Haber: Sibel Yazıcı

Sık sık karşılaşılan ve duygusal bir tepki olan öfke, zaman zaman kontrolden çıkabiliyor. Klinik incelemeler saldırganlık ve öfke atağı vakalarının gün geçtikçe arttığını gösteriyor. Öfke, istenmeyen durumlara karşı içimizde uyanan doğal bir tepkidir. Hatta öfke, belirli sorunlara çözüm bulmamız için bizi sağlıklı bir şekilde motive eder. Ancak öfkenin kontrol edilmesi zorlaştığında, kişinin kendisine ya da başkalarına zarar verme durumu ortaya çıkabiliyor. Öfke nasıl bir duygu? Neden öfkeleniriz? Çocuklarda öfke nasıl ortaya çıkıyor, başa çıkma yöntemleri nelerdir? Dışlanan ve aşağılanan bireyin bu duyguyu dışarıya öfke olarak yansıttığını vurgulayan Uzman Psikolog Hazal Arslan, “Öfkeli bir insanla yaşamanın püf noktası, öfkesinin üstüne gidip, onunla savaşmak yerine, kızgınlığının arka planındaki duyguları bulmaktır.” açıklamasında bulundu.  

“Anda kalamayan çağ insanı iyi gömülmemiş bir ölünün hortlaması hızıyla öfke saçabilir”

Öfke nasıl bir duygu?

“Hayallerinin hedeflerinin peşinden koşacak gücü kalmayınca yavaşça içindeki tutkuyu öldürmektir öfke. Geleceğinin gasp edilmesi vardır mesela çevresel faktörlerin maruz bıraktığı stres ve toplum eliyle hem kızgınlık, hem durgunluk bulaşır ruha...

Bir yılgınlık, bir öfke çöker insanın yüreğine: Ben düşmedim siz ayağımı kaydırdınız diye... Zekice bir hamledir bazen. Sorumluluğu topluma atarak kendini rahatlatır. Ama o sorumluluk yok oldukça başka bir duygu gelecektir. Öfke..

Bilgisizliğe, didişmeye duyulan öfke, kendini her gün yenileyerek yineliyor. Cehaletinden, duyarsızlığından ötürü dahil olamadığı her muhabbete, her mutlu ilişkiye, her faaliyete, görünür olma arzusuna yetişememeye, partnerinin beklentilerini anlamamaya; cehaletine kanarak saldırıda bulunanların yeni bahanesi bir anlık öfke patlamasıydı…

Hayat ideale ulaşma tutkusunun her seferinde oluşturacağı eksikle, hasta ve sakattır. Bu nedenle daima travmalarla, semptomlarla, düşlemlerle ve hayal kırıklığıyla ilerler. Anda kalamayan çağ insanı iyi gömülmemiş bir ölünün hortlaması hızıyla öfke saçabilir. Öfke görünen ve dışa vuran duygudur. Öfkenin arka planındaki duygu dışlanmışlıktır, aşağılanmışlıktır. Kişi dışarıya öfke olarak yansıtır.”

“Oyunlar ile şiddetin normalleştirilmesi ne yazık ki sık rastladığımız bir durum”

Kaynağı kontrol edilemeyen öfke patlamaları, kızgınlık ve saldırganlık duygularından biri olan “hostilite" den bahseden Arslan, “Bu duruma etki eden faktörleri ele aldığımızda “genç yaş, duyguları tanımama, ifade güçlüğü, negatif duyguların çokluğu, tütün ve madde kullanımını sayabiliriz.” dedi.

Hostilite’ye küçük yaşlarda eğilimin daha fazla olduğunu dile getiren Arslan, çocuklarda öfkenin neden ortaya çıktığına değindi;

DEM Parti, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu DEM Parti, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu

“Daha küçük yaşlarda eğilim daha fazla oluyor. 7-16 yaş grubunda hostilite eğilimi kızlarda yüzde 9.4; erkeklerde ise yüzde 10.08. 39 yaş ve üzerinde bu eğilim ortalama yüzde 6’lara düşüyor. Yine kadınlarda lise mezunu, erkeklerde ortaokul mezunu katılımcılarda eğilim oranı artıyor. Kontrolsüz öfke ve şiddet eğilimi daha çocuklukta başlar. Helikopter ebeveynlerin çocuklarının her istediğini gerçekleştirme davranışı da ileride bu çocuklarda kontrolsüz öfkenin ortaya çıkmasını tetikliyor. Çünkü bu çocuklar sabırsız ve her istediklerini anında elde edebilme beklentisiyle büyüyor

Oyunlar ile şiddetin normalleştirilmesi ne yazık ki sık rastladığımız bir durum. Özellikle oyun karakterlerine baktığımız zaman insana, hayvana, kurgu karakterlere şiddetin birçok yolu var ve oyunlarda güçlü ve sevilen karakterler eliyle bu şekilde şiddet uygulandığı, bu şiddetin cezasız olduğu görüldüğü zaman bu da çocuklarda bir öğrenme ve hipnoz sağlıyor. Çocuklara bu tür zorluklarla karşılaştığınızda şiddete başvurabilirsiniz mesajı bilinçdışında işleniyor.”

