Türk müziğinin iki güçlü ismi Neşe ve Gülden Karaböcek kardeşler arasındaki yıllardır süren kırgınlık, yeni bir açıklamayla yeniden gündeme taşındı. Neşe Karaböcek’in hayatını anlattığı “İşte Benim Masalım” adlı kitabında kardeşinin eski eşiyle evlenmesini “ihanet” olarak nitelendirmesi büyük yankı uyandırdı. Bu suçlamalara 50 yıl sonra ilk kez yanıt veren Gülden Karaböcek, yazılı bir açıklama yayımlayarak suskunluğunu bozdu.
Neşe Karaböcek: “Kardeşimi hâlâ affetmedim”
Sanat hayatının dönüm noktalarını ve özel yaşamındaki çalkantıları kaleme aldığı kitabında Neşe Karaböcek, eski eşi Atilla Alpsakarya’nın boşandıktan kısa süre sonra kardeşi Gülden Karaböcek ile evlenmesini açıkça dile getirdi. Bu ilişkiyi “ihanet” olarak tanımlayan sanatçı, “Küçük bir detay olarak değindim ama hâlâ affedemedim. Çocuklarımız, torunlarımız var, bu yüzden usturuplu anlatmaya çalıştım” sözleriyle derin kırgınlığını ifade etti.
Gülden Karaböcek 50 yıl sonra konuştu
Yarım asırdır konuyla ilgili tek kelime etmeyen Gülden Karaböcek ise, Neşe Karaböcek’in açıklamalarının ardından sessizliğini bozdu. Kamuoyuna yazılı bir açıklama yapan Gülden Karaböcek, yaşananların üzerinden linç kampanyası yürütülmesini eleştirerek şu sözleri kaydetti:
“Yakın zamanda yayımlanan bir kitapla, 50 yıl önce yaşanmış olaylar yeniden gündeme taşındı. Tüm taraflar dinlenmeden yargıya varmak doğru değil. Konunun üç tarafı da yıllarca bu konuda konuşmamayı tercih etti. Ben hâlâ bu duruşu sürdürüyorum.”
“Kadının adı yoktur, yük yine kadının omzunda”
Gülden Karaböcek açıklamasında, kadınların ilişkilerde toplum tarafından daha fazla yargılandığını vurguladı: “İlişkilerde ahlak, namus gibi kavramlar hep kadına yüklenir. Erkeklerin adı bile anılmaz. O dönem genç yaşta zor durumda kalmış, çevresinden etkilenmiş bir kadının yaptığı tercihler üzerinden yıllar sonra hâlâ değerlendirme yapılması doğru değil.”
“Susmayı seçiyorum, hakkımı helal ettim”
Açıklamasının sonunda yaşananlara karşı kırgın olmadığını belirten Gülden Karaböcek, tüm taraflara saygı çağrısında bulundu: “Bu üç kişinin hayatını ilgilendiren bir hikâye. Bu yüzden susarak cevap vermeyi seçiyorum. Herkesin hayatında izler, acılar, emekler vardır. Ben kendi adıma hakkımı helal ettim. İç huzurum yerinde. Vefat edenin varsa günahları Allah affetsin, hayatta olanın da ömrü sağlık ve huzurla geçsin.”
Bu açıklamayla birlikte Karaböcek kardeşler arasındaki yıllara dayanan gerginlik bir kez daha gündeme gelirken, sanat dünyasında geçmişin yüküyle yüzleşmenin ne denli zor olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
