Türkiye'de günlük yaşamın bir parçası hâline gelen asansörler, ihmaller nedeniyle ciddi can kayıplarına ve yaralanmalara yol açabiliyor. Adli Bilimciler Derneği, artan kazalara dikkat çekerek bina yöneticilerinden bakım firmalarına, belediyelerden asansör kullanıcılarına kadar herkesi sorumluluğa davet etti.
Türkiye’de her gün yaklaşık 50 milyon kişi asansör kullanıyor. Ancak son 10 yılda yaşanan 325 asansör kazasında 152 kişi hayatını kaybetti, 400’den fazla kişi ise yaralandı. Denetimlerde, asansörlerin neredeyse yarısının “güvensiz” olarak sınıflandırılması, tabloyu daha da vahim hâle getiriyor.
Adli Bilimciler Derneği Adli Yöneylek Komisyonu Başkanı Av. Dr. Alp Aslan ile Dernek Genel Başkanı Prof. Dr. İ. Hamit Hancı, yaşanan kazaların büyük ölçüde önlenebilir olduğunu vurgulayarak kamuoyuna bir dizi çağrıda bulundu.
Bina sahipleri ve yöneticiler hukuken “kusursuz sorumluluk” altındadır
Türk Borçlar Kanunu’na göre, bina malikleri asansör kazalarından “kusursuz sorumluluk” ilkesi çerçevesinde yükümlüdür. Kat Mülkiyeti Kanunu ise bina yöneticilerinin, asansörlerin aylık bakımını ve yıllık periyodik kontrollerini yaptırmalarını zorunlu kılar.
Ayrıca, belediyeler ve A tipi muayene kuruluşları; yıllık kontrolleri sağlamak, güvensiz asansörleri mühürlemek ve kullanıma kapatmakla yükümlüdür. Bu görevlerin ihmal edilmesi, tazminat sorumluluğu ve cezai yaptırımlar (örneğin taksirle ölüme veya yaralamaya neden olma suçları) ile sonuçlanabilir.
Resmî ve özel sektör kurumları da eşit sorumluluğa sahipti
Asansör güvenliği sadece apartman yöneticilerinin değil, kamu kurumları (okul, hastane, resmi daire) ve özel sektör binalarını yöneten tüm kurum yetkililerinin ortak sorumluluğudur. Bu yöneticiler:
Yetkili firmalarla bakım sözleşmesi yapmalı,
Periyodik kontrolleri eksiksiz yerine getirmeli,
Güvensiz asansörleri derhal hizmet dışı bırakmalıdır.
İhmallerin kazaya dönüşmesi hâlinde, hem idari hem de cezai sorumluluklar gündeme gelir.
Asansör bakım firmalarına sorumluluk hatırlatması yapıldı
Bakım ve teknik destek hizmeti veren firmalara da önemli görevler düşüyor. Adli Bilimciler Derneği’nin açıklamasına göre:
Sadece Hizmet Yeterlilik Belgeli firmalar ile çalışılmalıdır.
Yapılan tüm kontroller eksiksiz uygulanmalı, sonuçları bina yönetimlerine yazılı olarak iletilmelidir.
Acil kurtarma eğitimi verilmesi yasal bir zorunluluktur.
“İnsan hayatı, ticari kaygıların önüne konulmalıdır.”
Denetim görevindeki belediyelere ve muayene kuruluşlarına çağrı yapıldı
Asansör güvenliğinin denetim boyutu da kritik bir öneme sahip. Belediyelere ve A tipi muayene kuruluşlarına yapılan çağrılar ise şöyle:
Denetimler tavizsiz ve tarafsız yürütülmelidir.
Güvensiz asansörler gecikmeden mühürlenmelidir.
Denetim raporları ve asansör etiketleri, kamuoyuyla şeffaf şekilde paylaşılmalıdır.
Tüm verilerin erişilebilir olduğu bir açık veri tabanı oluşturulmalıdır.
Asansör kullanıcıları da güvenlik kurallarına dikkat etmelidir
Asansör kazalarının önlenmesinde kullanıcı davranışları da belirleyici olabiliyor. Uzmanlar, şu uyarılarda bulundu:
Asansöre binmeden önce kabin gerçekten orada mı kontrol edilmelidir.
Kapasite aşılmamalı, kapılara yaslanılmamalıdır.
Arıza durumunda kendi başına çıkmaya çalışılmamalıdır.
Deprem ve yangın anında asansör kullanılmamalıdır.
“Asansör kazaları kader değildir, sorumluluk alınmalıdır”
Adli Bilimciler Derneği yetkilileri, tüm toplumu güvenli asansör kullanımı konusunda daha dikkatli ve bilinçli davranmaya davet etti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Asansör kazaları kader değildir. Apartman, resmi kurum ve özel sektör yöneticileri: bakım ve kontrolleri yaptırmayı ihmal etmeyin.
Firmalar, standartlardan taviz vermeyin.
Belediyeler, denetim görevini eksiksiz yerine getirin.
Kullanıcılar, güvenli kullanım kurallarına uyun.
Güvenli asansör, güvenli yaşam demektir.”