PKK üst düzey yöneticilerinden Cemil Bayık, PKK'nın 11 Temmuz'daki sembolik silah bırakma töreniyle ve Mecliste komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden sürece dair açıklamalarda bulundu. "Atacağımız tek taraflı adımlar bitmiştir" diyen Bayık, artık siyasi iktidarın adım atması gerektiğini söyledi.
Yeni Yaşam'dan Nezahat Doğan'ın sorularını yanıtlayan Bayık, şimdiye kadar atılan bütün adımları Abdullah Öcalan'ın "bireysel inisiyatifiyle attığını ve geliştirdiğini" dile getirdi. Bayık, "Hareketimiz de destek oldu. Yapılan budur. Önder Apo’nun ve hareketimizin tek yanlı olarak atacağı adımlar bunlardı. Bunun daha da ileriye taşınabilmesi için Türk devletinin, iktidarının, adım atması gerekiyor. Şimdiye kadar attıkları bir adım yoktur" ifadelerini kullandı.
"Yasayla Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı"
Öcalan’ın güvenlik gerekçesiyle İmralı’da kalabileceğini söyleyen Bayık, "tecridin gevşetildiğini ancak devam ettiğini" ifade etti. Bayık şunları söyledi:
"Yeni adımların atılabilmesi için Önder Apo’nun çalışabilmesi için koşullarının değişmesi ve İmralı sisteminin artık bitmesi gerekir. Tecrit sisteminin lağvedilmesi gerekiyor. Önder Apo’nun yasayla fiziki özgürlüğünün sağlanması gerekir."
"İktidarın adım atmasını bekliyoruz"
Yeni adımlar atılması için diğer taleplerini de sıralayan Bayık, şunları kaydetti:
"Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümü için özgürlük yasalarının çıkması gerekir. Yine demokratik entegrasyon yasalarının çıkması gerekir. Bu yönlü adımlar atılırsa işte o zaman biz yeni adımlar atabiliriz. Atacağımız tek taraflı adımlar bitmiştir. Gerisi iktidarın, devletin adım atması kalmıştır. Şimdi bunu bekliyoruz."
"Süreci ilerletmek isteyen herkesi buna katar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz AK Parti, MHP ve DEM Parti olarak bu yolu beraber yürümeye karar verdik" sözlerini "Olumsuz" diyerek değerlendiren Bayık, şunları söyledi:
"MHP-DEM… 'Biz ittifak yapacağız, bunu geliştireceğiz' dedi. Diğerlerinin hepsini bunun dışında bıraktı. Süreci ilerletmek isteyen biri ne yapar? Herkesi buna katar. Ama Erdoğan bir kesimi dışında tuttu. Amacında çözüm olan bunu yapmaz. İkincisi sadece Kürt, Türk, Arap halklarını esas almak, diğerlerini dışında tutmak çözüme hizmet etmez."
"CHP'yi çözüm dışı bırakmak çözüm istemiyoruz demektir"
CHP'ye yönelik operasyonlara tepki gösteren Bayık, bunları "Provokasyon" olarak niteledi ve şunları söyledi:
"Komisyon kuracağız diyor ama katılması gereken CHP’nin üzerine gidiliyor. Tutuklamalar yapılıyor. Hatta CHP’nin kendisi bile mahkemelik. Çok ciddi. CHP dahil olmazsa -ki Özgür Özel 'Komisyona katılmayı erteliyoruz' dedi- bu komisyon nasıl kurulacak? Nasıl çalışacak? 30 kişiyi gönderiyoruz, silahları yakıyoruz. Komisyonun kurulması gerekiyor. Tam da bunun arifesinde CHP’ye yönelik yeni bir operasyon oluyor. Amacında sorunları çözmek isteyen varsa, toplumun bütün kesimlerini bu çözüme ortak etmek isteyen varsa bunu yapmaz."
Bayık, "Hedef nedir" sorusuna ise "Demek ki çözümü sabote etmek. Zaten pratikte gördüğümüz de o. Amacında barış olan, sorunun çözümü olan kesinlikle bunu yapmaz. Bunu yapmak demek çözüm istememek demektir" yanıtını verdi.
CHP'nin "çözüm dışı bırakıldığını" söyleyen Bayık, "Çözüm dışı bırakmanın anlamı, sorunun çözümünü istemiyoruz demektir. Hem CHP’de hem Türkiye solunda, demokratik çevrelerde Kürtlere tepki yaratılmak isteniyor, bu tarzda yalnızlaştırmak istiyor. Bunu yapmak provokasyondur" diye konuştu.
Bayık, iktidar için "Demokrasiyi ortadan kaldırarak, anayasayı ortadan kaldırarak, yasayı ortadan kaldırarak, bütün muhalifleri baskı altına alarak, iktidarını sürdürebileceğini düşünüyorsa bence yanılıyor. En büyük zararı kendisi görecektir" dedi.
"Bu anayasanın değişmesi gerekiyor"
Bayık'ın ittifak tartışmalarına dair konuşurken "demokratik anayasa" vurgusu yapması da dikkat çekti:
"Kürtler öyle ne birilerinin iktidara gelmesini ne birinin iktidardan düşmesini esas alan bir yerdedir. Kürtlerin amacı Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Onun özgürleşme yasalarının çıkarılmasıdır. Ona uygun bir demokratik anayasanın geliştirilmesidir. Ne iktidarın hizmetine girme ne muhalefetin hizmetine girme. Kim ki bu yönde çaba yürütürse biz onunla birlikte hareket ederiz."
"Anayasa iflas eden bir anayasadır. Bu anayasanın değişmesi gerekiyor" diyen Bayık, "Bu anayasanın kapsayıcı olması gerekiyor. Tek dile dayanan, tek millete dayanan şeyden çıkması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Demokratik siyaset yapmak istiyoruz"
Silahları yakmakla yeni bir dönemi başlatmak istediklerini ortaya koyduklarını söyleyen Bayık, "Besê (Hozat) arkadaş ne söyledi? ‘Biz Türkiye’ye gidip demokratik siyasette yer almak istiyoruz. Ama bunun zemini ve koşulları olmadığı için tekrar geldiğimiz yere gideceğiz.’ Bu arkadaşlar Türkiye’ye gitseler zindanlara atılacaklar. Antiterör yasaları sürdürülüyor. Kesin güvence gerekli. Biz af istemiyoruz. Yasaların değişmesini istiyoruz. Demokratik yasaların gelişmesi gerekiyor. Özgürlük yasalarının gelişmesi gerekiyor."