Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Suriye harekat alanlarında 8 Ocak'tan bu yana sürdürülen "tünel imha" faaliyetleri kapsamında, Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 132, Menbic bölgesinde ise 108 kilometre uzunluğundaki tünellerin imha edildiğini bildirdi.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Eskişehir'de bulunan Muharip Hava Kuvveti Komutanlığına bağlı 1'inci Ana Jet Üs Komutanlığında düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuştu.
Aktürk, Hava Kuvvetlerinin 114'üncü kuruluş yıl dönümünü, İstanbul'un fethinin 572'nci yıl dönümünü kutladı, ayrıca Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü tebrik etti.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, terörle mücadeleye, sınırların korunmasına, karada, denizde ve havada ülkenin savunması ile güvenliğini sağlamaya kararlılıkla devam ettiğini vurgulayan Tuğamiral Aktürk, sınır güvenliğine ilişkin şu bilgileri verdi:
"Sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6'sı terör örgütü mensubu olmak üzere 156 şahıs yakalanmış, 1184 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 335, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 34 bin 811 olmuştur. Suriye harekat alanlarında 8 Ocak'tan bu yana sürdürülen 'tünel imha' faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 132, Menbic bölgesinde ise 108 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir."
NATO
Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, ikili ilişkiler ve uluslararası görevler kapsamında, geniş bir coğrafyada dünya güvenliği, barışı ve istikrarına önemli katkılar sağlamayı sürdürdüğünü belirtti.
Zeki Aktürk, "Muharebenin Geleceğini Keşfetmek, Harekat Alanını Şekillendirmede Çoklu Ortam Harekatlarının Rolü" temasıyla NATO müttefiklerinin temsilcileri, stratejik ve operatif komutanlıklarda görevli personelin katıldığı, Genelkurmay Başkanı'nın açılış konuşmasını yaptığı NATO Çoklu Ortam Harekatı Konferansının 22 Mayıs'ta Ankara'da yapıldığını hatırlattı.
Tuğamiral Aktürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"18'inci Balkan Ülkeleri Genelkurmay Başkanları Konferansı, katılımcı ülkelerin Genelkurmay Başkanları ile temsilcileri ve NATO üst düzey komutanlarının iştirakiyle Sayın Genelkurmay Başkanımızın başkanlığında 28 Mayıs'ta İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. Söz konusu konferansa Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz da katılmış ve bir konuşma yapmıştır. Ülkemizin üçüncü defa ev sahipliği yaptığı ve 'Geleceğin Harekat Ortamında İnsansız Sistemlerin Kullanım Vizyonu' temasıyla gerçekleşen konferansta, katılımcı ülke silahlı kuvvetleri arasında işbirliğini geliştirme ve mevcut asker işbirliği alanlarını genişletme kararlılığı vurgulanmıştır."
İsrail
Tuğamiral Aktürk, daha önce olduğu gibi Mescid-i Aksa'da kışkırtıcı eylemler yapan İsrail'in, Filistin halkına yönelik soykırımını sürdürdüğünü ve Filistin topraklarını ilhak ile işgallerini genişletmeye devam ettiğini söyledi.
Can kayıplarının her geçen gün arttığı, hastanelerin yıkıldığı, insanların açlıkla ölüme mahkum edildiği Filistin'de, yaşananların karşısında hala somut bir adım atılmadığını ifade eden Aktürk, "Uluslararası toplum, insancıl ve uluslararası hukuk ihlalini önlemek adına üzerine düşen görevi gerçekleştirerek barış ortamı için kalıcı ateşkesi sağlamalıdır." dedi.
Bakanlık kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Suriye'deki son gelişmelere ilişkin sorular üzerine kaynaklar, daha önce DEAŞ terör örgütüyle mücadele için 5 ülke tarafından ortak bir Harekat Merkezi kurularak çalışmalara başlanması kararı alındığını hatırlattı.
Koordinasyon biriminin Şam'da görev yapması yönünde Suriye'den davet alındığını belirten kaynaklar, şunları kaydetti:
"Türkiye, Suriye ve Ürdün'den müteşekkil Koordinasyon Birimi, 19 Mayıs'ta Suriye'de göreve başlamıştır. Biz de Koordinasyon Birimi için personel görevlendirmesini yaptık. Yeni Suriye yönetimiyle terör örgütü SDG arasındaki mutabakat süreci, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından dikkatle takip edilmektedir. Suriye'de barış ve huzurun tesisi için atılan her türlü olumlu adımı desteklemekle birlikte, bu sürecin şeffaf, kapsayıcı ve tüm tarafların meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktayız. Suriye'de tek bir silahlı yapı olarak sadece Suriye ordusunun bulunması gerektiği ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu konularında tutumumuz değişmemiştir. Süreçte aksamalar, gecikmeler olsa dahi sonuç değişmeyecektir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki Suriye'de adem-i merkeziyetçi, ayrılıkçı gündemlere, Suriye hükümetiyle işbirliği içinde müsaade edilmeyecektir."
Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na dahil olması
Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na (SAFE) dahil olmasına ilişkin sorular üzerine, Ukrayna'daki savaş ve güncel küresel gelişmelere paralel olarak Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların hız kazandığını belirtti.
Kaynaklar, bu kapsamda AB tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar avroluk fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü'nün 27 Mayıs'ta AB Konseyi'nde kabul edildiğini bildirdi.
SAFE mekanizmasının prensip olarak Türkiye'nin de katılımına açık olduğunu dile getiren kaynaklar, ancak tüzükte Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbirin bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ayrıca, maalesef bu süreçte, ülkemiz de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere de şahitlik ettik. Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleriyle Avrupa savunmasına ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum SAFE tüzüğünün müzakere sürecinde birçok müttefikimiz tarafından da dile getirilmiştir. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı müttefiklerimizle SAFE mekanizması kapsamında veya dışında (özellikle insansız hava araçları, hava savunma sistemleri, zırhlı araç ve kara platformları, elektronik harp ve radar sistemleri, mühimmat ve roket sistemleri ile deniz sistemleri alanlarındaki gelişmiş yeteneklerimizle) savunma işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir."