Hürriyet'ten Musa Kesler ve Ali Rıza Akbulut’un haberine göre, Marmaray'da geçen hafta Deniz Eroğlu ile bir kadın yolcu arasında yer verme meselesi nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında trende bulunan E.D., Deniz Eroğlu'nu darbetti. Kavgaya sonradan dahil olan İbrahim Aktan'ın da sözlü olarak araya girmesiyle arbede büyüdü. Trenin durağa yanaşmasıyla inen taraflar, tartışmaya burada devam etti. Yaşanan olayda korkan çocukları ise duraktaki kadın yolcular sakinleştirmeye çalıştı. Yer tartışmasının başladığı anlarda Deniz Eroğlu'nun genç kadına hakaret ettiği iddia edildi.

"Sadece sözlü uyarı yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim"

Olaydan sonra sosyal medyada hedef gösterilen Aktan o günden beri evinde kalmadığını söyledi. Suçlamaların merkezinde olmasını kabullenemeyen Aktan şunları anlattı:

Mustafa Varank'tan İmamoğlu'na sert eleştiri: 3. sınıf kasaba müteahhiti
Mustafa Varank'tan İmamoğlu'na sert eleştiri: 3. sınıf kasaba müteahhiti
İçeriği Görüntüle

"Kızın üzerine çok gidiyorlardı, müdahil oldum. Sadece sözlü uyarı yaptım, o adamın vuracağını hiç düşünmemiştim. Kapı açılır açılmaz o adam döndü yumruk attı, diğer adamın burnu patladı. Ayırmak için araya ilk ben girdim, yumruk atanı da ittim. 'Çocuklar var, ne yapıyorsunuz?' dedim. Sonra yumruk yiyen adam 'Senin yüzünden böyle oldu' diyerek bütün okları benim üstüme çevirdi.

Beni itti, ben de 'Ne alakası var' diyerek onu sadece ittim. Kesinlikle vurmadım. Görüntüler var. Savunmasız genç bir kadını korumak için sözlü müdahalede bulundum. Sonra bayılmış zaten. Ailesi arayıp 'Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz' dedi. Şiddet sadece fiili olmaz ki sözlü de şiddet olur. Olay üstüme patladı. Sosyal medyadaki eksik bilgiler ve görüntüler bu algıyı doğurdu."

Tehdit telefonları

Olayın ardından ailesiyle birlikte farklı bir adreste kalan Aktan şunları söyledi:

"Aslında ben ondan şikâyetçiydim. Ama karakolda büyüklerimiz 'O şikâyetçi değil, sen de olma olay büyümesin' dediler. Ben de şikâyetçi olmadım, orada kapattık. Eve geldim. Başta bir şey anlamadım, sonra baktım sosyal medya patlamış. Sonra 'görüşeceğiz' diye bir retweet olmuş. Giderek doz daha da arttı. Telefonlarım aranmaya başladı. 'Seni öldüreceğiz, keseceğiz, kafanı koparacağız' diye. Sonra bir boyut daha atladılar. Babama, anneme, kız kardeşime ağır mesajlar gelmeye başladı. İş çığırından çıktı. Anlamadım ne olduğunu. O günden beri evimde kalmıyorum. Kız kardeşimin de annemin de psikolojisi bozuldu."

Kaynak: Haber Merkezi