Bakan Göktaş: Tek kişilik hane oranı yüzde 20'ye ulaştı
Bakan Göktaş: Tek kişilik hane oranı yüzde 20'ye ulaştı
İçeriği Görüntüle

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "CHP'nin TBMM'de kurulan Terörsüz Türkiye komisyonuna katılması da samimiyetten değil, mecburiyettendir. Hatta yasak savmak içindir. CHP vaktiyle 6'lı, 7'li masalar kurup DEM Parti'den oy rüşveti almasının mahcubiyeti içinde, çarnaçar komisyonda yer almıştır. CHP, demokrasi istasyonundan kalkan 'Türkiye Yüzyılı' trenini kaçırdığı takdirde sandıkta başına geleceklerin farkındadır" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, 'Terörsüz Türkiye' sürecine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yalçın, "Günümüzün bölgesel ve uluslararası konjonktüründe oluşan karmaşa ve belirsizlik ortamı, insanlığın geleceğine dair endişelere yol açmış, Türkiye'nin iç ve dış siyasetinde temel değişiklikleri zorunlu kılmıştır. Mevcut küresel kaos, sadece uluslararası ilişkilerde kirlilik ve zehirlenmelere yol açmakla kalmamış, kavram ve fikir kirliliğine de zemin hazırlamıştır. Zihinler bulanıklaştırılmış, fikir ve kavramlar iğdiş edilmiştir. Dünyanın geleceğine dair çözüm arayışlarının yerini silahlanma ve güç yarışı almıştır. Küresel aktörler uluslararası hukukun gereklerinden hızla uzaklaşmış, keyfi ve tek yanlı politikalar tercih edilir olmuştur. Kaotik küresel ortam bölgemizde de yeni açmaz ve sorunların zuhuruna zemin hazırlamıştır. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri, varoluş tehdidiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu yüzden Türkiye'de gerek toplumsal düzen gerekse küresel nizam arayışlarına dair genel geçer yöntemlerin terk edilmesi ve köklü paradigma değişikliklerine gidilmesi elzem hale gelmiştir. Türkiye'de de bu bağlamda önce hanelerin ve ev önlerinin temizlenmesi, sonra iğdiş edilmiş, posası çıkmış, kirlenmiş kavram ve düşüncelerin terk edilmesi şart olmuştur" ifadelerini kullandı.

'Terörsüz Türkiye önemli bir kilometre taşıdır'

Semih Yalçın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bu zorunluluklar doğrultusunda 'Terörsüz Türkiye' yürüyüşünü başlattığını kaydederek, "Öncelikle iç barış ortamının güçlendirilmesi esas alınmıştır. Amaç, terörün olmadığı bir Türkiye'nin tesisidir. MHP’nin bu hususta ilham aldığı kaynak kendi şanlı tarihimiz, binlerce yıllık devlet geleneğimiz ve yönetim anlayışımızdır. MHP milletimizin genetik kodlarından aldığı enerjiyle Terörsüz Türkiye'nin hayata geçirilmesi için her türlü fedakarlığı göze almıştır. Terörsüz Türkiye olgusu, Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da koşulsuz desteğiyle bir devlet projesi haline gelmiştir. Son dönemde başlattığımız siyasi faaliyetler ve sosyal etkinlikler sırasında sevinçle görmekteyiz ki Terörsüz Türkiye, ülkenin her yanında coşku ve takdirle karşılanıp desteklenmektedir. Terörsüz Türkiye, 21'inci yüzyılda lider ülke olma yolunda önemli bir kilometre taşıdır. Terörün olmadığı bir toplumsal hayat tarzı, domino taşı gibi öteki bölge ülkelerine de sıçrayacaktır. Terörsüz Türkiye olgusunun gerçekleşmesi, bölge barışının güçlenmesine katkıda bulunmakla kalmayacak, küresel barışa giden yolda önemli bir merhaleye ulaşılmasını sağlayacaktır. Türkiye sadece bölgesel bir güç değil, aynı zamanda süper devlet olmak için her türlü birikime sahiptir" dedi.

