Dursun Erkılıç
Ankara’nın merkezinde yer alan bu tarihî mahalle, ismini Ahi Yakup Camii’nden alıyor. Mahallenin ismi Osmanlı dönemine ait defterlerde yer almakla birlikte, tarihçiler mahalleyi “Hızır Şah” adıyla da anıldığını belirtiyor. Bu da yerleşimin daha eski bir tarihe dayandığını ortaya koyuyor.
Çankaya Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Tunçer, konuyla ilgili olarak elipshaber.com’a açıklama yaptı.
Günümüzde izleri silinmiş olsa da belgeler konuşuyor
Prof. Dr. Mehmet Tunçer’in anlattığı bilgilere ve tarihî kaynaklara göre Ahi Yakup Mahallesi, zamanında Ahiliğin önemli merkezlerinden biri olmuş. Günümüzde yapıların büyük kısmı yıkılmış olsa da arşiv belgeleri ve haritalar sayesinde geçmişine dair izler gün yüzüne çıkıyor.
Ahi Yakup Mescidi:
Ahi Yakup Mahallesi, Gaziantep Sokağında bulunan eser, 794 H.(1391) tarihinde Ahi Yakup Bini Ahi Çelebi Bini Ahi Sinan tamir ettirmiş olduğundan bu ismi almıştır.
Görüldüğü gibi, 13. ve 14. yüzyıllarda yapılmış olan bu dini yapılar, şehrin Kale surları dışında gelişmesinin ilk öncüleridir. Bu dini anıtsal eserler etrafında ticari eylemler gelişmiş, Ahi ve daha sonra Lonca Teşkilatı ile düzenli ticari faaliyet süregelmiştir. Bir sonraki bölümde görüleceği gibi, çoğu 15. ve 16. Yüzyıl yapısı olan Bedesten ile Hanların gelişimi, bu düzenli üretim ve ticaret faaliyetinin giderek artan gelişiminin bir sonucudur.
Ahiler Devrinde başlangıçta sadece debbağ, saraç ve kunduracıları kapsayan Ahi Örgütlerinin, giderek 24 üretim dalını kapsayacak biçimde genişledikleri saptanmıştır.
Ahi Örgütlerinin üretimde bulunduğu zenaat dalları şunlardır:
1. Çiftçiler
2. Debbağlar
3. Haytaplar
4. Nalıncılar
5. Dokumacılar
6. Çulhacılar
7. Hallaçlar
8. Sandıkçılar
9. Nalbantlar
10. Destegahçılar
11. Bezazlar
12. İpekçiler
13. Şekerciler
14. Demirciler
15. Leblebiciler
16. Aktarlar
17. Papuçcular
18. Göncüler
19. Bıçakçılar
20. Kuyumcular
21. Ekmekçiler
22. Berberler
23. Keresteciler
24. Yorgancılar
Bu üretim ve servisler, her biri belirli sokakta yoğunlaşmışlar ve sonraları gelişerek yayılmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu'nun Batıdaki yayılışı ve güçlenişi, Anadolu'da düzen ve güvenliğin sağlanması, şehirlerin hızlı ve birer açık şehir şeklinde büyümesine sebep olmuştur. 15. yüzyıldan itibaren Batıdaki şehirler için savunma zorunluluğu kalmamış sayılabilir.
Sur dışında gelişmenin bir başka nedeni de, refah ve dolayısıyla nüfusun hızlı bir şekilde artmasıdır.
Tüm bu nedenler, Ankara'nın en eski ticaret merkezi olan Atpazarı ve çevresi, Hanlar Bölgesi Ticaret Merkezi'nin gelişimini belirleyen etmenlerdir.
(Kaynak: Ankara Rehberi / Fotoğraflar: Erol Şaşmaz)