Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e ziyaret etti. CHP Genel Merkezi’nde gerçekleşen ziyaret yaklaşık bir saat sürdü. Görüşmenin ardından Özgür Özel ve Gültekin Uysal, ortak basın açıklaması yaptı, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP ile ortak hissiyatları paylaştıklarını aktaran Gültekin Uysal, “CHP ile geçmişten bugüne Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı meydan okumalar hususunda bir ortak paydaş, ortak hissiyatları paylaşarak geldik. Siyasetin mahkeme salonlarına sıkıştığı bir dönemi yaşıyoruz. Beraberinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin özellikle bugün tarihi bir günü. Lozan’ın yıl dönümünde daha da anlamlı olduğunu bir kez daha ifade etmek isteriz” dedi.

“Sorumsuz sözlerin tamamını reddediyoruz”

Gültekin Uysal’ın ardından açıklama yapan Özgür Özel ise özetle şunları söyledi:

“Sayın Erdoğan’dan ‘müjde vereceğim’ dediği bir konuşmasında müjde değil ama adeta ağzına sakız eder gibi 11 kez üst üste Türk, Kürt, Arap dediğini duyuyoruz. Onun üzerinden de iktidara müzahir kalemlerin ve iktidara müzahir konuşmacıların televizyonlarda ya da gazete köşelerinde Türkiye’nin, bölgenin gerçekliğiyle bağdaşmayacak bazı hayaller kurduğunu duyuyoruz.

Lozan’a imzayı atan parti olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasisindeki iki önemli akımın da temsilcileri olarak burada bulunduğumuz bu noktada Türkiye’yi mezhebe dayalı, dine dayalı, onların konfederatif bir şekilde bir arada olduğu gibi tamamen ve tamamen Türkiye’yi istikrarsızlığa ve bugünkü siyasi iklimi de enfekte etmek üzere kurgulanmış bu sorumsuz sözlerin tamamını reddediyoruz.

İtibardan tasarruf etmeyenler, uçak filolarından tasarruf etmeyenler Türkiye’nin orman yangınlarıyla etkin mücadele edeceği ekipmanlardan, uçaklardan tasarruf ediyorlar. Bunun kabul edilir tarafı yok. Henüz yas gününde olmasak bu konuda çok ağır şeyler söyleyeceğim. Hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyoruz.”

Özgür Özel, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Özgür Özel’e yöneltilen soru ve yanıtları şöyle:

“19 Mart darbesi olmasaydı Merkez Bankası istikrarlı şekilde faiz indiriyordu”

4 ayın ardından MB faiz indirimine gitti, nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Merkez Bankası, eğer 19 Mart darbesi olmasaydı istikrarlı şekilde 2.5 puan her ay faiz indiriyordu ve bu sürecekti. Bunu hepimiz biliyorduk.

19 Mart darbesi yapılmasaydı bugün faiz ya 32,5’du ya 35’di. Aksini iddia eden bir kişi varsa çıksın konuşsun. O dönemde Türkiye’nin 150 milyar dolara yakın varlığını bir maliyet olarak milletin sırtına yüklediler. Sadece 60 milyar dolar döviz rezervi yaktılar. Sırf 19 Mart darbesi için.

O günden sonra faizler tekrar yukarı döndü. Hiçbir şey olmasa bu ülkeye 5 ay kaybettirdiler. Bu üç puanlık düşüş Türkiye’nin ne kadar büyük bir kötülükle karşı karşıya olduğunun kanıtıdır.

Türkiye kötü yönetiliyor ve derhal bu kötü yönetenden kurtulmak, Türkiye’yi tekrar düze çıkarmak lazım. Bunun da bir çözümü var o da sandık.

Özgür Özel’den RTÜK’e tepki

RTÜK, Tele 1’e ekran karartma cezası verdi. Ne söylersiniz?

Merdan Yanardağ demiş ki, FETÖ’ye yönelik olarak “Siyasal İslamcı örgütlenme” demiş. “İktidar 15 Temmuz’da Türkiye’yi bir darbeye sürükledi” demiş. Bunun için ceza veriyorlar. Merdan Yanardağ’ın söylediği bu sözde ekran karatacak ne var. Tarihsel bir gerçekliği alenen tekrar etme suçudur bu. 15 Temmuz darbesine bu ülkeyi AK Parti sürüklemedi de 2009 yılında kürsüye çıkıp, “Bunlar gün gelir, en büyük kötülüğü size yapar” diyen Kamer Genç mi sürükledi?

Bu FETÖ denen yapıyla tarihsel husumet içerisinde olan bizler mi sürükledik? Kendi başlarını belaya soktular sonra da darbecilerin karşısında durduk diye önümüzde tebrik kuyruğuna girdiler.

Ekran karartma, bu kanallar açısından birer ceza değildir. Bu kanalların izleyicisine birer cezadır.

Asgari ücret açıklaması

KKTC’de asgari ücret 44 bin, Türkiye’de 22 bin. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hüseyin Baş'tan Müsavat Dervişoğlu'nun miting davetine destek
Hüseyin Baş'tan Müsavat Dervişoğlu'nun miting davetine destek
İçeriği Görüntüle

KKTC’de asgari ücretin 44 bin lira olmasının oradaki emekçiler açısından da yeterli değil ama Türkiye’nin ne kadar kötü yönetildiğinin bir göstergesi olarak ifade etmek lazım.”

Muhabir: Şevval Dalgıç