Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye’nin krizleri başarıyla yönettiğini ve politikaların 23 yıllık tecrübe ile belirlendiğini söyledi.

Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi gelişmelerle birlikte küresel ölçekte yaşanan krizleri başarıyla yönettiğini belirtti.

Erdoğan, “Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle bir olacak krizleri, 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden yönetiyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin karar alma süreçlerinde dış baskılar yerine, uzun yıllara dayanan tecrübelerin etkili olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Batılı ülkeler bize ne der diye değil, 23 yılın engin tecrübesi ve birikimiyle politikalarımızı belirledik” dedi.

Erdoğan, açıklamasında Türkiye’nin yönetim anlayışının ehliyet ve emniyet temelli olduğunu belirterek, ülkenin “ehil ve emin ellerde güvende” olduğunu söyledi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"İçeride toplu açılış törenleri ve il ziyaretleri; dışarıda uluslararası zirveler ve seyahatler ile millete hizmet mücadelemizi kararlılıklar devam ettiriyoruz.

Ana muhalefet partisi ile aramızdaki ufuk, vizyon, zihniyet farkı yaşanan her gelişmede kendini daha net belli ediyor. Dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye, liyakatli kadroların riyasetindedir. Ehil ve emin ellerin elinde güvendedir.

Yasamada Cumhur İttifakı olarak uyum ve koordinasyon içinde çalışıyoruz. Yürütmede Kabine üyelerimiz ve bürokratlarımızla ülkemizin sorunlarına çözüm geliştiriyoruz. Yargımız kendi alanında, Anayasa'nın çizdiği sınırlar çerçevesinde adaletin tecellisi için gayret gösteriyor. Devletin bütün organları mesuliyet sahaları içerisinde görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en önemli çıktılarından biri olan bu kazanımları güçlendirerek devam ettirmekte kararlıyız. Özellikle Batılı ülkelerin ciddi yönetim bunalımıyla yüzleştiği bugünlerde istikrar ve güven ikliminin değerini milletçe daha iyi anlıyoruz.

Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri, 86 milyonun kılına dahi zarar gelmeden başarıyla yönetiyoruz. Batılı ülkeler bize ne der diye değil, 23 yılın engin tecrübesi ve birikimiyle politikalarımızı belirledik.

"Onlar boş beleş işler peşinde koşarken biz ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk"

Dün bizi hem Koronavirüs salgınında hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler, bugün utangaç da olsa bize hak verir konumuna geldiler. Dün bizi Avrupa ve Batı blokundan uzaklaşmakla suçlayanlar bugün takip ettiğimiz dengeli politikalara övgüler diziyor. Dün hükümetimin Suriye ve Gazze'deki vicdanlı duruşunu eleştirenler bugün sayemizde başları dik, alınları ak bir şekilde gidiyor.

Bizi tenkit edenlerin bizi takdir eder konuma gelmeleri kendi gelişimleri açısından önemlidir. Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenler için ise maalesef yapabileceğimiz hiç bir şey yoktur. İşte onlar boş beleş işler peşinde koşarken biz geride bıraktığımız 2 hafta boyunca ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk.

CHP kongresinde kavga
CHP kongresinde kavga
İçeriği Görüntüle

1 Ekim'de TBMM'mizin yirmi sekizinci dönem, 4. yasama yılının açılışını gerçekleştirdik. Yeni dönemin farklı fikir, teklif ve değerlendirmelerin saygı, uzlaşı ve hoşgörü içinde ifade olması temennilerimizi ilettik.

4 Ekim'de İsrail'in işgal ve soykırımına tepki olarak farklı ülkelerden Gazze'ye doğru yelken açan Sumud filosuna güçlü moral desteği verdik. 4 Ekim'de vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik. Tahliye operasyonuyla 36'sı Türk vatandaşı toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. 7 Ekim'deki ikinci tahliye sürecinde de 16 vatandaşımızın ilk etapta Ürdün'e, ardından da 15'inin ülkemize gelişini sağladık. Gözaltına alınan 3 milletvekilimiz de Bakü üzerinden Türkiye'ye sorunsuz, sıkıntısız bir şekilde ulaştı.

