Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yeni yasama yılının başlaması nedeniyle ilk tören Atatürk Anıtı'nda düzenlendi. Düzenlenen törenin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Genel Kurul’da açılış konuşması yaptı. Meşruiyet tartışmalarında değinen Numan Kurtulmuş, “Meşruiyet tartışmaları yok hükmünde bir tartışmadır. Milletten başka hiçbir gücün bu ülkenin yönetimine meşruiyet sağlamak gibi hakkı olamaz" ifadelerini kullandı.

Numan Kurtulmuş’un konuşmasından satırbaşları şöyle:

“TBMM en zor şartlarda savunan, her zaman milletin iradesinin tecelli ettiği önemli bir demokrasi meydanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın talep ve beklentilerinin dile getirildiği, halkın talep ve beklentilerinin karşılandığı ve ülkenin, milletin ihtiyaç duyduğu yasaların milletin gözetiminde yasalaştığı bir mekândır, bir mercidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu anlamda yasama faaliyetlerinin yanı sıra millet adına denetim fonksiyonunu hakkıyla yerine getiren fevkalade önemli bir demokrasi platformudur. Değerli milletvekilleri, bu özelliklerinin yanında, hiç şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin en önemli özelliklerinden biri de sadece iç meselelere odaklanmak değil, aynı zamanda bölgemizin ve dünyanın meselelerine karşı da milletimiz adına duyarlı bir şekilde hareket etmek olmuştur. Bu çerçevede, özellikle içinden geçmekte olduğumuz bu dönemde, başta bölgemiz olmak üzere dünyada yaşanan bütün önemli gelişmelerde Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerine düşeni yapmış, bu sorumluluğu yerine getirmiş ve dünya parlamentolarına örnek olmuştur.

Bu çerçevede, özellikle son iki yıldır, İsrail'in Gazze işgali başlığı olmak üzere bölgedeki ülkelerin egemenliklerine, bağımsızlıklarına karşı açık ve aleni saldırıları karşısında Türkiye Büyük Millet Meclisi her zaman bir olmuş, beraber olmuş, kenetlenmiş ve bu saldırganlığı, bu barbarlığı ittifakla kınamasını başarmış demokratik bir parlamento olmuştur.

Ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi, bütün uluslararası platformlarda parlamenter diplomasinin bütün imkânlarını kullanarak Türkiye'nin fikirlerini, görüşlerini ve uluslararası alandaki önceliklerini; başta Kıbrıs, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve hukuku olmak üzere her alanda parlamenter diplomasinin imkânlarını kullanarak millet adına dile getirmiştir.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, Türkiye Büyük Millet Meclisi, hiç şüphesiz bu faaliyetlerinin yanı sıra siyasetin de merkezidir. Farklı siyasi partilerin, farklı siyasi görüşlerin bir araya geldiği, görüşlerini müzakere ettiği, görüşleri çerçevesinde mücadele ettiği, gereğinde en sert sözlerle ama en olgun tavırlarla fikirlerini ifade edebildiği bir demokrasi platformudur.

Meclis'te yeni yasama yılı başladı
Meclis'te yeni yasama yılı başladı
İçeriği Görüntüle

Özellikle 28. yasama yılında, 6 siyasi parti grubu ve 5 partinin parlamentoda, 6 partinin parlamentoda grubu olmadan temsil edildiği fevkalade güçlü bir demokratik temsil gücüne sahiptir.

Türkiye'de siyasi meşruiyetin bir tane kaynağı vardır. O da bizatihi milletin iradesidir, milletin verdiği meşruiyettir. Milletten başka hiçbir gücün, iç ve dış gücün, bu ülkenin yönetimine ya da bu ülkeye herhangi bir meşruiyet sağlamak gibi ne bir hakkı ne de bir haddi olamaz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, işte hep beraber, farklı kanatlarıyla, farklı fikirleriyle milletin fikirlerinin tecelli ettiği bir yerdir ve siyasi meşruiyetin de yegâne ve hiçbir şekilde sarsılmaz kaynağıdır. Bunu, bu tartışmalara not düşmek bakımından sizler adına dile getirmeyi, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak başkanı olarak bir sorumluluk olarak telakki ediyorum.

Tekrar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin dördüncü yasama yılında, 28. yasama dönemi dördüncü yılında üstün başarılara imza atmasını diliyorum."

Ne olmuştu?

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack New York'ta 24 Eylül'de düzenlenen "Diplomasi Sesleri: Amerika'nın Dünyadaki Rolünü Şekillendirmek" adlı panelde bir soruya verdiği yanıtta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili dikkat çekici bazı ifadeler kullanmıştı.

ABD Başkanı Trump'ın Washington ve Ankara arasında uzun süredir sorun olan konu başlıklarında çözüm sağlamak için yeni bir yaklaşım benimsediğini belirten Büyükelçi Barrack, "Başkanımız 'Bundan bıktım, ilişkiler düzeyinde cüretkar bir adım atalım ve ihtiyacı olanı verelim' dedi. 'Tamam Sayın Başkan, neye ihtiyacı var?' diye sorduğumda 'meşruiyet' dedi. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16'lar değil. Mesele meşruiyet" dediğini aktarmıştı.

Kaynak: Haber Merkezi