İran Yüksek Mahkemesi’nin 39. Dairesi, 16 Ağustos’ta Reşt kentindeki Lakan Cezaevi’nde tutulan Şerife Muhammedi hakkındaki idam kararını onamıştı. Karara tepkiler hem İran Kürdistanı’nda hem de uluslararası alanda büyüyor.
Binin üzerinde sivil toplum aktivisti, insan hakları savunucusu, işçi ve siyasetçi, ortak açıklama yaparak Şerife Muhammedi’nin idam cezasının acilen durdurulmasını talep etti. Açıklamada, Muhammedi’nin yalnızca barışçıl faaliyetleri nedeniyle 20 aydır tutuklu olduğu ve adil olmayan bir yargılama sonucunda idam cezasına çarptırıldığı ifade edildi.
Aktivistler, söz konusu kararın iptal edilmesi ve Şerife Muhammedi’nin serbest bırakılması gerektiğini vurguladı.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Şerife Muhammedi gözaltında işkenceye ve psikolojik baskıya maruz kaldı, suçları kabul etmesi istendi. Aynı zamanda kendisine yapılan işkenceye karşı yaptığı şikayetten zorla geri dönmeye mecbur bırakıldı. Şu anda Reşt kentindeki Lakan Cezaevi’nde tutuluyor ve idam tehlikesiyle karşı karşıya.” Açıklamada ayrıca, Şerife Muhammedi’nin gözaltına alınmasının İran İstihbarat Bakanlığı’na bağlı güvenlik güçleri tarafından keyfi bir şekilde gerçekleştirildiği şu sözlerle aktarıldı: “Başlangıçta Reşt’te bir sorgu merkezine götürüldü, daha sonra yaklaşık 500 kilometre uzaklıktaki Sine kentindeki bakanlık merkezine nakledildi. Burada başı ve yüzü defalarca darp edildi, işkence gördü.”
Açıklamada, Şerife Muhammedi’nin Şubat 2023’te Sine Cezaevi’ne sevk edilmesinden sonra şikâyette bulunduğu ancak hiçbir soruşturma açılmadığı belirtildi. Dört hafta boyunca avukatlarıyla görüştürülmediği ve zorla baskı altında ifadesini geri almak zorunda bırakıldığı ifade edildi. Açıklamada, Şerife Muhammedi’nin Aralık 2023’te tekrar Reşt’teki Lakan Cezaevi’ne gönderildiği belirtilerek şu detaylara yer verildi: “Haziran 2024’te Reşt Devrim Mahkemesi’nde yargılandı. Şerife Muhammedi duruşmaya video konferans yoluyla katıldı, ancak konuşmasına izin verilmedi. Mahkeme, barışçıl faaliyetlerini ‘hükümete karşı silahlı isyan’ olarak değerlendirdi ve bu suçlamayla idam kararı verdi. Karar gerekçesinde, Şerife Muhammedi’nin insan hakları alanındaki barışçıl çalışmaları, kadın mahkûmlara desteği, idam karşıtı tutumu, örgütlerine desteği suç unsuru olarak gösterildi.”