Avrupa Siyasi Topluluğu 6. Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Arnavutluk'un başkenti Tiran'daki temaslarının ardından yurda dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart" dedi. PKK'nın fesih açıklamasında "soykırım" ifadeleriyle yer verilen Lozan Antlaşması hakkındaki soruyu yanıtlayan Erdoğan, "Ben hiçbir konuşmamda gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım" dedi. PKK'nın fesih metnindeki Lozan Antlaşması ifadeleri hakkında "Bu açıklamanın altında Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin imzası var" diyen CHP lideri Özgür Özel'e yüklenen Erdoğan, "Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın; devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir" dedi. Erdoğan "Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir" ifadeleriyle de MHP ve AK Parti'nin çözüm sürecini uzlaşı içinde sürdürdüğü mesajını verdi.

Arnavutluk'un ev sahipliğinde düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğunun 6. Zirvesi'ndeki temaslarını tamamladıklarını belirten Erdoğan, zirvede 50'ye yakın devlet, hükümet başkanı ve uluslararası kuruluş temsilcisiyle "Yeni bir dünyada, yeni Avrupa" temasıyla Avrupa'nın karşı karşıya olduğu sınamaları ele aldıklarını söyledi.

Avrupa'nın ekonomik ve askeri güvenliği, rekabetçiliğin korunması ve göç gibi ortak sınamalar ve bunlara mukabelede bulunmak üzere iş birliği yöntemleri değerlendirildiğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Malumunuz Avrupa Siyasi Topluluğu'nun 2022'de Prag'da yapılan ilk zirvesi ile geçtiğimiz yıl kasım ayında Budapeşte'de düzenlenen 5. zirvesine de iştirak etmiştim. Her iki zirve toplantısında da bölgesel ve küresel bağlamda karşı karşıya kaldığımız sorunları ve çözüm yollarını aktarmıştım" ifadelerini kullandı.

"Türkiye, Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolde"

Tiran zirvesinde de Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği, refahı ve istikrarı için kilit rolünün altını çizdiğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi için son günlerde sürdürdüğümüz temaslara dair bilgi paylaştım. Avrupa'da barış ve istikrarın yeniden tesisi için yapılması gerekenlerin ve ülkemizle iş birliğinin önemini bir kez daha vurguladım. Avrupa Güvenlik Mimarisi ve savunma sanayi alanındaki mekanizmaları yeniden ele aldığımız bu günlerde, Türkiye'nin Avrupa'nın geleceğindeki vazgeçilmez rolünü ifade ettim. Tüm bu alanlarda daha derin iş birliğinin önündeki siyasi engellerin ve ön yargılı tutumların artık geride bırakılması zamanı gelmiştir. Aksi takdirde Avrupa'nın çok ihtiyaç duyduğu dönüşümü yakalaması mümkün olmayacak ve rekabet gücü her anlamda çok daha azalacaktır.

"Netanyahu hükümetine baskının artırılması için tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz"

Amerikan Başkanı Sayın Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Volodimir Zelenskiy ile Ukrayna'da barışın bir an önce tesisi amacıyla yürüttüğümüz hassas sürece, Avrupa Birliği dahil ilgili tüm tarafların desteğini bekliyoruz. Yaptığım hitapta ve ikili temaslarda Gazze'de yaşanan insanlık dramı ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılar karşısında Avrupa'nın sessiz kalma lüksü olmadığını tekrar vurguladım. Netanyahu hükümeti üzerindeki baskının artırılması için eldeki tüm araçları kullanmaya devam edeceğiz. Suriye'nin terörden temizlenmesi, yaptırımların kaldırılarak yeniden inşa faaliyetlerine başlanması için, Avrupa'nın da sorumluluk alması gereklidir."

"Trump'ın yaptırım kararının örnek olmasını temenni ediyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD Başkanı Sayın Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması kararını bu bağlamda çok önemli ve anlamlı buluyorum. Dostum Trump'ın kararının, Avrupa Birliği başta olmak üzere ilgili tüm taraflara örnek olmasını temenni ediyorum" dedi.

