Selim Ercan
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Meral Güler, Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu ‘İşimiz/Gücümüz’ programına konuk olarak canlı yayında soruları yanıtladı.
Haklarını önemli bir mücadele sonunda elde eden kadınların siyasetteki temsil oranının, seçme ve seçilme hakkıyla çeliştiğini belirten Güler, bu konuda şunları söyledi:
“Kadınlara 1930’lu yıllarda Atatürk sayesinde verilen haklar devrim niteliğindeydi. Ancak bugün parlamentoda kadın temsili hâlâ yüzde 20’lerde. Bu, demokratik bir eksikliktir.”
“Toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimle başlar”
TÜKD’nin toplumsal cinsiyet eşitliği bilincini yaygınlaştırmak için seminerler, eğitimler, kampanyalar ve yayınlar hazırladığını belirten Güler, “Bu farkındalık bir anda oluşmuyor. Ailede, okulda, toplumda sürekli olarak yeniden üretilmeli” dedi.
“Kadınları güçlendiren projeler önceliğimiz”
Kadınların ekonomik ve mesleki olarak güçlenmesinin, özgür birey olmalarının temel koşulu olduğunu vurgulayan Güler, TÜKD’nin yürüttüğü istihdam odaklı eğitim projelerine değindi:
“Girişimcilik, dijital okuryazarlık ve meslek edindirme alanlarında projeler geliştiriyoruz. Kadınlar ekonomik olarak güçlendikçe şiddet döngüsünden çıkabiliyor.”
“Çocuk yaşta evlilik insan hakkı ihlalidir”
Erken yaşta evlilik ve çocuk istismarı konularında sıfır tolerans ilkesine sahip olduklarını vurgulayan Güler, bu konuda hem hukuki düzenlemeler hem de toplumsal farkındalık için kampanyalar yürüttüklerini belirtti.
“Burs programımız yüzlerce kadının yaşamına dokundu”
TÜKD’nin üniversite öğrencisi genç kadınlara yönelik burs programına da değinen Güler, her yıl yüzlerce bursiyere destek sağladıklarını söyledi:
“Burslarımız yalnızca maddi destek değil, aynı zamanda birer dayanışma köprüsüdür. Başarı, toplumsal katkı ve ihtiyaç kriterlerini gözeterek öğrencilerimize ulaşıyoruz.”
“Laik eğitim Cumhuriyet’in temelidir”
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ve laik eğitim ilkesinin önemini ifade eden Güler, “Laiklik, bireyin özgür düşünmesini sağlar. Eğitimin bilimsel ve laik temellerde sürmesi, hem kadın hakları hem demokrasi açısından vazgeçilmezdir” dedi.
“Atatürk’e bağlılık bir ilke değil, bir yaşam duruşudur”
Anıtkabir Özel Defteri’ne yazdığı güçlü mesajla kamuoyunun dikkatini çeken Meral Güler, bu konuda şu sözleri sarf etti:
“Atatürk’e bağlılık sadece bir söz değildir. Bu, çağdaşlaşma, laiklik ve kadın haklarına bağlılık demektir. Biz bu değerlere sahip çıkmaya ant içtik.”