Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayeti davasının sanıklarından olan MHP’li Avukat Serdar Öktem’in öldürülmesine ilişkin soruşturma sürüyor. Öktem suikastına yönelik yürütülen soruşturmada gözaltına alınanların sayısı 13’e yükseldi.

Selahattin Demirtaş hakkında kritik gelişme!
Selahattin Demirtaş hakkında kritik gelişme!
İçeriği Görüntüle

Olayın ardından teknik ve fiziki çalışma başlatan ekipler, saldırının siyah giyimli ve kar maskeli beş kişi tarafından gerçekleştirildiğini, zanlıların kullandığı aracın sahte plakalı olduğunu tespit etti.

Talimat yurt dışından verildi iddiası

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün ortak çalışmaları sonucunda, saldırı talimatının yurt dışında bulunan bir suç örgütü üyesi tarafından verildiği ifade edildi.

Adli tıp kurumunun ön otopsi raporunda ise Öktem’in kafa bölgesine isabet eden yaralanma ile yüz ve sol kolundaki yaralanmalardan en az birinin ayrı ayrı öldürücü nitelikte olduğu belirtildi.

Kritik isimdi

6 Ekim’deki silahlı saldırı sonucu öldürülen Öktem, Sinan Ateş cinayeti davasının kilit isimlerinden biri olarak görülüyordu. Öktem, davada dosyaların yeniden birleştirilmesi süreciyle dikkatleri üzerine çekmişti.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, Eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polisin de aralarında bulunduğu 8 kişi hakkında açılan davada, Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi, davanın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesindeki ana dosyadan ayrılan Serdar Öktem ve Eski Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal hakkındaki dava ile birleştirilmesine karar vermişti.

Cinayetten iki gün önce dikkat çeken gelişme

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce birleştirme talebini “Fiili bağlantı yok” gerekçesiyle reddetmişti. Uyuşmazlık üzerine dosya Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderildi. Daire, “Dava dosyaları arasında şahsi, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu” gerekçesiyle birleştirmeye karar verdi.

Öktem’in, İstanbul’dan gelerek cinayeti işleyen ekip ile Ankara’daki şüpheliler arasındaki bağlantıyı kurduğu iddia ediliyordu. ABD’den gelen telefon şifresi yanıtının ardından vereceği ifadenin de büyük önem taşıdığı belirtilirken, öldürülmesiyle kritik sorular yanıtsız kaldı.

Çete iddiaları ve koruma kararı

Öktem’in, Daltonlar Çetesi ile husumetli olan Casperlar Çetesi üyelerinin avukatlığını yapması nedeniyle hedef alındığı da öne sürülüyor. Hakkında koruma kararı bulunduğu iddia edilmesine rağmen suikasta uğraması dikkat çekti. İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 25 Ağustos tarihli yazısında, Öktem’e yönelik “Daltonlar Suç Örgütü tarafından eylem planlandığı” yönünde istihbarat bulunduğu da ortaya çıkmıştı.

Ayşe Ateş’ten uyarı

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, hüküm giyen veya kovuşturması devam eden isimlerden özellikle Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem’in can güvenliğinin sağlanması gerektiğini mahkeme heyetine ilettiğini açıkladı.

Tetikçilerle bağlantısı

Öktem, soruşturmanın tutuklu üç şüphelisi - tetikçi Eray Özyağcı, onu Ankara’ya getiren “Dodo” lakaplı Doğukan Çep ve MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk’ün- geçmişte avukatlığını yapıyordu. Savcılık, bu nedenle Özyağcı ve Çep’in Sinan Ateş cinayetinde kullanılmasında Öktem’in rolü olabileceği üzerinde duruyordu.

ABD’den telefon şifresi bekleniyordu

Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel ile İstanbul’daki tetikçi grubu arasındaki bağlantıyı sağlamakla suçlanan Öktem, gözaltına alındığında telefon şifresini savcılıkla paylaşmadı. kovid geçirdiği için şifreyi hatırlamadığını söyleyen Öktem, yargılama boyunca da aynı ifadeyi sürdürerek, “Hatırlasam dahi söylemezdim” demişti.

Tahliye kararı

Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada karar 2 Ekim 2024’te açıklandı. Mahkeme, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında “Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım”, Aykal hakkında ayrıca “Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak” suçlarından açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verdi. Gerekçe olarak, ABD’ye yazılan telefon şifreleri talebi gösterildi. Mahkeme aynı gün Öktem’in adli kontrol uygulmasıyla tahliyesine hükmetti. Tutukluluğuna yapılan itiraz ise reddedilmişti.

