Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, hakkında yürütülen soruşturma sürecine ilişkin siyasi destek görmeye devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İçişleri Bakanlığı’ndan Yavaş hakkında soruşturma izni istemesinin ardından, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Yavaş’ı makamında ziyaret ederek destek mesajı verdi.

Ziyaretin ardından açıklama yapan Mansur Yavaş, İYİ Parti lideri Dervişoğlu’na teşekkür ederek, “Sayın Genel Başkan bize geçmiş olsun ve destek ziyaretinde bulundu. Destekleri ve güvenleri için kendisine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Saldırıya uğrayan Gazeteci Hakan Tosun’un beyin ölümü gerçekleşti
Saldırıya uğrayan Gazeteci Hakan Tosun’un beyin ölümü gerçekleşti
İçeriği Görüntüle

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise ziyaret sonrası yaptığı değerlendirmede, Yavaş’a yönelik yürütülen soruşturma girişimlerine tepki gösterdi. Dervişoğlu, “Yavaş’la alakalı sürdürülen itibara yönelik birtakım soruşturmaların bizim nezdimizde zerre hükmü yoktur. Yavaş’a zaten mazisi kefildir. Ona beslenen umut, şahsında kendisini göstermiştir” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Mansur Yavaş hakkında bazı iddialar nedeniyle İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talebinde bulunmuştu. Sürece ilişkin Yavaş cephesi, suçlamaları reddederken, siyasi destek açıklamaları da art arda geliyor.

Yavaş'ın siyasi geçmişi ve yaptıklarının halihazırda ona kefil olduğunun altını çizen Dervişoğlu, şöyle konuştu:

“Sayın Başkanımın da ifade ettiği gibi yaşanan gelişmelere bağlı olarak hem bilgi sahibi olmak hem de durduğumuz yeri göstermek bakımından bugün Sayın Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımızın yanındayız. Geride bıraktığımız günlerde ifade ettim. Bu soruşturmaların zaten Mansur Yavaş ismiyle yan yana getirilebilmesi bile mümkün değil. Süreci de takip ettiğinizde görüyorsunuz ki başka yerlerden ateşlenen birtakım olaylar var. Kimsenin bilgisi dahilinde olmayan gizlilikle yürütülen soruşturmaların eski belediye başkanının, onun aile fertlerinin elinden basına servis edildiğine dair de çok çeşitli verilere sahibiz. Öncelikle şunu söylemekte yarar görüyorum. Bir siyasetçinin geriye miras bırakacağı en önemli şey şey güvendir. Bu kabil soruşturmalar Sayın Mansur Yavaş’a duyulan güveni asla ve kata aşındıramaz. Çünkü insanlar siyasi bir kimlik ve kişiliği de temsil ediyorsa tarihe milletin anladığı şekilde geçer. O bakımdan Sayın Mansur Yavaş'la alakalı sürdürülen itibara yönelik birtakım soruşturmaların bizim nezdimizde zerre hükmü yoktur. Öncelikle onun bilinmesi lazım. Sayın Mansur Yavaş'a zaten mazisi kefildir. Dolayısıyla siyasi bir kimlik ve kişilik taşıyorum diye bir kefalet koyma ihtiyacı içerisinde de değilim. Ona olan güven, ona tanınan kredi ve ona beslenen umut zaten şahsında kendisini göstermiştir. Bu kapsam içerisinde ben hem Ankara'nın sorunları hakkında da bilgi aldım. Geleceğe dair yapılması istenen, arzulanan projelerle ilgili de bilgi aldım.”

Yavaş'tan tokalaşma açıklaması

Yavaş, Anıtkabir’de Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümünde, hakkında soruşturma izni isteyen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ile tokalaşmasına yönelik soruya şöyle yanıt verdi:

“Protokol, bugün Ankara'nın başkent oluşunun yıl dönümü. Dolayısıyla Ankara Protokolü Ankara Valisi, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, Garnizon Komutanı, Ankara Başsavcısı ve diğer yetkililer, herhalde başkenti kutlamaları gerekir. O nedenle Sayın Başsavcı da oraya gelmişti. Kendisiyle tokalaştık. Herkesle de tokalaştığımız gibi kendisiyle de tokalaştık. Ayrıca özel bir görüşme, konuşma falan olmadı. Allahısmarladık iyi günler dedik birbirimize o kadar. Yani Sayın Genel Başkan burada olduğu için şimdi nasıl ayrı bir anlam yüklenmeyecekse insanlar her zaman yan yana gelebilirler. Bir kamu görevi sıfatıyla yan yana gelebilirler. Bunun haricinde bir şey yok.”

"Bu anayasa tanımamazlıktır"

Dervişoğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili ifadeleri hakkında yöneltilen soruya yanıt verdi.

