CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, Türkiye'de vatandaşların kredi ve kredi kartı borçlarındaki artışa dikkat çekerek, ciddi bir ekonomik yıkımın yaşandığını söyledi. Başevirgen, borç yükü altındaki vatandaşların her geçen gün daha da zorlandığını belirterek, “Vatandaşların bankalar ve finans kuruluşlarına olan bireysel kredi ve kredi kartı borçları 4 trilyon 691 milyar lirayı aştı” dedi.
Bankalar tarafından icra takibine alınan borçlarda 2025 yılı başından bu yana yüzde 62 oranında artış yaşandığını vurgulayan Başevirgen, “İcra dairelerine sadece bu yılın ilk altı ayında 4 milyon 914 bin yeni dosya geldi. Toplam icra dosya sayısı ise 23 milyon 850 bine ulaştı. Bu da her dört kişiden birinin yasal takipte olduğunu, her dört ailenin icra tehdidi altında yaşadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“Kredi kartından kredi kartına borç taşıyarak ayakta kalmaya çalışıyorlar”
İktidarın ekonomik tabloyu pembe göstermek istediğini ancak sokakta yaşanan gerçekliğin farklı olduğunu dile getiren Başevirgen, “İnsanlar artık maaş gününü bekleyemiyor. Marketlere veresiye defteriyle gidiliyor. Borçla yaşamak bir geçim aracına dönüştü” dedi.
Vatandaşların kredi kartı borçlarını başka bir kartla kapatmaya çalıştığını ifade eden Başevirgen, “Sadece bu yıl halk, kredi ve kart borçlarının faizine 856 milyar lira ödedi. Yıl sonunda bu tutar 1 trilyon lirayı aşacak. Bu düzen, emekten değil faizden ve borçtan besleniyor” diye konuştu.
Başevirgen, mevcut ekonomik sistemin üretimi değil ithalatı, emeği değil rantı büyüttüğünü vurgulayarak, “Tarımı çökert, sanayiyi dışa bağımlı yap, sonra halka enflasyon ve faizle yaşamayı dayat. Bu borç halkın değil, bu düzenin borcudur” dedi.
“Geçim değil, borç düzeni kuruldu; çözüm sosyal adalette”
Başevirgen, iktidara çağrıda bulunarak, vatandaşın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini belirtti. “Asgari ücret ve emekli maaşları insanca yaşam düzeyine yükseltilmeli. Tüketici kredilerinde faiz düşürülmeli, borçlu yurttaşlara faizsiz yapılandırma hakkı tanınmalı. İcra tehdidi altındaki aileler için sosyal koruma fonları kurulmalı” önerilerinde bulundu.
Vergi adaletinin sağlanması gerektiğini ifade eden Başevirgen, “Servet sahiplerinden alınmayan vergilerle halkın yükü hafifletilebilir. Bu ülkenin kaynakları yetersiz değil, ama tercih meselesi. Kaynaklar yandaş müteahhitlere değil, geçinemeyen milyonlara aktarılmalı” dedi.
Başevirgen sözlerini şöyle tamamladı: “İktidar halkı değil, faiz lobisini tercih ediyor. Bizim tercihimiz ise emek, üretim ve adalet. Çünkü bu ülke talanı değil, dayanışmayı; borç batağını değil, hakça bölüşümü hak ediyor.”