Trump, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıkladı Trump, Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılacağını açıkladı

Gazeteciden Erdoğan'a çözüm süreci için "Nobel Barış Ödülü gerektiren bir devrim" sözleri...

Bir gazetecinin, "Sayın Devlet Bahçeli'yle birlikte 50 yıllık bir kabusu bitirdiniz. Bu, aslında Nobel Barış Ödülü gerektiren bir adım, bir devrim. Çünkü PKK, tarihinde ilk kez, fesih ile birlikte, silah bıraktığını açıkladı. Bundan sonra beklenti ya da beklentilerimiz ne olacak? Tam olarak ne olduğunda biz 'tamam işte oldu' diyeceğiz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Terör örgütünün illegaliteyi terk etmesi şart"

"Terörsüz Türkiye'nin nihai hedefi bellidir: Silahları gömmek. Terör örgütünün silahlarını tamamen bırakması, fesih kararının eksiksiz biçimde uygulanması, illegalitenin terk edilmesi şart. Alınan kararların tatbikini çok yakından takip edeceğiz. Şehitlerimizin manevi hatırasına, şehit yakını ve gazilerimizin haklarına halel getirmeden Terörsüz Türkiye'ye kavuşacağız. Terörün, Türkiye'nin gündeminden tamamen çıkmasıyla birlikte yepyeni bir dönemin kapısı aralanacaktır. Bakın, terör belası yıllarca bu ülkenin ayağına vurulmuş bir prangaydı. Hızımızı azaltan, ayaklarımızı bağlayan zincirleri kırmaya başladık. Terör örgütünün, bulunduğu bölgeleri terk etmesiyle Güneydoğu'da, Doğu’da halaylar niye çekildi? Bütün bu halayların bir anlamı vardı.

"Doğu'ya, Güneydoğu'ya huzur geldi diye benim vatandaşım orada halaylar çekti"

Artık Doğu'ya, Güneydoğu'ya huzur geldi diye benim vatandaşım orada halaylar çekti. Bölgeye gelen bu huzuru, bu refahı Tayyip Erdoğan kendi için istemiyor, ülkesi için istiyor, bölgesi için istiyor. Şunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bütünüyle bu bölgede ekonomik ayağa kalkış, bu huzur iklimiyle beraber olacak. Benim Doğu’daki, Güneydoğu'daki halkımın yaşamı çok daha farklı bir hale gelecek. Hem ticari hayat canlanacak hem de benim vatandaşım caddelerde, sokaklarda nefes alacak. Yaylalar canlanacak, ayağa kalkacak. Çobanlarımız yaylada sürüsüyle beraber güvenli şekilde hayat sürdürebilecek. Ülkemin dört bir yanında da artık huzur, tam anlamıyla hissedilecek. Birkaç cılız ses çıkıyor, vatandaşımız sürece sahip çıktıkça bu sesler de kesilecek. Beklentimiz, terör defterinin bir daha açılmamak üzere kapanmasıdır."

"Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarını nasıl teslim edileceği ile ilgili görüşmeler yürütülüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sürecin devamı için, Suriye'de Şam yönetimiyle yapılan anlaşmanın sonuçlarına mı bakılacak? Yine Bağdat ve Erbil yönetimlerinin teröristlerin silah bırakması ve bu silahların teslimiyle ilgili süreçlerdeki rolleri neler olacak?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Bundan sonra örgütün feshi ve silahların teslimiyle ilgili çalışmaların nasıl yapılacağı, devletimizin güvenlik birimlerinin takibindedir. Sınırlarımız dışındaki teröristlerin silahlarını ne şekilde teslim edeceğiyle ilgili komşularımızdaki muhataplarıyla da görüşmeler yürütülüyor. Bağdat ve Erbil yönetiminin bu süreçte nasıl yer alacağına ilişkin planlamalar var. Silahların teslimi ve örgütün tamamen tasfiyesi gerçekleştiğinde ise birlik ve beraberliğimizi güçlendiren adımlarla terörün tamamen Türkiye gündeminden çıkışı sağlanacaktır. Annelerin, babaların yüreklerine su serpilecektir. Şiddetin tamamen devreden çıkması, sivil siyasetin güçlenmesini beraberinde getirecek. Türkiye'nin hedeflerine daha kolay ulaşması mümkün olacaktır. Bu adım, aynı zamanda Irak ve Suriye'nin de huzuruna, kalkınmasına, istikrarına hizmet edecektir. Biz halihazırda Suriye yönetimi ile çok iyi ilişkilere sahibiz. Suriye Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed Şara iki kez Türkiye'ye geldi. Son derece verimli görüşmelerimiz oldu. Sorduğunuz soruyla ilgili ilk etapta Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, İstihbarat Başkanımız İbrahim Kalın ve Savunma Bakanımız Yaşar Güler görüşmeler yaptılar. Temaslarımız sürüyor. İnşallah umduklarımıza vasıl olacağız.