Psikolog Öfke Kontrolü

Uzman Psikolog Hazal Arslan

“Çözüm odaklı ve sonuç odaklı düşünmek yerine kişinin kendisini rahatlatma, güç gösterme amaçlarıyla sıkça öfkeye başvurması bağımlılığa dönüşebilir”

Öfke bağımlılık yapar mı?

Öfkenin sağlıklı her insanda bulunduğunu, beyinde belli ödül sistemlerini aktif hale getiren bir duygu olduğunu ifade eden Psikolog Arslan, “Öfke, adrenalin salınımına yol açar, stres hormonu kortizol düzeyini azaltır. Bu yüzden doğal bir ödüllendiricidir. Çözüm odaklı ve sonuç odaklı düşünmek yerine kişinin kendisini rahatlatma, güç gösterme amaçlarıyla sıkça öfkeye başvurması bağımlılığa dönüşebilir. Bu bağlamda öfke için doğal bir ödüllendirici demek mümkün. Sağlıklı her bireyin zaman zaman yaşadığı, koruyucu özellikleri olan bu duyguyu; özgüven, sosyal saygınlık, hak-haksızlık, aidiyet, grup saygınlığına yönelik bir tehdit olduğu takdirde tehditlere karşı korunma ve en iyi baş etme stratejilerini belirleyebilme için öfkelenme ise sağlıklı olandır.” dedi.

“Düzenli spor ile birlikte zihnin ve bedenin öfkeye verdiği tepkiler düzene girmektedir”

Uzman Psikolog Hazal Arslan, öfkelenmemek için nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda da şu önerilerde bulundu;

“Öfkeyi yok etmek değil, yönetmek önemlidir. Öfkelenen kişiler bazı tedbirlerle kendilerini sakinleştirebilir. Öfkeyi öğütmeyi başaran kişiler bu durumu kazanıma, enerjiye dönüştürebilirler.

-Öfkenin sebep olduğu ağır sonuçlara bakacak olursak hiç beklemeden alanında uzman birinden psikoterapi almak ilk adım olmalı.

- Erteleme yöntemi kullanılabilir. Birey, öfke yaşadığı sırada karşısındaki kişiyle etkileşime girmeden bir saat bekleyip sakinleşmeli. Özellikle şiddet eğilimi varsa öfkenin azalması beklenmeli.

- Düzenli egzersiz ve spor yapmak öfkeyi azaltabilir. Düzenli spor ile birlikte zihnin ve bedenin öfkeye verdiği tepkiler düzene girmektedir.

- Nefes egzersizleri ile bedeni sakinleştirmek mümkün olabilir.  Algı sistemi daha esnek hale getirilmeli.

- Negatifte olan odak noktası pozitife kaydırılmalı ve sorunun çözümü için ne yapılması gerektiği düşünülmeli.”

“Öfkeli biriyle beraberseniz, kusurlu taraflarınızı ona anlatabilirsiniz”

“Aşırı öfkeli kişilere yaklaşım konusunda öncelikle kendimizi korumalı ve güvende olduğumuzdan emin olmalıyız.” diyen Arslan, tehlikenin farkına vardığımızda konuyu ve çözüm arama girişimlerini ertelememiz gerektiğini hatta net bir sınır koymamızın önemli olacağından bahsetti;

 “Çünkü öfke anında akıl ikinci plana düşüyor. Öfkeli biriyle beraberseniz, kusurlu taraflarınızı ona anlatabilirsiniz. Bu bir insan için zordur. Ancak sevdiğini incitmekten korkan kişi alçakgönüllü olduğunda karşısındakine üstün görünme çabasını azaltacağından öfkesini dindirebilir. Böylece yakın ilişkide olduğumuz insanla aramızdaki pek çok kişilik çatışmasının önüne geçmiş oluruz.

Öfkeli bir insanla yaşamanın püf noktası, öfkesinin üstüne gidip, onunla savaşmak yerine, kızgınlığının arka planındaki duyguları bulmaktır.”

Kaynak: Sibel Yazıcı