ülke genelinde yayınlanan videolarda şiddete uğramasını normalleştiren, başörtüsüne, dini ve milli değerlere, Atatürk’e hakaret eden, uyuşturucu kullanmayı özendiren bu şahıslar hakkında yargının sessiz kalması düşünülemez” ifadelerini kullandı.
Av. Eray Bölükbaşı: “Yayınlar sistematik ve planlı şekilde değerleri aşağılamak üzere kurgulanıyor”
Süreci hukuki olarak takip eden diğer isimlerden Avukat Eray Bölükbaşı ise, yayınların tesadüfi ya da münferit olmadığını savundu: “Bu içeriklerin pek çoğunda sistematiklik dikkat çekiyor. Yasadışı bahis reklamları özel bir plan dahilinde servis ediliyor. Milli ve manevi değerlere sistematik biçimde saldırılıyor. Bu organize hakaretamiz yayınlara karşı organize bir kamu refleksi gerekiyor.”
Muhammed İbrahim Dilman: “Gençliği savunmak hepimizin görevi”
Serbest Kürsü Gençlik Çalışmaları Koordinatörü Muhammed İbrahim Dilman ise olayın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir tehdit olduğunu vurguladı: “Bu yayınlarda sadece bireysel suistimaller değil, toplumsal çözülmeye yol açabilecek bir değer aşınması var. Özellikle gençlerimizin zihin dünyası bu yayınlarla şekilleniyor. Ahlak, vicdan, saygı gibi değerlerin yıpratıldığı, şiddetin ve ahlaki değerleri aşağılamanın normalleştirildiği bu içeriklere karşı sessiz kalamayız. Anıtkabir’e seccade serip günah işlemeyi teşvik eden, çocuk kavgasına dahil olup bir başka çocuğun yolunu çeteleşip kesen ve bununla tıklama peşine düşen sonra da 13 yaşında bir çocuğu darp eden, bunu normalleştirmeye çalışan, yayında kendine enjeksiyon yapan şahısların yayıncılık yapmasının önüne geçilmeli. Öz denetim mekanizması sorunlu yayıncıların yayınlarına engel olunmalı”
Yayıncılık kisvesi altında suç normalleştiriliyor
Suç duyurusuna eklenen deliller arasında, çocuğa yönelik şiddet anları, yayıncıların kumara özendirici sözleri, tehdit, başörtüsüne hakaret içeren ifadeler ve Atatürk’e yönelik küfürlerin yer aldığı videolar dikkat çekti. Ayrıca çeşitli yasadışı bahis reklamlarının ekran görüntüleri ve bağlantıları da savcılığa sunuldu.
Şikayet dilekçesinde TCK'nın 5816, 216, 217, 218, 299, 301 ve 228. maddeleri uyarınca şüphelilerin cezalandırılması talep edilirken, kamuoyuna da çağrıda bulunuldu: “Sanal ortam, gerçek hayatta suç sayılan fiillerin serbestçe işlendiği bir alana dönüşmemelidir. Gençlerimizi, çocuklarımızı ve toplumun ortak değerlerini korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Sanal alemin siyaset üstü bir denetim mekanizmasına ihtiyacı var” sözlerine yer verildi.