'Muhalif partiler karalama kampanyaları başlatmışlardır'

Yalçın, Terörsüz Türkiye'nin, büyük devlet aklı olduğunu belirterek, "Mantığında ve temelinde büyük devlet aklı vardır. Binlerce yıllık Türk tarihinden süzülen devlet felsefesi ve yönetim anlayışı vardır. Buna karşılık, milletin ve devletin ihtiyaçlarını dikkate alan sorumlu politikalarla halkın karşısına çıkması icap eden muhalefet partileri, Terörsüz Türkiye çabalarına destek vermek yerine karalama kampanyaları başlatmışlardır. Bu meseleyi kimi siyasi partilerin kar/zarar hanesine yazma noktasından görmesi, Türkiye'nin bekasına şaşı bakmaktır. Türkiye'nin geleceğini değil, kendi çıkarlarını öncelemektir. Bindiği dalı kesmek, kendi ayağına kurşun sıkmaktır. CHP'nin TBMM'de kurulan 'Terörsüz Türkiye' komisyonuna katılması da samimiyetten değil, mecburiyettendir. Hatta yasak savmak içindir. CHP vaktiyle 6'lı, 7'li masalar kurup, DEM Parti'den oy rüşveti almasının mahcubiyeti içinde, çarnaçar komisyonda yer almıştır. CHP, demokrasi istasyonundan kalkan Türkiye Yüzyılı trenini kaçırdığı takdirde sandıkta başına geleceklerin farkındadır. Mikro milliyetçi ve marjinal bazı particiklerse, 'Türkiye Yüzyılı' trenine binecek siyasi pasaport ve ehliyete sahip olmadıklarından, cibilliyetleri icabı, lokomotifi ve kompartımanları taşlamaktadır. Sözünü ettiğimiz bu siyasi çevreler, bilhassa MHP aleyhtarlığını köpürtmek için olanca marifetlerini kullanmaya çalışmakta ancak çırpındıkça batmaktadır. MHP ve Cumhur İttifakı mesafe aldıkça bunlar gerilemekte, tel tel dökülüp tükenmektedir. Bazen Meclis kürsüsünden, bazen de sokaklarda avaz avaz bağırmaları, bir bardak suda fırtına koparmaya çalışmaları bu yüzdendir. Dün CHP’nin yanında saf tutup, CHP’nin kanatları altına sığınıp DEM Parti ile 'Al taviz, ver oy' yapanlar, Sayın Genel Başkanımızın çıkışı karşısında paniğe kapılmışlardır. Sayın Devlet Bahçeli, malum girişimiyle hem DEM Parti'ye PKK'nın olmadığı meşru bir siyaseti tercih etmekten başka seçenek bırakmamış hem de DEM Parti karşıtlığından ziftlenmek isteyen çevreleri besinsiz bırakmıştır" ifadelerini kullandı.

'İmamoğlu'nun sermayesi, CHP'yi rehin almıştır'

Semih Yalçın, "Mikro partilerin 'karga' kılavuzu CHP, Türkiye’nin ve bölgenin meselelerine odaklanmak yerine, hala eski İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’nun ikbal ve istikbalini kurtarma derdindedir. Çünkü İmamoğlu’nun sermayesi CHP’yi rehin almıştır. Üstüne üstlük CHP’nin başı Özgür Özel; siyasi fanatizmde zirve yapmış, partisinin standart oylarını konsolide etme kaygısıyla şedit, hırçın ve kavgacı bir dili itiyat haline getirmiştir. Oysa Özgür Özel’in bu çapsız tutumu; bütün samimi, mütereddit ve kararsız CHP’lilerin kendi partilerinden ümit kesmelerine yol açmıştır. Gerçek CHP’liler; mevcut yönetimin çözüm üretmeyen, iç barışı baltalayan, yetersiz ve kısır politikaları karşısında alternatif arayışına girmişlerdir. Kararsız seçmen huzur ve güven istemektedir. Barış ve uyum istemektedir. Siyasi partilerden iç ve dış politikayı doğru okumalarını beklemekte; ülke, bölge ve yerküre gerçeklerinin iyi analiz edilmesini beklemektedir. Tehditkar, kavgacı, intikamcı, huysuz üslup seçmeni kaçırmaktadır. Halkın sağduyu iklimine, çözüm üreten siyasete ve siyasetçiye ihtiyacı vardır. Ayrıca saldırgan ve çatışmacı politikalar, MHP'ye ve Cumhur İttifakı'na geri adım attıramayacaktır. Mikro partilerin karalama kampanyaları, iftira ve yalan siyasetleri Terörsüz Türkiye yürüyüşünü engelleyemeyecektir. MHP'nin ve Cumhur İttifakının tekerleği tümsekte kalmayacaktır ama muhalefetin ahlaksız siyaseti kara saplanacaktır. Terörsüz Türkiye treni, nihai hedefine mutlaka ulaşacaktır" dedi.

Kaynak: DHA