"Türkiye'yi suçlayanları milletimin vicdanına havale ediyoruz"

Türk Hava Yollarımızın 10 Ekim'de düzenlediği özel bir seferle 18'i vatandaşımız olan 21 ülkeden toplam 94 aktivisti Türkiye'ye intikal ettirdik. Filoya katılarak insanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza, tüm aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Tekrar geçmiş olsun diyorum. Batılı aktivistlerin tahliye operasyonlarımızdan övgüyle bahsettiği bu olayda, Türkiye'yi suçlayanları ise milletimin vicdanına havale ediyoruz.

"Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz"

5 Ekim'de yine İstanbul'da düzenlenen 11. Enerji Verimliliği Forumuna iştirak ettik. Burada aynı zamanda ana muhalefetin Türkiye'nin enerji arz güvenliğini hedef alan yakışıksız iddia ve ithamlarını da tek tek çürüttük. Sakarya gaz sahasında şu anda 4 milyon hanemizin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz. Bu sayı 2026'da 8 milyona, 2028'de inşallah 16 milyona çıkacak. Halihazırda toplam 34 ülkeyle doğal gaz ithalat ve ihracatımız var. Akkuyu nükleer santralinde ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Akkuyu dışında nükleer ajandamızda başka projelerimizde bulunuyor. Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz.

"Enerji politikamızın önceliği, madenlerin katma değerli bir şekilde uluslararası pazarlara sunulması"

Yine muhalefetin çarpıttığı bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Enerji politikamızın bir diğer önceliği sahip olduğumuz madenlerin katma değerli bir şekilde uluslararası pazarlara sunulmasıdır. Özellikle nadir toprak elementleri savunma sanayinden yenilenebilir enerji sistemlerine, elektrikli araçlardan haberleşme ve uzay teknolojilerine pek çok alanda kritik rol oynuyor. Eskişehir'in Beylikova ilçesindeki nadir toprak elementleri sahasında bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda yaklaşık 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri barit ve florit başta olmak üzere tam 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Bakınız bu saha dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır. 17 nadir toprak elementinin onun bulunduğu Beylikova sahasında yaklaşık 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor. Nadir toprak elementlerinde dünyanın en büyük 5 üreticisinden birisi olmak istiyoruz. Bu doğrultudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyeceğimiz eti maden pilot üretim tesisini devreye aldık.

"Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değil"

Pilot tesisin endüstriyel tesise dönüştürülmesi için saflaştırma teknolojisi de dahil çalışmalarımıza devam ediyoruz. Şunu da altını çizerek ifade etmek durumundayım. Nadir toprak elementleri teknolojisine sahip ülke ve firmalar bu alandaki üretim süreçlerine ilişkin tecrübelerini maalesef paylaşmaktan kaçınıyor. Bu engelin aşılması ve mevcut sahaların daha kısa sürede ekonomiye kazandırılması uluslararası iş birliklerini zorunlu kılıyor. Pek çok ülke teknoloji geliştirme, danışmanlık ve teknoloji transferi için bu konularda deneyimli ülkelerle anlaşmalar imzalıyor. Türkiye olarak biz de teknoloji hafızaya sahip ülkelerin uzman kuruluşlarıyla işbirlikleri geliştirmek amacıyla görüşmeler yapıyoruz. Bu anlamda Beylikova'daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değildir. Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir.

"Amaç Türkiye'nin bu yer altı kaynağından istifade etmesini engellemek"

Şuraya özellikle dikkatinizi çekiyorum; Türkiye'nin yer altı kaynaklarını ekonomisine kazandırmasını istemeyenler hep şunu yapıyorlar. Önce maden tetkik ve arama çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar. Bunda başarılı olamayınca bu sefer işletilmesini sabote etmenin derdine düşüyorlar. Denklem aslında çok basit. Mümkünse engellemek, değilse itibarsız hale getirmek. Nadir toprak elementleriyle ilgili yaşananlar da budur. Amaç Türkiye'nin bu yer altı kaynağından istifade etmesini engellemektir. Dikkat edin bu konuda hükümetimize iftira atanlar, Karadeniz doğalgazı ile Gabar'daki petrol keşiflerimizi de dillerine dolayanlardır. Hatırlarsanız orada da destek vermek yerine hemen bir kulp taktılar. Bugün de aynısını yapıyorlar. Yarın da değişen bir şey olmayacak. Milletimden bunlara karşı uyanık olmalarını rica ediyorum. Milletim bize güvensin, bize inansın. Allah'ın izniyle biz bu güveni boşa çıkarmayacağız."

Kaynak: Haber Merkezi