"Hiçbir konuşmamda gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair ifade kullanmadım"

"PKK terör örgütünün yapmış olduğu son açıklamada, biliyorsunuz Lozan'a bir vurgu yapılmıştı. Bu Lozan'a vurgu yapılması sonrasında sanki bu açıklamayı iktidar yapmışçasına tepkiler gelmeye başladı, eleştiriler gelmeye başladı. Hatta muhalefet Lozan'la ilgili çok böyle sert tepki gösterirken CHP lideri Özgür Özel, 'Bu açıklamanın altında Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin imzası var' dedi. Oysa siz son grup toplantısında hani tabiri caizse 10 adım daha muhalefete yaklaşmıştınız ve orada bu sürece CHP'nin lideri Özgür Özel'in de vermiş olduğu desteği takdirle yad etmiştiniz. Fakat sizin bu açıklamanızdan sonra böyle bir açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendireceğiz? Bu dil böyle mi devam edecek?" sorusu üzerine Erdoğan, "Ben hiçbir konuşmamda bu gelişmelerin Lozan'la ilişkisinin olup olmadığına dair en ufak bir ifade kullanmadım." diye konuştu.

İmamoğlu'ndan Lozan vurgulu PKK mesajı İmamoğlu'ndan Lozan vurgulu PKK mesajı

"Bunlar duymuyor, uyduruyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sizler duydunuz mu benden? Ne millete seslenişlerde böyle bir beyanım oldu ne dar kapsamlı toplantılarda bu tür bir açıklama yaptım. Böyle bir şey düşünmedik. Bunun Terörsüz Türkiye ile yakından uzaktan alakası yok. Bunlar maalesef duymuyorlar, uyduruyorlar. Bu gelişmeler karşısında Doğu ve Güneydoğu'daki halkımın yaklaşımını çok önemsiyorum. Onlar da zaten Diyarbakır'da gereken cevabı verdi. Bizim muhatabımız milletimizdir, bölgedeki kardeşlerimizdir. Bizim ne dediğimiz, neyi desteklediğimiz, neyi öncelediğimizi de milletimiz çok iyi bilir.

"Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz"

Bizim gündemimizde, terörün tamamen devre dışı, saf dışı bırakılması var. Terör örgütünün kendini feshetmesi, silahı bırakması var. Bunun eksiksiz, sorunsuz ve yol kazası yaşanmadan gerçekleşmesine odaklanıyoruz. Devletimizin birliği, bütünlüğü, üniter yapısı, rejimi, bayrağı, resmi dili gibi konuların tartışmaya açılmasına rıza göstermeyiz. Kimsenin tereddüdü olmasın; devletimiz, hükümetimiz gündemine hakimdir. Cumhur İttifakı tam bir dayanışma içindedir."

