Avukat Rezan Epözdemir hakkında yürütülen soruşturma, iktidar kanadında sert tartışmalara neden oldu.
Münevver Karabulut, Pınar Gültekin ve Mattia Ahmet Minguzzi davalarında görev alan Epözdemir, 10 Ağustos’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla “rüşvet”, “FETÖ’ye yardım” ve “siyasi-askeri casusluk” suçlamalarıyla gözaltına alındı. Ev ve ofislerinde yapılan aramalarda dijital materyallere el konuldu.
Rüşvet iddiaları gündemde
Soruşturma dosyasına giren tanık ifadesinde, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Cengiz Çallı ile Epözdemir arasında maddi menfaat ilişkisi bulunduğu öne sürüldü. İddialara göre, araçlara konulan tedbir şerhlerinin kaldırılması karşılığında 50 bin Euro’nun iki isim arasında paylaşıldığı, makaron kaçakçılığı davasında ise 150 bin dolar üzerinden rüşvet pazarlığı yapıldığı belirtildi.
Baskı tartışması
Eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, soruşturma sürecinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum başta olmak üzere bazı isimlerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e baskı yaptığını iddia etti. Tayyar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Başsavcıyı yalnız bırakmayın” çağrısında bulundu. Uçum’a yakın çevreler ise iddiaları reddederek Tayyar’a sert eleştiriler yöneltti.
Uçum’un avukatları, Tayyar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, soruşturma sürecine müdahale edilmediği, hakkındaki iddiaların asılsız olduğu belirtildi.
Tayyar’a eski milletvekilleri Metin Külünk ve Mücahit Birinci destek verirken, Uçum’a yakın isimler baskı iddialarını “asılsız” olarak nitelendirdi. Külünk, Epözdemir’in cep telefonunun şifresini vermemesini sorguladı; Birinci ise yargıya müdahaleye izin verilmeyeceğini vurguladı.
‘Net bilgi’ – ‘Net yalan’ polemiği
Tartışmalar devam ederken, gazeteci Sinan Burhan sosyal medya hesabından, “İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e herhangi bir baskı, mobbing, tavsiye ya da telkin söz konusu değildir” paylaşımında bulundu. Şamil Tayyar ise bu ifadeyi “Net yalan” sözleriyle yanıtladı.