Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplanan Kabine sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sahte diploma skandalına ilişkin olarak, "30 yıl sonra İstanbul'da yakayı ele verenlerin konumları ve unvanlarına nasıl bakılmadıysa bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Daha önemlisi suç örgütü üyelerini aklamak için kimse sokağa çıkmadı. Milli markaları boykot çağrısı yapmadı" dedi. 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na muhalefetin katılımına dair memnuniyetlerini bildiren Erdoğan, "Komisyon kararlarının oy birliğiyle alınması ise ümit verici bir başka gelişmeydi. Bu yapıcı yaklaşımın sürdürülmesini temenni ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplanan Kabine sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantı sonrası açıklamalarda bulundu. Amerika'nın arabulucuğunda yapılan Azerbaycan ve Ermenistan arasında yapılan mutabata dair konuşan Erdoğan, "30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ın özgürleşmesiyle birlikte bölgemizde zaten yeni bir dönem başlamıştı. 8 Ağustos tarihinde Washington'da varılan mutabakat Güney Kafkasya'da kalıcı barışın tesisine giden o yolda tarihi bir adım oldu" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Her deprem ve sarsıntı ile depreme hazırlık konusunun önemini hatırlıyoruz"
"Dün akşam saatlerinde Balıkesir’de meydana gelen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum, vefat eden vatandaşımıza Allahtan rahmet, hastanede yatanlara acil şifalar diliyorum.
İçişleri Bakanımızı, Sağlık Bakanımızı ilçemize yönlendirdik. Kabinemizin tüm üyelerini teyakkuza geçirdik, bize de anbean takip ettik, arama kurtarma çalışmaları tamamlandı, hasar tespit çalışmaları sürüyor, bakan arkadaşlarımız kendi alanları ile ilgili bilgileri şeffaf bire şekilde paylaştılar. Her deprem ve sarsıntı ile depreme hazırlık konusunun önemini hatırlıyoruz. Hükümetimizin kentsel dönüşüm başta olmak üzere yapı stokunun yenilenmesi konusunda gayretleri bilinmektedir. Ancak merkezi idarenin tek başına altından kalkacağı bir yük değildir.
İktidarı, muhalefeti, yerel yönetimleri ve şehir sakinleri ile beraber el ele verip bu mücadeleyi seferberlik ruhu ile yürütmemiz şart, bir mutabakat oluşmalı, herkes elini taşlın altına koymaktan kaçmamalıdır. Biz bunu sağlamak için iş birliğine açığız.
"Komisyon kararlarının oy birliğiyle alınması ümit verici bir gelişmeydi"
Şehitlerimizin uğruna hayatlarını emanet ettiği mukaddes emanetlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak şehitlerimizin ve gazilerimizin fedakarlığının boşa gitmeyeceğini göstereceğiz. Geçen hafta bu hedefe giden yolda anlamlı bir adım atıldı. Muhalefet partilerinin de katılımıyla kurulan 'Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu' milli iradenin tecelligahı olan Meclis'imizin süreci sahiplenmesi bakımından son derece kıymetliydi. Bu sahiplenmenin gerçekleşmesinden memnuniyetle duyuyoruz. Komisyon kararlarının oy birliğiyle alınması ise ümit verici bir başka gelişmeydi. Bu yapıcı yaklaşımın sürdürülmesini temenni ediyoruz.
Hayat tarzımız, siyasi görüşlerimiz, ve fikirlerimiz farklı olsa da Türkiye’nin asli sahibidir, ne farklı düşüncelerimiz, ne günlük tartışmalar bunun önüne geçmemelidir. 86 milyonun huzurunu ve istikbalini ilgilendiren böyle bir meselede desteğini, katkısını ve yol gösterici eleştirisini önemsiyoruz. Türkiye’nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağırıdır, komisyonun milletimizin beklentileri doğrultusunda komisyonumuz üzerine düşeni yapacaktır. Bizlerde komisyonun çalışmalarına her türlü desteği veriyoruz. Cuma günü Milli Savunma ve İçişleri Bakanı ile MİT Başkanı komisyona kapsamlı sunum yaptılar ve üyeleri bilgilendirdiler. Hep beraber akan kanı durduralım, acı ve gözyaşını dindirelim.
"Cumhurbaşkanı olarak 11. yılımızı alnımızın akıyla tamamladık"
Milli meselelerde milli duruş sergilenmesi siyaset kurumunun temel vazifesidir. Bu devlet, Türk'ü ile Kürt'ü ile Arap'ı ile 86 milyonun herbir ferdinin devletidir. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin asli sahibiyiz.
Değerli basın mensupları, Dün Cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet yolunda 11. yılımızı Allah'a hamdolsun alnımızın akıyla tamamladık. Bu vesileyle siyaset sahnesine ilk adım attığımız andan itibaren duasını, desteğini, vefasını bizden esirgemeyen aziz milletime teşekkür ediyorum. Türkiye'nin her metrekaresini eserlerle donatmamıza yardımcı olan her bir kardeşime de minnettarlığımı ifade ediyorum. Hem halkımızın hem de hakkın huzuruna görevini yapmış olmanın gönül rahatlığıyla çıkmanın derdindeyiz.
İki günü birbirine eşit geçen ziyandadır buyruğunu kendimize şiar edinerek gece gündüz demeden çalışıyoruz. Ülkemizin neresinde yaşarsa yaşasın hizmetlerimizden istifade etmiş bir vatandaşımızın şöyle kalbinden koparak ettiği Allah ondan razı olsun duası bizim için en büyük şereftir, en büyük bahtiyarlıktır. Milletimizin güvenine ve hayır duasına mazhar olabilmek adına içeride ve dışarıda çok katmanlı bir mücadele içindeyiz.
