Selim Ercan
Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın sunduğu ‘İşimiz/Gücümüz’ programına konuk olan Tohumluk Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve sanatçı Pınar Ayhan, yeni projeleri ve vakıf çalışmalarına dair açıklamalarda bulundu. Ayhan, bu akşam MEB Şura Salonunda sahneleyeceği “Hatırla” müzikal belgeselinin fikir sürecini, Cumhuriyet’in ilk genç neslini günümüze taşımak isteğiyle başlattığını söyledi. “Farklı şehirlerden topladığımız yüz yıllık hikâyeler, Türkiye’nin zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini sahneye taşıma isteğimizle ortaya çıktı” dedi.
Farklı coğrafyalardan gelen hikâyeleri sahneye taşıyan Pınar Ayhan, Afife Jale’den Şerife Bacı’ya, Mehmet Akif’ten Rauf İnan’a uzanan isimlerle geçmişten günümüze bir köprü kurmayı amaçladıklarını dile getirdi.
Ayhan, “Askıda Bilet” uygulamasının ise herkesin bu tarihi deneyimi yaşaması adına büyük bir imkan sunduğunu, sosyal sorumluluk ve sanatın birleştiği bir platform sunduğunu ifade etti. İzleyicilerin ise “Hatırla”dan tarih bilincinin yanı sıra duygusal bir bağ kurmalarını beklediğini belirtti.
Müzik yolculuğu ve projeler
Orkestra solistliğinden TRT programlarına kadar uzanan müzik serüvenini özetleyen Ayhan, 2012’de kurduğu şirket sayesinde yaratıcı özgürlüğe kavuştuğunu söyledi. Albümlerinde şarkı seçimlerini özenle yaptığını ve “Cango’ya Türküler” projesinde türküleri cazla yorumlamanın unutulmaz anılar yarattığını belirtti. Müziğinde geleneksel ve modern öğeleri harmanlarken dengeye büyük önem verdiğini vurguladı.

Eurovision deneyimi
Ayhan, 1996 ve 1997 Türkiye Finalleri’ndeki ikincilik ile 2000’deki birincilik deneyimini değerlendirirken, yarışmaların sanatçılara disiplin ve sahne deneyimi kazandırdığını söyledi. Stockholm’de seslendirdiği “Yorgunum Anla” şarkısının etkisini hatırladığını ve yarı Türkçe, yarı İngilizce performansın hem avantaj hem de zorluk yarattığını dile getirdi. Eurovision sürecinde öğrendiği en önemli dersin, izleyiciyle doğru bağ kurmanın sahnedeki başarının anahtarı olduğunu belirtti.
Tek kişilik sahnelerde duygusal bağ
Ayhan, “Orada Duruverseydi Zaman” ve “Kemâl” projelerinde tek kişilik sahneyi tercih etmesinin, izleyiciyle birebir bağ kurmayı kolaylaştırdığını söyledi.
Tohumluk Vakfı çalışmaları
Ayhan, Tohumluk Vakfı’nı kurma fikrinin, kırsal ve kent arasındaki köprüleri sanat, eğitim ve spor aracılığıyla güçlendirme arzusu ile doğduğunu aktardı. Vakıf çalışmaları sırasında karşılaştıkları en büyük zorlukların kaynakların sınırlılığı ve sürdürülebilirlik olduğunu vurguladı. Sahnede yürüttüğü projelerle vakıf çalışmalarını dengelediğini belirten Ayhan, önümüzdeki yıllarda daha fazla kültürel ve eğitim odaklı etkinlikler planladıklarını ifade etti.