"Başından beri savaşın sona ermesi için yoğun çaba sarf ediyoruz"

İstanbul'da yapılması öngörülen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasındaki görüşmenin gerçekleşmemesinin hangi faktörlere bağlı olduğu, bundan sonra sürecin yine olumlu bir noktaya gelebilmesi için hangi adımların atılması gerektiği yönündeki soruya karşılık Erdoğan, şunları söyledi:

"Burada bizden kaynaklı herhangi bir durum söz konusu değil. Burada aktif konumda olan liderler kimlerdir diye baktığımız zaman, Sayın Putin burada önemli bir başat aktör. Sayın Trump da aynı şekilde başat aktör. Sayın Zelenskiy de aynı durumda. Biz bunların hepsine çağrımızı yaptık. İstanbul'da iki ülkenin heyetlerini bir araya getirmemiz 24 Şubat 2022'de başlayan savaşın sona ermesi ve bölgede barışın tesisi için son derece önemli. Biz başından beri savaşın sona ermesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Bu zirve de gayretlerimizin nihayetinde barışın kapılarını açacak önemli bir adım olarak planlandı.

Türkiye olarak adil ve kalıcı barış için gayret gösteriyoruz. Sadece 'savaş bitsin' demekle kalmıyor, bunun için yöntem öneriyor, zemin hazırlıyor, çağrılar yapıyoruz. Öncelikle savaşın sona ermesi için silahların susması, diplomasinin konuşması lazımdır. Barış müzakereleri başlamalı, bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu savaşın çatışmalarla, silahlarla bir neticeye ulaşması mümkün değildir. Barış görüşmelerinden kesin bir sonuç almak en büyük arzumuz. Dolayısıyla biz bu savaşın nihayete ermesi için arabuluculuk rolümüzü sürdürmeye kararlıyız. Taraflar arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve müzakerelerin devam etmesi için her türlü çabayı göstereceğiz."

"Kızılay, Gazze'de fakir fukaranın imdadına yetişme gayretinde"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'nin direkt Hamas ile görüşerek Hamas'ın elindeki Amerikalı vatandaşı serbest bırakması Netanyahu'yu açıkçası biraz kızdırdı. Netanyahu'ya yönelik Avrupa'dan da tepki sesleri artmış durumda. Siz de son konuşmanızda 'Gazze için yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz' dediniz. Gazze'ye sizin girişimleriniz sayesinde Kurban Bayramı'ndan önce müjdeli bir haber gelebilir mi?" sorusunu şu şekilde yanıtladı:

"Biz şu anda Kızılay'ımızla, kendi altyapımızla Gazze'ye her türlü gıda yardımını yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. 7'den 70'e o çoluk çocuk, kadın, erkek Gazzelilerin ellerinde tencere, tava ile nasıl yemek sırasına girdiklerini görüyorsunuz. Orada adeta açlığa mahkum edilen bir millet var ve bunlara yönelik neler yapıldığını görüyoruz, görüyorsunuz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ve bölgeye yönelik gıda yardımını yapmış durumdayız. Sağ olsun Kızılay'ımız orada çok ciddi bir görev icra ediyor. Ellerinde ciddi miktarda konserve kavurma var. Bu konservelerle Kızılay o fakir fukaranın, aç açıkta kalmış olanların imdadına yetişmenin gayretinde."

Cumhurbaşkanının subayları ihraç yetkisini içeren kanun teklifine CHP'den 'Geri çekin' çağrısı Cumhurbaşkanının subayları ihraç yetkisini içeren kanun teklifine CHP'den 'Geri çekin' çağrısı

"Gazze'deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı"

Kurban Bayramı'nın yaklaştığını anımsatan Erdoğan, Kurban Bayramı ile bölgeye gerek et, gerek kurban olarak yardımları ulaştırmanın gayreti içinde olduklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde yine konserve türü yardımlarla oralara ulaşmanın gayreti içerisinde olacağız. Gazze bu noktada gerçekten çok mağdur, çok mahrum. Allah yardımcıları olsun. Gazze'nin bir gün bile kaybedecek zamanı yok. Bunu her platformda dile getiriyoruz. Biz görüştüğümüz her lidere, her muhatabımıza bunu anlatıyoruz. Gazze'deki İsrail saldırganlığı durdurulmalı. Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Bölgede kalıcı barışın yolu iki devletli çözümden geçer. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğü haiz Filistin devletinin kurulması en etkin yoldur. Daha fazla yıkımla, bombayla, ölümle varılacak bir yer yok. İsrail vatandaşlarının güvenliğini, her gün onlarca Gazzeli çocuğu, kadını, masumu katlederek sağlayamaz. Bu cinnet halini ne kadar erken terk ederlerse, herkes için o kadar iyi olur."