Muhabirin aktardığı, ilk dört maddenin değişebileceği iddiası ile ilgili Zengin'in açıklamalarını, "Anayasa tanımamazlıktır" diyen Dervişoğlu şunları ifade etti:

“Vallahi bir kere hiçbir şeyini değiştiremeyecekleri maddelerden bahsediyorsunuz. Eğer bu anlamda söylediyse tam teferruatıyla ilgili bir bilgim yok ve o sebeple böyle hassas konularda ayak üstü beyanlarda bulunmayı da çok yerinde bulmam. Ama o söylediğiniz şekilde, ifade etmişse, şayet bu son derece yanlış bir şey. Bu anayasayı tanımamazlıktır. Kendisi bir hukukçu, böyle bir boşluğa düşeceği kanaatinde değilim. O maddeler anayasadaki Türklüğün, Türk tanımının değiştirilmesi, vatandaşlık tanımı üzerindeki spekülasyonlar, devletin şeklinin, bayrağının efendim dilinin, başkentinin değiştirilmesine, yönelik, ifadeler, bir kere sadece anayasayı, ilgaya, yönelik ifadeler değil. Cumhuriyeti ilgaya yönelik ifadeler olur. Dolayısıyla, ama, bunlar, eğer o amaçla söylendiyse çok tehlikeli tartışmaları da beraberinde getirir. Ama yaşanan diğer süreçlere baktığımızda, milletin birliği, ülkenin, bütünlüğü noktasında, sıkıntı yaratabilecek bazı tartışmalardan, iktidarın kaçmadığına dair de bir, izlenim ediniyorum. Bunun da, tehlikeli olduğunu ifade etmekte yarar görüyorum. Yani araştıracağım. Ona göre de bir değerlendirme, tabii ki sizin söylediklerinizi de esas olarak ifade ediyorum bunları. Ama, belki kendisini de, arayıp, niyetinin ne olduğunu soracağım.”

Milliyetçi ittifak geliyor mu?

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile görüşmesinin ardından ortaya atılan “Milliyetçi İttifak” iddialarını da değerlendiren Dervişoğlu, spekülasyonlara mesafeli olduklarını vurguladı.

Dervişoğlu, partisinin 'merkezde' siyaset yapmak istediğini belirtti. Dervişoğlu, Özdağ dahil temel değerlere sahip siyasi partilerle de yan yana gelebileceklerini ifade etti. Dervişoğlu, şunları dile getirdi:

“El sıkışmalar, merhabalaşmalar. Bunların hepsine, farklı anlamlar yüklenebiliyor. Eğer, meseleye oradan yaklaşırsanız. Ben, şunu söylüyorum. Siyasette bazı temel konularda aynı şeyleri düşünebilirsiniz. Ama yöntem farklılıkları münasebetiyle de birbirinizden ayrı düşebilirsiniz. Dolayısıyla Sayın Özdağ'la İYİ Parti'nin arasındaki ayrılık bazı konularda, bazı temel konularda, ortak düşünüyor olmamıza rağmen yöntemden kaynaklanıyor. Onu anlattım. Ben Türk siyasetine merkez aklın hakim olmasından ve hakim kılınmasından yanayım. O sebeple dar alana sıkıştırılmış ittifaklar üzerinden gündem yaratılmasına çok sıcak bakmıyorum. Herkesle bir arada olabiliriz.

"Yeter ki paydamız cumhuriyet olsun"

Yeter ki paydamız cumhuriyet olsun. Derdi cumhuriyet, onun ilelebet payidar kalmasıysa ben zaten İYİ Parti olarak herkese aynı mesafedeyim. Ben bir tek yerle anlaşamıyorum. Ben ihanetle yan yana gelmekten azami ölçüde uzak duruyorum. Bir başka pencereden baktığınızda İYİ Parti üzerinde çok fazla oyun oynanan bir siyasi kurum, niteliğiyle kendini gösteriyor. Bizim içimizden üç farklı parti çıktı. Bunlardan bir tanesi de Zafer partisidir. Ayrılık gerekçeleri ile ilgili spekülatif hiçbir şey söylemedim ben. Başka siyasi partiler İYİ Parti'nin siyasi ömrüne vade biçerek partimizdeki çözülmeyi böyle istifade edilebilecek bir alanmış gibi takdim ettiler. Ama kamuoyu da şahittir. Millet de şahit. Ben de gittiğim yerde görüyorum. İYİ Parti'ye ne kadar ihtiyaç duyulduğunu da herkes söylüyor bu yaşanan süreçte. O sebeple benim sizlerden istirhamım. Elbette ki soracaksınız. Elbette ki merak edeceksiniz.

"Sayın Özdağ da buna dahildir"

Doğru cevabı bizden almadıktan sonra fotoğraf kareleri üzerinden, ayaküstü görüşmelerden falan bahsederek derin analizler yapma ihtiyacını beraberinde getirecek spekülatif haberlere itibar etmemelisiniz. Onun için yani ben birlikteyim. Herkesle birlikteyim. Ortak paydam Cumhuriyet. Ve cumhuriyeti kuran felsefeyle birlikte onun oluşturduğu irade. Herkesle bir araya gelebilirim Sayın Özdağ da buna dahildir. Başka siyasi partiler de buna dahildir ama bir böyle talep var. Özellikle İYİ Parti'yi bir dar alana sıkıştırmaya yönelik kimlerle birleşeceksin diye sorarsanız Türk milletiyle birleşeceğim. Bunu defalarca ifade ettim. Sağcıyla solcuyu, Alevi'yle Sünni'yi, Türkmen'le Kürt'ü Türkiye'de birleşmesi icabeden bütün alanların bir ve bir araya gelmek suretiyle önümüzde olan sorunların çözümüne yönelik ortak adımlar atması lazım. En büyük sorun şu anda Türkiye'de herkes tarafından biliniyor. O sorundan kurtulmak için de elimizden geleni yapıyoruz"

Muhabir: Halil Kızılırmak