Selim Ercan

Elips TV’de Dursun Erkılıç’ın hazırlayıp sunduğu İşimiz/Gücümüz programına konuk olan Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Üyesi Hamza Can, inşaat sektörüyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Hamza Can, TOKİ’nin çok önemli bir görevi yerine getirdiğini belirterek, dar gelirli vatandaşlara yönelik yılda 250 bin konut hedefinin sosyal devlet anlayışı açısından çok kıymetli olduğunu ifade etti. Can, “Bu hedef Türkiye’nin konut krizinin çözümüne katkı sağlar ancak tek başına yeterli değildir. Özel sektörün de dahil olduğu daha bütüncül bir planlama yapılmalıdır” dedi.

Küresel piyasalarda korku
Küresel piyasalarda korku
İçeriği Görüntüle

“10 yılda 2,5 milyon konut üretimi krizi azaltır ama tamamen çözmez”

Can, artan nüfus, hızlanan kentleşme ve yenilenmesi gereken milyonlarca riskli yapı nedeniyle konut krizinin çok boyutlu olduğuna dikkat çekti.

Can, sosyal konut projelerinde TOKİ’nin piyasanın dengesini bozmayacak şekilde konumlanması gerektiğini belirterek, inşaat müteahhitlerinin zaten TOKİ’yle birlikte çalıştığını kaydetti. Can, “Devlet, özel sektörü dışlayan değil, destekleyen bir rol üstlendiğinde hem kalite artar hem maliyetler düşer” diye konuştu.

Dar gelirli vatandaşlara yönelik konut üretiminde maliyet paylaşımı, düşük faizli kredi modelleri ve uzun vadeli ödeme seçeneklerinin süreci kolaylaştıracağını söyleyen Can, “Sosyal konut üretimi sosyal devletin sorumluluğudur” dedi.

Türkiye'nin konut ihtiyacı ve sektörel etkiler

“Türkiye'nin yıllık 1 milyon konut ihtiyacının temel nedeni hızlı kentleşme ve yapı yenileme zorunluluğu” diyen Can, göç hareketleri, deprem riski ve eskiyen yapı stoğunun yenilenmesi gerekliliğinin konut talebini her yıl artırdığını ifade etti.

Riskli yapıların yenilenmesinde TOKİ’nin özellikle dar gelirli ve dezavantajlı kesim için önemli bir aktör olduğunu belirten Can, “Deprem gerçeği nedeniyle dönüşüm artık ertelenemez” dedi.

“Konut sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotifidir”

Mamak İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Hamza Can, sektörün 200’den fazla alt sektörü harekete geçirdiğini ve istihdamda büyük bir paya sahip olduğunu hatırlatarak “Sağlam bir konut politikası ekonomiye doğrudan katkı sağlar” diye konuştu.

Hamza Can, enerji verimliliği, depreme dayanıklılık ve modern şehircilik kriterleri açısından mevcut konut stoğunda büyük eksikler bulunduğunu dile getirdi.

Vergi politikaları ve konut sahipliği

“Konut sahipliği oranı düşük çünkü maliyetler yüksek, finansman modelleri yetersiz” diyen Hamza Can, Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye’de konut sahipliği oranının geride kaldığını belirten Can, özellikle gençlerin konuta erişimde zorlandığını söyledi.

“Tek konutu olan vatandaştan yüksek emlak vergisi almak doğru değil” diyen Can’a göre barınma temel bir ihtiyaçtır ve devlete yük olarak görülmemelidir.

Hamza Can, “Konut üzerinden alınan vergiler arttıkça hem vatandaş hem sektör zorlanıyor. Devletin konutu vergi kalemi değil, sosyal ihtiyaç olarak görmesi gerekiyor. Anayasal barınma hakkı, vergi politikalarında yeni düzenlemeleri zorunlu kılar” dedi.

İnşaat maliyetleri ve sektör sorunları

“Maliyet artışları sektörü zorluyor, çözüm için planlı üretim ve yerli malzeme teşviki gerekli” diyen Hamza Can, son yıllarda özellikle çimento, demir ve lojistik maliyetlerindeki artışın konut fiyatlarını yükselttiğini belirtti.

Hamza Can, konut sorununun çözümüyle ilgili olarak; uzun vadeli finansman, maliyet kontrolü ve tüketiciyi koruyan standartların güçlendirilmesine dikkat çekti. Can, “Dar gelirli vatandaş için yeni finansman modelleri şart” dedi.

Muhabir: Selim Ercan