Altın fiyatlarında yükseliş trendi hız kesmeden sürüyor. 14 Ekim 2025 itibarıyla gram altın 5.580 TL seviyesine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. Kapalıçarşı’da fiziki gram altın fiyatı ise 5.710-5.760 TL bandında işlem görüyor. Çeyrek altın sabah saatlerinde 9.415 TL’den satıldı.
Uluslararası piyasalarda da altın rüzgârı esiyor. Ons altın fiyatı, ABD-Çin arasında yeniden tırmanan ticaret gerilimiyle 4.150 dolara yükselerek tarihi zirvesini test etti. Böylece ons altında yılbaşından bu yana prim %58’e, gram altında ise %87’ye ulaştı.
ABD-Çin gerilimi ve FED beklentileri altını destekliyor
Altın fiyatlarındaki yükselişin arkasında küresel piyasalardaki belirsizlikler etkili oluyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin’e %100 ek vergi açıklaması, iki ülke arasındaki kırılgan ticaret ateşkesini sonlandırdı. Bu gelişme, yatırımcıları güvenli liman olan altına yönlendirdi.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası’nın (FED) yılın son iki toplantısında faiz indirimi yapacağına dair beklentiler de altını yukarı taşıyor. Faiz getirisi olmayan altın, bu tür ortamlarda yatırımcının gözdesi olmaya devam ediyor.
2026 için 5.000 dolar tahmini güçleniyor
Altına ilişkin orta ve uzun vadeli beklentiler de giderek yükseliyor. Bank of America, ons altının 2026 yılında 5.000 dolara ulaşacağını öngörüyor. Standard Chartered ise 2026 için ortalama fiyat tahminini 4.488 dolara çıkardı.
Banka analistlerinden Suki Cooper, “Bu yükselişin kalıcı olduğuna inanıyoruz. Ancak kısa vadede yaşanacak bir düzeltme, uzun vadeli trendin sağlığı açısından olumlu olur” değerlendirmesinde bulundu.
Fransız finans devi Societe Generale ise yayınladığı son emtia raporunda, ons altının kısa sürede 5.000 dolara ulaşabileceğini belirtti. Banka, bu artışın "hazır ve güçlü" bir zemin üzerinde ilerlediğini vurguladı.
Yatırımcıya uyarı: Düzeltme ihtimali unutulmamalı
Uzmanlar, altındaki yükselişin temel nedenlerine dikkat çekerken, yatırımcıların kısa vadeli sert hareketlere karşı temkinli olması gerektiğini de belirtiyor. Teknik düzeltmelerin olası olduğu bu süreçte, özellikle uzun vadeli pozisyonların daha sağlıklı olduğu ifade ediliyor.