"Taraflardan talep gelmesi halinde üzerimize düşeni yaparız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Hindistan ve Pakistan arasında kronikleşmiş daha çok defa savaş sebebi olmuş Keşmir meselesinde de bir arabulucu görevi üstlenecek mi?" sorusu üzerine, "Bu konuyla ilgili de elimizden gelen gayreti gösteriyoruz" ifadesini kullandı.

Son gelişmelerde Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile her türlü görüşmeleri yaptıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne yapabiliriz? Biz size nasıl yardımcı olabiliriz? Bunları kendileriyle konuşarak planladık. Ona göre adımlarımızı attık. Hamdolsun belli bir yere de iş geldi. Sonunda barıştılar. Sükunet ortamı neyse ki sağlandı. Gerilimin yeniden tırmanmaması için meselelerin itidalli bir şekilde ele alınması tarafları çözüme yaklaştırabilir. Türkiye olarak uluslararası kuruluşların da dahil olduğu, insan haklarını temel alan bir yaklaşımla sorunun çözüme kavuşmasını arzu ediyoruz. Taraflardan talep gelmesi halinde biz tabii ki üzerimize düşeni yaparız. Biz barış istiyoruz, iki komşu arasında gerilim olmasın istiyoruz."

ABD'den Türkiye'ye füze satışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, "ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye'ye 300 milyon doları aşan havadan havaya füze satışına onay verdiğini açıkladı. Bu CAATSA yaptırımlarının aşılması anlamında bir ilk adım mıdır? Devamı gelir mi? F-35 süreci hızlanır mı? Ve onun ötesinde son dönemde yaşanan gelişmeler Türkiye-Amerika ilişkileri açısından iş birliğinin daha da güçleneceği anlamına mı geliyor? Yeni bir döneme mi giriliyor?" sorularına karşılık, şunları kaydetti:

"CAATSA'da şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir yumuşama var. ABD Başkanı Sayın Donald Trump ile ve Türkiye'ye yeni atanan ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ı kabulümüzde kendisiyle bunları görüştük, konuştuk. Öyle zannediyorum ki CAATSA sürecini de çok daha süratli aşacağız. Bizim iki büyük müttefik NATO üyesi olarak aramızda savunma alanında hiçbir kısıtlama, engel olamaması lazım. Alınan karar, bu bakımdan çok isabetli bir karardır. Stratejik ortaklığımızın ruhuna aykırı olan tüm engellerin kaldırılması, en büyük beklentimiz. Bu yönde atılan her olumlu adım bizim için kıymetli. Devamının geleceğine de inanıyorum.

ABD, Türkiye'ye 304 milyon dolar değerinde füze satışını onayladı ABD, Türkiye'ye 304 milyon dolar değerinde füze satışını onayladı

"Dostum Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte daha açık, yapıcı, samimi bir iletişime kavuştuk"

Dostum Trump'ın göreve gelmesiyle birlikte bu konularda daha açık, daha yapıcı, daha samimi bir iletişime kavuştuk. Savunma sanayiinden ekonomik ilişkilere, bölgesel güvenlikten küresel sorunlara kadar Amerika Birleşik Devletleri ile ortak çıkarlarımız var. İşbirliğimizi her zaman olduğu gibi karşılıklı saygı ve anlayış temelinde devam ettireceğiz. Bölgemizde ve dünyada istikrarın tesisi için Türkiye-ABD ortaklığı hayati öneme sahip. Bu doğrultuda, yapıcı ve sonuç odaklı bir diyalog zemini oluşturmanın gayretindeyiz."

Kaynak: AA