CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Amerika'nın arabulucuğunda yapılan Azerbaycan ve Ermenistan arasında yapılan mutabakata dair iktidara eleştiride bulundu. İmamoğlu iki ülkenin liderlerini anlaşmadan dolayı tebrik ederken, "Bölgemizde 'oyun kurucu lider' olduğunu ileri süren ve iki komşu ülke arasında arabuluculuk için büyük çaba harcayan Erdoğan hükümeti ise bu kritik barış sürecinin aktörleri arasında yoktu. Karabağ savaşlarında Azerbaycan’ın yanında duran ve stratejik kazanımlarda payı olan Türkiye’nin masada yer almasını sağlayacak adımların henüz atılamamış olması, Türk diplomasisi açısından ciddi bir zafiyet" dedi.
Azerbaycan ve Ermenistan liderleri, Beyaz Saray'da Trump'ın ev sahipliğinde barış deklarasyonuna imza attı. Anlaşma ile kurulacak Zengezur Koridoru'nun işletmesi 99 yıllığına ABD'ye devredildi. İmamoğlu sosyal medya hesbından ayptığı paylaşımda, anlaşmada Türkiye'nin rol oynamamasını ve Güney Kafkasya'nın Türkiye açısından önemi üzerinden Erdoğan iktidarını eleştirdi.
İmamoğlu'nun sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
"Azerbaycan ile Ermenistan arasında ABD Başkanı Donald Trump ev sahipliğinde varılan barış anlaşması, binlerce cana mal olmuş ve yıllardır çözümsüz kalan bir ihtilafın yaralarını sarmak, bölgemizde iyi komşuluk ilişkilerini yeniden tesis etmek için tarihi bir fırsat. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’i ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı bu cesur adımlarından dolayı kutluyorum.
Bölgemizde 'oyun kurucu lider' olduğunu ileri süren ve iki komşu ülke arasında arabuluculuk için büyük çaba harcayan Erdoğan hükümeti ise bu kritik barış sürecinin aktörleri arasında yoktu. Karabağ savaşlarında Azerbaycan’ın yanında duran ve stratejik kazanımlarda payı olan Türkiye’nin masada yer almasını sağlayacak adımların henüz atılamamış olması, Türk diplomasisi açısından ciddi bir zafiyet.
Azerbaycan-Ermenistan barışı, ancak kapsayıcı bir vizyonla, Türkiye ve bölgenin tamamı tarafından sahiplenilirse Güney Kafkasya’da istikrar ve refah güvence altına alınabilir. Türkiye bundan sonraki adımlarında sürece mutlaka dahil olmalı; Ermenistan’la normalleşme ve kritik altyapı-ulaştırma projeleri de bu çerçevede değerlendirilmelidir. Bölgemizde sözü dinlenen bir ülke olmanın yolu demokratik meşruiyete ve güçlü kurumlara dayalı, akılcı ve ilkeli bir dış politikadan geçer."