Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Now TV canlı yayınında gündemi değerlendirdi, soruları yanıtladı. CHP Lideri Özgür Özel, partisinin İstanbul İl Başkanlığına mahkeme kararı ile geçici olarak atanan Gürsel Tekin’in randevu talebine yanıt verdi. Özel, "Ben Gürsel Tekin’e randevu veririm ama ben asli hukuk mahkemesinin, AK Parti’nin hamle mahkemesinin kayyumuna randevu veremem" dedi.

İstanbul İl Kongresi'nin iptal edilmesi ve yönetiminin görevden geçici olarak uzaklaştırılmasına da değinen Özgür Özel, "Bir mahkeme buldular, o mahkemeye dosyayı verdiler ve 15 gün içerisinde tedbir kararı alıp yönetimi uzaklaştırdılar. Amaç ne? Yürüyen kongre sürecini bozmak. Tayyip Erdoğan, CHP’nin il kongreleriyle, CHP’nin genel kuruluyla neden bu kadar meşgul?" diye konuştu.

Özgür Özel’e yöneltilen soru ve yanıtları şöyle:

“Amaç yürüyen kongre sürecini bozmak”

2 Eylül’de yaşananlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Amacı ne, hedefi ne, anlamı ne? CHP’mi, Özgür Özel mi?

"CHP’de geçen sene tüzük değişikliği yaptık ve bu tüzük değişikliğinde bir tartışmayı sonlandırdık. Partinin kuruluş günü 9 Eylül mü, 4 Eylül mü? 9 Eylül 1923 partinin kuruluşuyla ilgili dilekçenin bakanlığa verildiği tarih. Dilekçenin Osmanlıcası da daha sonra Latin harfleriyle yazılmış hali de benim odamda duruyor. Diğer taraftan da Atatürk’ün CHP kurultayını ilk topladığında ‘bu ikinci kurultay’ diyor. Birinci Sivas Kongresi diyor. 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nin yıl dönümü. Geçen sene yaptığımız tüzük kurultayında şöyle bir karar alındı; 4-9 Eylül arası kuruluş haftası olacak ve bu hafta da partinin kuruluş haftası olacak.

Burada bir iktidar hazırlığı var. 15 Eylül bu iktidar hazırlığından rahatsız olanların ortaya çıkardıkları bir teferruat.

2, 2 buçuk yıl önceden çeşitli iftiralarla bir kargaşa yaratmaya çalıştılar, yine olmadı. Bu kez tuttular tedbir, bakın mahkeme kararı değil. Bu mahkeme daha önce 9 kez denendi. Asli hukuk mahkemesi İstanbul’da 70 küsür tane var. Bu tedbir kararını alan avukat bundan bir ay önce kendi adına bir başka asli hukukta başvurmuş, reddedilmiş zaten.

9 mahkeme Ankara ve İstanbul’da geziyor. Bütün asli hukuk mahkemeleri eğer İstanbul’daysa ‘görevsizlik’ kararı veriyor. ‘Bu benim işim değil’ diyor Ankara’ya gönderiyor. Bütün partilerin genel merkezleri Ankara’da, Ankara bakar. İstanbul’dan bakılmaz.

Türkiye’nin dört bir yanındaki herhangi bir asli hukuk mahkemesine başvurarak bu karar alınamaz. Bir mahkeme buldular, o mahkemeye dosyayı verdiler ve 15 gün içerisinde tedbir kararı alıp yönetimi uzaklaştırdılar. Amaç ne? Yürüyen kongre sürecini bozmak. Tayyip Erdoğan, CHP’nin il kongreleriyle, CHP’nin genel kuruluyla neden bu kadar meşgul?

Bu süreç nereden başladı? Bursa’da meczubun biri il başkanımıza hakarette bulundu, o da onu mahkemeye verdi. Mahkeme baktı görevsizlik kararı verdi. ‘Bu parti işidir Ankara baksın’ dedi. Ankara’ya geldi dosya bir yıldır duruyor kimsenin bir şey dediği yok.

