Türkiye’nin son dönemde yükselişe geçen kadın müzik grubu Manifest, hem müzik hem de dans performanslarıyla gündemdeki yerini koruyor. Sueda Uluca, Hilal Yelekçi, Lidya Pınar, Zeynep Sude Oktay, Mina Solak ve Esin Bahat’tan oluşan grup, Big5 Türkiye yarışmasını kazanarak müzik dünyasına adım atmıştı. Ancak grup bu kez sanat başarılarıyla değil, sahne gösterileri nedeniyle açılan dava dosyasıyla konuşuluyor.
Bir yandan dünya müzik sahnesinde adını duyuran Manifest, diğer yandan Türkiye’de ifade ve sanat özgürlüğü tartışmalarının merkezine oturdu. Önümüzdeki haftalarda başlayacak dava sürecinin, yalnızca grubun değil, Türkiye’de kadın sanatçıların kamusal alandaki varlığı açısından da önemli bir sınav olacağı değerlendiriliyor.
Savcılıktan “Hayasızca Hareketler” ve “Teşhircilik” Suçlaması
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Manifest’in 6 Eylül’de İstanbul’da gerçekleştirdiği konserin ardından resen soruşturma başlattı. Savcılık açıklamasında, konser performansında yer alan dans ve kıyafetlerin “hayasızca hareketler” ile “teşhircilik” suçlarını oluşturabileceği belirtildi.
Başsavcılık, “toplumun ortak edep ve haya duygularının ihlâl edilmesi” ve “çocuk ve gençlerin olumsuz etkilenmesi” gerekçeleriyle dosyanın hazırlandığını bildirdi. Soruşturma kapsamında grup üyeleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirildi ve konser görüntülerine erişim engeli konuldu.
Hazırlanan iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. Savcılık, grup üyelerinin “teşhir suretiyle hayasızca hareketlerde bulunma” suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.
“Kadınların sanatı suç değildir”
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, soruşturmaya sert tepki gösterdi. Baro’nun açıklamasında, “Bu suç tipi kadın sanatçılar aleyhine işletilerek ifade özgürlüğünü hedef alan cinsiyetçi bir yargı pratiğine dönüşmüştür” denildi.
Açıklamada ayrıca, “Bir konser performansının cezai yaptırımla karşılaşması, ifade özgürlüğü ve sanat özgürlüğünün özüne dokunan ağır bir ihlaldir. Kadınların sanatı suç değildir; bedenleri ve sanatsal ifadeleri üzerinde tek söz sahibi kendileridir” ifadeleri yer aldı.
Manifest: Amacımız kimseyi rahatsız etmek değildi
Gelişmeler üzerine Manifest grubu bir yazılı açıklama yayımladı. Grup, “Sahne şovumuzun tüm sorumluluğunu üstleniyoruz. Amacımız kimseyi rahatsız etmek ya da hassasiyetleri göz ardı etmek değildi. Her yaştan ve hayat görüşünden insanı dans ve müzik ekseninde birleştirmek istedik. Yaşanan süreç bizi derinden üzdü” dedi.
Grammy yolunda bir başarı
Tüm bu tartışmalar sürerken Manifest, uluslararası arenada önemli bir başarıya da imza attı. Grubun “Arıyo” adlı şarkısı, 68. Grammy Ödülleri’nde “Best Pop Duo/Group Performance” kategorisinde değerlendirmeye kabul edildi. Manifest, resmi sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Arıyo’nun Grammy değerlendirmesine kabul edilmesinden gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.