PTS kayıtlarında dikkat çeken detay

Dosyada, Sinan Ateş tetikçisinin kaçırılması sürecinde plaka tanıma sistemi (PTS) kayıtları incelendi. Görüntülerde, tetikçiye eskortluk yapan araçtan şüphelenildi ve bu araçtaki kişinin Serdar Öktem olduğu belirlendi. Öktem’in kullandığı araçla, tetikçinin bırakıldığı Bolu’da MHP Milletvekili İsmail Akgül’ün babasına ait aracın peş peşe kameralara takıldığı tespit edilmişti.

Bahçeli soruları yanıtsız bıraktı

Öte yandan MHP Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısının ardından gazetecilerin, İstanbul’da silahlı saldırı sonucu öldürülen MHP’li Avukat Serdar Öktem’le ilgili sorularını yanıtsız bırakarak, eliyle savuşturdu.

Özel’den Bahçeli’ye: Azmettirenler, susturulanlar MHP’li konuşmayan bir tek sensin!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Şikayet eden CHP’li, şikayet edilen CHP’li, itirafçılar CHP’li, rüşveti alan CHP’li, veren CHP’li” sözlerine Ankara’da öldürülen Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş ve İstanbul’da öldürülen Avukat Serdar Öktem üstünden yanıt verdi. Özel, “Buraya kadar geldi. Öyle, o CHP’li, bu CHP’li, hırsıza CHP’li, yolsuza CHP’li. Kimle konuştuğunuzu, nasıl konuştuğunuzu bileceksiniz. Bakın, bütün Türkiye konuşuyor, birileri susuyor. Ankara’nın ortasında vurulan MHP’li. Vurup da yargılanılanlar mahkemede söylüyorlar MHP’li. Azmettirenler MHP’li. Serbest bırakıldıktan hemen sonra susturulan MHP’li. Susturanlar MHP’li. Konuşmayan bir tek sensin, MHP’li! Bir tek sen!” ifadelerini kullandı.

"Ateş’in davası artık üzeri örtülemez bir noktaya geldi"

Cinayete ilişkin siyasilerden gelen tepkiler dikkat çekti. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Serdar Öktem, Sinan Ateş davasının kilit ismiydi. Tahliye edilmemeliydi ve cezaevinde olmalıydı. Sokak ortasında öldürüldü. Bu cinayet göz göre göre geldi, tıpkı Sinan Ateş’in katledilmesi gibi” ifadelerini kullandı. CHP’li Muharrem İnce ise, “Sinan Ateş davası artık üzeri örtülemez bir noktaya gelmiştir. Bu cinayette adı geçen en kritik isimlerden biri olan Avukat Serdar Öktem’in öldürülmesi, meselenin ne kadar derin ve kirli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur” değerlendirmesinde bulundu. İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez de Sözcü TV yayınında, “Cinayetin önlenememesinin” emniyetteki problemlere işaret ettiğini savundu.

Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Aydın: Biz susuyorsak korktuğumuzdan değil

Gelişmelerin ardından öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in öldürülen Avukat Serdar Öktem'in can güvenliğine işaret ettiği mesajını hatırlatmasından sonra Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Fatih Aydın Ayşe Ateş’i hedef aldı. Aydın, "Kime hizmet ettiğin belli ama bil ki bu dava ne senin algı oyunlarınla kirlenir ne de iftiralarınla sarsılır. Biz susuyorsak korktuğumuzdan değil, vaktini beklediğimizdendir. Günü geldiğinde herkes yaptığının hesabını hem mahkemede hem tarihin önünde verecektir" dedi.

Ateş: Bu işten yırtılamayacağını tarih de zaman da öğretecek

Ateş ise Aydın'a "Bugüne dek dile getirdiğimiz ne varsa 'iftira' dediniz. Neredeyse hepsi yargı kararıyla tasdiklendi. Bize kumpas kuruldu, diyor ama daha kiralık katilin Ahmet Yiğit Yıldırım’ın makam aracıyla kaçırılmış olmasını izah edemiyorsunuz. Böyle havalı cümlelerle bu işten yırtılamayacağını tarih de zaman da herkese öğretecek. Sinan’ı katledenlerle hesabımız mahşere filan kalmadı" diye yanıt verdi.

Kaynak: Haber Merkezi