Tayyip Erdoğan 3 ayda bir çıkıp ‘Ey Özgür Özel şaibeli kurultaya bir şey söyle’ Sana ne ya, sana ne? Delinin biri bir şey söylemiş o da gelmiş burada durmuş.

Sonra buna bizim içimizden bazı arkadaşlar tuttular ‘Erdoğan’ın bu sözlerine cevap verilmelidir’ diye bir şey başlattılar, oradan da gelinen nokta bu.

Dün pek çok şey söylediniz, pek çok mesaj verdiniz. Onların içerisinde bir ifadeniz var. “Arkadan vuranlarla muhatabız dediniz. Bir kişinin arkadan vurması için size yakın olması gerekiyor. Kim onlar?

Halk TV yayınında arkadan vuranlar diye söylediğim mevzu, biz CHP’liler kavga da etsek yüz yüze yaparız. Arkadan vuranlar var, yere düşesin diye bekleyip yerdeyken vuranlar var diye siyasi rakiplerimize söyledim. MHP ile AKP’ye söyledim, net. Biri arkadan vurma kültüründen geliyor, birisi yere düşene tekme atma kültüründen geliyor. Yaptıkları iş bundan başka bir şey değil. Mertçe karşımıza çıkıp siyasi rekabet yapmak yerine binbir tane yola sapıyorlar. Gelip de bizimle gerçek anlamda mücadele edemiyorlar.

“Kendine çok güveniyorsan koy sandığı millet kararı versin”

Gel kardeşim, kendine çok güveniyorsan 2 Kasım tarihinde koy sandığı millet kararı versin. MHP’nin yöneticilerinin paçalarından pislik akıyor. Gitmiş torbacılarla, katillerle kendi genel merkezlerinin olduğu semtte, kendi Ülkü Ocakları Genel Başkanı vurulmuş, kanı yerde duruyor. O meselenin üzerinde şaibesi olan adamlar, ellerinde twitter ile CHP’nin kurultayına saldırıyorlar. Sen önce yerdeki cenazeni kaldır, arkadaşının kanını temizle önce.

Gelsinler gerçek anlamda bir rekabet yapmak istiyorlarsa Özgür Özel burada. Çok korktukları Ekrem İmamoğlu Silivri’de, onun korkusu hepsine yetiyor.

“Siz 2 Kasım’ı belirleyin, ben de genel başkan olmayayım” dediniz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan buna bir yanıt gelmedi, neden gelmiyor?

Bu konuyu şöyle netleştirelim, sözüm size değil ama maalesef basının geldiği yer bir cümleyi, bir koca röportajdan bir cümleyi alıp o cümle tek başına söylemiş gibi yapıyor. Yapılabilir ama mahsurları var.

Bunu ne sormuşlar da söylemişim? “Bir senaryo var Ankara’da çok konuşuluyor. Sizi bir mahkeme kararıyla partinin başından uzaklaştıracaklar, Ekrem İmamoğlu’nu da hapiste tutacaklar, o sırada baskın seçim yapacaklar” diyorlar ben de diyorum ki, “Seçim yapmaya karar verdiyse hiç uğramasın başka şeylerle, ben o şartları sağlarım. Ekrem Başkan içeride aday olmasın, ben de partinin hemen genel başkanlığını bırakayım yeter ki 2 Kasım’a seçim sandığını getirsin. Sonra diyorum ki, “Partinin başından inerim ama otobüsün üzerinden inmem” Laf bu. Ben bırakır mıyım? Bu noktada, 100 yıl sonra CHP’yi bir kez daha iktidar yapmanın, 47 yıl sonra birinci parti yapmışız. Atatürk’ün partisi 100 yıl sonra bir kez daha iktidar olacak, böyle bir ivme var."

Karşımızda suça bulaşmış, baştan aşağıya paçalarından pislik akan, bu memlekette artık normal bir seçim kazanma ihtimali kalmamış, bunun için her şey, göze almış, gözü dönmüş bir iktidar ve ortağı var. Biz buna karşı mücadele ediyoruz.

