Evrensel’den Eylem Nazlıer’in haberine göre, Hakkâri Merkez’de Hakkari'de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bahçesinde 9 yaşındaki E.T., iddiaya göre bir uzman çavuş tarafından şiddete maruz bırakıldı. Olay, E.T.’nin bisikletiyle uzman çavuşun eşine çarpması üzerine yaşandı. Görgü tanıklarının ifadesine göre uzman çavuş, çocuğu bisikletin üzerinden aldıktan sonra yere fırlattı. Sağ bileği kırılan E.T., hastanede ameliyat edilerek bileğine platin takıldı. Aile, fail hakkında suç duyurusunda bulundu ancak uzman çavuş, gözaltına alınmasının ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
“Çocuğumun psikolojisi alt üst oldu”
E.T.’nin babası Savaş T., yaşananları detaylı bir şekilde anlattı:
“Dün ameliyat ettik, eline platin takıldı. Ben spor salonundaydım, çocuğum ise dışarıda bisiklet sürüyordu. Görgü tanıkların ifadelerine göre, çocuğum uzman çavuşun eşine hafifçe çarpmış, öyle şiddetli bir şey yok. Ama uzman çavuş sinirlenip, çocuğu bisikletten tutup yere fırlatmış. Çocuğumun kolunun kırıldığını gördüğü halde orada bırakıp gitmiş. Olaydan sonra çocuğum çok korktu ve psikolojisi ciddi şekilde bozuldu.”
Baba Savaş T., olayın güvenlik kameralarıyla da net bir şekilde tespit edilmesini istedi ancak spor salonunun kameralarının bozuk olduğu, MOBESE kayıtlarının ise olayı yerini göstermediği gerekçesiyle aileye verilmediğini belirtti. Savaş T., “Daha önce aynı noktadan MOBESE kaydıyla bir olay tespit edilmişti. Şimdi görüntü yok diyorlar. Bu kabul edilebilir değil” dedi.
Adli kontrol ve yurt dışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı
Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Avukat Azad Özer, olayın ardından polisin şikayet alma konusunda isteksiz davrandığını aktardı:
“Çocuk bisikletiyle giderken uzman çavuşun eşine çarpıyor. Uzman çavuş öfkeyle çocuğu kaldırıp fırlatıyor. Çocuğun bileğinde kırık oluşuyor ve ameliyatla platin takılıyor. Polis, gözaltı talimatını geciktirdi. Tartışmalarımızın ardından gözaltı işlemi gerçekleştirildi. Ancak savcılık, adli kontrol ve yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bıraktı. Failin serbest bırakılması, onun suçsuz olduğu anlamına gelmiyor. Ceza adaletinin uygulanması gerekiyor.”
Güvenlik kameraları çalışmadı, MOBESE görüntüleri yetersiz kaldı
Olayın yaşandığı spor salonu ve çevresindeki güvenlik kulübelerinde bulunan kameraların ya bozuk olduğu ya da olayı göstermediği bildirildi. Karşı tarafta bulunan AVM, PTT ve devlet hastanesi kameralarının da olayın yaşandığı noktayı göstermediği kaydedildi. Avukat Özer olay yerinde birden fazla açıdan kayıt yapan kameralar olmasına rağmen kameraların çalışmadığının kendilerine söylendiğini anlattı. Hiçbir görüntünün dosyaya eklenmediğini ifade eden Özer, “Bu durum, olayın failinin askeri personel olmasından kaynaklanan cezasızlık pratiğinin bir göstergesidir” dedi.
Özer, bir ay önce aynı noktadan MOBESE kaydıyla uyuşturucu olayı tespit edildiğini hatırlatarak, “Şimdi görüntü olmaması inandırıcı değil” dedi. Avukat Özer, “Fail başka bir kamu görevlisi ya da sivil olsaydı olayın üstü kapatılmazdı. Kolluk mensubu olması, cezasızlık pratiğini devreye soktu” ifadelerini kullandı.
İHD: Çocuklar cezasızlık politikalarının mağduru oluyor
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkari Şube Başkanı Sibel Çapraz, çocuğun sağlık durumuna ve psikolojik durumuna dikkat çekti:
“Çocuğun psikolojisi çok kötü. Olay, spor salonunun bahçesinde meydana geldi. Baba içeride spor yaparken çocuk yanlışlıkla askeri personelin eşine çarpıyor. Uzman çavuş, öfkeyle çocuğu kaldırıp yere atıyor. Çocuğun bileği kırılıyor ve ailesi apar topar hastaneye götürüyor. Suç duyurusuna gittik ama emniyet ifadeyi almak istemedi. Avukatımız tutanak tutmak isteyince geri adım attılar ve ifadeyi aldılar. Fail gözaltına alındı ama adli kontrolle serbest bırakıldı. Bu, suçsuz olduğu anlamına gelmez. Çocuğa yönelik şiddet asla kabul edilemez. Maalesef bazı askeri personelin öfke kontrolünü kaybedip bu öfkelerini çocuklara yöneltmesi ve uyguladıkları şiddetin ardından faillerin cezasız kalması, bizim asla kabul etmediğimiz bir durumdur; bunun karşısında durmaya devam ediyoruz. Biz cezasızlık politikasının çocuklar üzerinde yarattığı tahribatı biliyoruz ve hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.”