Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan ifadeleri nedeniyle, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açıldığını, ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 5 Temmuz 2025 tarihinde MYK sonrası yaptığı basın açıklamasında, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan mesnetsiz ithamları, hakaretamiz ifadeleri ve tehdit mahiyetindeki sözleri nedeniyle Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinde 500 bin TL'lik manevi tazminat davası açılmıştır. Ayrıca 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' suçundan ve TCK 310/2 delaletiyle 'tehdit' suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur" ifadelerini kullandı.

Özgür Özel ne demişti?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Beleyesi Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek'in gözaltına alınmasının ardından gerçekleştirdiği MYK toplantısı sonrası kamuoyuna seslenmişti.

"Beni susturmanın tek yolu var, onu da ailem, sevdiklerim üzülmesin diye söylemiyorum" diyen Özgür Özel'in basın toplantısında öne çıkan sözleri şöyleydi:

"Buradan Erdoğan’a bir kez daha meydan okuyorum. Madem birinci partisin, gel. Allah’ın korkağı. Allah’ın korkağı, sen birinci parti olsan parende atarak sandığa gidersin. Günlerdir yalvarıyor bana. ‘Gel Ankara’da otur.’ Güya mitinglerden rahatsız değilmiş. ‘Ankara’da otur, İstanbul’da miting yapma.’ Açık açık söylüyor. ‘Ekrem’i bırak.’ Orada bir tane de kılıç koymuş tepeme. Yok 30 Haziran, yoksa 8 Eylül. ‘Gel partinin başına geç.’ Senin icazetinle partinin başında oturacağıma namusumla Silivri’de Ekrem Başkanın yanında yatarım seçime kadar. Yok öyle şey. Ha ‘Ankara’da otur. Ankara siyaseti yap. Bu akşam Amasya siyaseti yapıyorum 20.30’da. Aynı anda canlı yayında meydanda Adıyaman’da da verecekler. Adana’da da verecekler: Antalya’da da verecekler. Çarşamba akşamı İstanbul’da. Ya Sancaktepe ya Kartal. Yine bağıracaklar ‘Diplomasız Erdoğan’ diye. Çatla. Yine bağıracaklar, ‘Erdoğan istifa’ diye. Patla. Bu kadar vicdansızlık, insafsızlık, yüzsüzlük. Bunun sonunda halen daha rüşvet teklif ediyor. Bak o meydanlarda şu anda prova yapıyoruz. 81 ilde sen fragman izliyorsun, fragman. Korku filmini izleteceğim sana. Sen kötüleş, senden beter kötüleşmeyen ne olsun… Korku filmini size izletmeyen ne olsun. Fragman izliyorsunuz 2 milyon kişiyle. Gün gelecek bak, sandığı ortadan kaldırmaya kalma. Efendi gibi sandıkla gideceksin. Aha da 2 Kasım ortada. 2 Kasım’a sen sandık koymazsan, kasıma ben bir sandık koyarım. Koyar mıyım, koymaz mıyım he beraber bakarız. Yok, sen sandığı elden almaya kalkarsan, sandığı hangi ellerle kurduysak, o ellerle kurtarırız. O eller Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İsmet Paşa’nın elleri.

Sezgin Tanrıkulu: İBB’nin Demirtaş itirazı siyasi değil, rutin işlem
Sezgin Tanrıkulu: İBB’nin Demirtaş itirazı siyasi değil, rutin işlem
İçeriği Görüntüle

Memleketi önce kurtaran, sonra da biz kazandık diye kılıçla, kalkanla, tüfekle değil sandıkla yöneten eller onlar. O sandık kurulana kadar ne mücadele verildiyse, o sandık korunsun diye de o mücadele verilir. Ondan sonra Mısır’daki meydanı izlediğiniz gibi televizyondan izlersiniz Türkiye’deki o demokrasi meydanlarını.

Kimseyi darbe ile tehdit etmiyoruz. Kimseyi kaba kuvvetle tehdit etmiyoruz. Ama birisi darbeye kalkarsa, sandığı almaya kalkarsa, birtakım yollarla bu milletin elinden seçimi almaya kalkarsa bu millet kendi elleriyle sandığı geri getirir. Ondan hiç kimse fazladan kabadayılığa girişmesin. Sandık gelecek, hepiniz gideceksiniz. 2 Kasım’da yüreği yeteni seçime bekliyorum. ‘Birinci partiyim’ diyeni seçim bekliyorum. Kendine güveneni seçime bekliyorum. Kasımpaşa delikanlısıysan seçime bekliyorum.

Ben şimdi halkı eylem yapmak üzere önceden bildirdiğimiz, etrafında güvenlik önlemlerinin alındığı meydanlarda demokrasi eylemlerine davet ediyorum. Sokağa davet edeceğim günü ben bilirim. O gün sen ne hale düşeceğini kendin düşün. Ama bana bu milleti sokağa davet ettirme. Aklını başına topla. Bu milletin karşısında millete saygı duyacaksınız. Kendiniz diz çökeceksiniz. 24 yıldır sizi seçtiler. Bir teşekkür etmediniz. Bir kere seçmediler burnundan getiriyorsunuz. Seçme haklarını ellerinden alıyorsunuz. Seçtikleri belediye başkanlarını alıyorsunuz. Geleceğin Cumhurbaşkanını hapse atıyorsunuz. Bu, tarihin önemli bir kırılma noktasıdır. Bundan sonraki süreçte de herkes ayağını denk alsın. Erdoğan’a son sözüm. Eski hocasının, Erbakan hocanın oğlu da iştirak edince çok ağrına gitmiş. Tekrar ediyorum. Seni yüzde 29 ile orada oturtmayacağız Erdoğan. Seni yüzde 29 ile orada oturtmam. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme, etrafındaki şakşakçılar bakma. Birileri altını oyuyor. Birileri kazan kaynatıyor. Birileri sana gaz veriyor, ‘Bir şey olmaz, sen şöyle yaparsın, böyle yaparsın’ diye. Senden büyük millet var. Milletin dediği olacak. Biz millet ne derse oradayız.”

Kaynak: DHA- Haber Merkezi