Erdoğan: Netanyahu denilen gaddarın kıyımına asla seyirci kalamayız
Erdoğan: Netanyahu denilen gaddarın kıyımına asla seyirci kalamayız
İçeriği Görüntüle

Özgür Özel’den Gürsel Tekin’in randevu talebine yanıt

Siz partide kenetlenme beklerken mahkemenin İstanbul kararının ardından kayyum olarak atanan isim Gürsel Tekin, ağır eleştirilerle istifa etmişti. Siz o süreçte devreye girdiniz mi? Mahkeme kararından bir gün önce toplu aidat ödemesi yaptığı bilgisi var. Gürsel Tekin’in bu karardan ya da bu görevin kendisine geleceğinden bilgisi yok muydu? “Benim için sürpriz oldu” diyor. Gerçekten sürpriz olmuş olabilir mi?

Bunu sizler değerlendirin. Yıllarca aidat ödememiş, istifa ettiğini kamuoyuna açıklamış. Bu karardan bir gün önce aidat ödemiş falan zaten bu görevi kendisi adına, oraya teklif edilme sürecinde bu işler onunla konuşulmuştur. Konuşulmadan olmaz. Kimse kimseyi haberi olmadan bir yere kayyum atamaz. İşin o kısmını tartışmayacağım. Gürsel Tekin ismini de tartışmayacağım. Gürsel Tekin geçmişte partide görev yapmış, hiçbir zaman da partimin büyüğü olarak kamuoyu önünde çatışmak isteyeceğim bir isim değil.

Yerel seçimlerde Kadıköy’de aday olmak istedi, biz 30’lu yaşlarında daha genç bir arkadaşımızı aday gösterince o süreçte sinirlendi, sinirlenince sinirli açıklamalar yaparak, istifa edeceğini söyledi. Ben o dönemde de bu işler gelir geçer, partide emeği olan kişilerin partiden ayrılmalarının çok doğru olmayacağını söyledim ama kendisi istifa ettiğini ilan ederek partiden ayrılmıştı.

‘Bu şartlar altında, bu haksız, hukuksuz, vicdansız, acımasız ve iktidar yürüyüşünü engellemek için partiyi karıştırmaya yönelik karara’ biri lazım, bir parti üyesini alıp oraya koyacaklar. Bunu kabul etmemek lazım. Ben kabul ettiğini duyduğumda dedim ki “partiyle ilişkisini kesmemiz lazım”

Biz tedbirli olarak disipline verdik. YDK ifadesini alacak, o tedbir kararına itiraz edebilir. O itirazın sonucu beklenecek 7 gün içerisinde ancak şu anda partimizin üyesi değil.

Gürsel Tekin açıklamasında, “amacımız partiyi adliye koridorlarından çıkarmak, ortada bir cenaze var o cenazeyi kaldırmayalım da koksun mu?” diyor. Bugün sizden bir randevu talebi olacak. Görüşecek misiniz?

Ben Gürsel Tekin’e randevu veririm ama ben asli hukuk mahkemesinin, AK Parti’nin hamle mahkemesinin kayyumuna randevu veremem. O durumunu netleştirmesi lazım ondan sonra Gürsel Tekin başımla beraber.

“Ortalıkta bir cenaze varsa adalet ve demokrasi cenazesi var”

Gürsel Tekin şunu derse, ‘İstanbul delegelerimiz zaten imzaları toplamışlar. Onlar 15 gün içerisinde il başkanlarını seçecekler bu süreçte bir partili olarak üzerime düşen ne varsa onu yaparım’ ama Gürsel Tekin bir cenazen bahsediyor. Ne cenazesi ya? Bırakırsa kokacakmış. Ne kokması? Herkes ağzından çıkan lafın nereye gittiğini görecek.

AK Parti’ni celladı bir katliam yaptı. Ortalıkta bir cenaze varsa adalet ve demokrasi cenazesi var. O cenazeyi kaldıracaksan el birliği ile gel kaldıralım. Bu onunla mücadele ederek olur, emrine girerek olmaz."

Muhabir: Şevval Dalgıç