"Türkiye Afrika ortaklık politikalarımızın meyvelerini çeşitli alanlarda topluyoruz"
Değerli arkadaşlar, bu anlayışla son kabine toplantımızdan bu yana durmadan dinlenmeden koşturduk. 29 Temmuz'da yüksek düzeyli stratejik iş birliği konseyi 5. toplantısı münasebetiyle Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ve heyetini Ankara'da misafir ettik. Ziyaret vesilesiyle farklı alanlarda toplam 20 anlaşma imzaladık.
Ticaret hedefimiz olan 15 milyar dolara ulaşmakta kararlıyız. Buradan değerli kardeşim Tokayev'e bir kez daha selamlarımı iletiyor. Kendisini ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti tekrar belirtiyorum. 20 yıldır titizlikle hayata geçirdiğimiz Afrika açılımı ve Türkiye Afrika ortaklık politikalarımızın meyvelerini çeşitli alanlarda topluyoruz. Örneğin 2002 yılında kıtada 12 büyük elçiliğimiz varken bugün bu sayı 44'e yükseldi.
Ankara'daki Afrika büyük elçiliklerinin sayısı ise 38'e ulaştı. 2002 yılında 4,3 milyar dolar olan ticaret hacmimiz tam 9 kap artışla 2024 yılı sonu itibariyle 36,6 milyar dolara çıktı. Türk müteahhitleri Afrika'da toplam 97 milyar dolar değerinde 2031 proje üstlendi. Ülkemizin Afrika'daki yatırımları 67 milyon dolardan 10 milyar dolara ulaştı. Geçmişinde sömürgecilik utancı bulunmayan bir ülke olarak kazan kazan anlayışına dayalı bir iş birliği modelinin mümkün olduğunu tüm dünyaya gösterdik. Kıtaya beyaz adamın gözünden bakan içimizdeki sömürgeleştirilmiş kafalara rağmen bütün bunları başardık. Şimdi bunu karşılıklı ziyaretlerle bir üst aşamaya taşıyoruz. Gabon Cumhurbaşkanı Sayın Nigama'nın 31 Temmuz'daki ziyaretiyle Senegal Başbakanı Sayın Ousmane Sonko'nun 7 Ağustos tarihli ziyareti aynı iradeyi Afrikalı kardeşlerimizin de paylaştığını ziyaret etti.
Terör devleti İsrail'e en net tepkiyi veren ülke Türkiye'dir. STK'larımız, vakıflarımız, derneklerimiz başta olmak üzere milletimiz de Gazze halkını yalnız bırakmadı. Buna 50 bin genç arkadşımızın da katıldığı Türkiye Gençlik Vakfı Yaz okulları finali programında şahit olduk.
"Washington'da varılan mutabakat Güney Kafkasya'da kalıcı tarihi bir adım oldu"
Cumartesi günü ayrıca Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kardeşimle bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ın özgürleşmesiyle birlikte bölgemizde zaten yeni bir dönem başlamıştı. 8 Ağustos tarihinde Washington'da varılan mutabakat Güney Kafkasya'da kalıcı barışın tesisine giden o yolda tarihi bir adım oldu. Azerbaycan'a yönelik kısıtlamaların artık gündemden düşen olması da sevindiricidir. Bütün bunlardan duyduğumuz memnuniyeti İlham kardeşime ifade etti.
Türkiye olarak her zaman yanlarında olacağımızı vurguladım. Bugün de aynı konuyu Ermenistan Başbakanı Sayın Paşinyan ile görüştük. Barış ortamının tesisiyle birlikte bölgemizde kara ve demir yollarının ihyası, sınır kapılarının açılması ve ticaretin serbest akışının mümkün hale gelecek olması bölgeti tüm ülkelerin menfaatine olacaktır. Yarın Gürcistan Cumhurbaşkanı Sayın Kavelaşvili'yi Ankara'da ağırlayacağız.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için kritik önemdeki Yüksek Askeri Şura'mızı başarıyla icra ettik. Emekliye sevk edilen subaylarımıza teşekkürlerimi iletiyorum.
Bu sene 40. yaşını kutlayan NEİK'in 38. olağan genel kurulunda bir araya geldik.
"Yapıcı eleştirilere hiçbir zaman kulak tıkamadık"
Ana muhalefetin Türkiye ekonomisini baltalamaya yönelik tüm çabalarına rağmen brüt rezervlerimiz 169 milyar dolara çıktı. Yine muhalefetin kışkıtmalarına rağmen kamu işçilerimizle yürütülen görüşmeler uzlaşıyla sonuçlandı.
Ülkemizin çeşitli ayak oyunlarıyla denklem dışına itilmesine asla müsade etmeyeceğiz. Bu zorlu yolculukta karşımızda sadece dışarıdaki düşmeanlarımız dikilmiyor, onlarla birlikte içerideki uzantılarıyla da mücadele ediyoruz. 2002'de AKP iktidara geldiğinde rant muslukları kesilen halkla eşitlenen çevreler devlete ve milletimizin kurumlarına saldırmaktadır. Şahsımız dahil kimse eleştirilemez değildir. Yapıcı eleştirilere hiçbir zaman kulak tıkamadık.
Ama eleştiri bahanesiyle ülkemizde 5. kol faaliyeti yürütülmesine izin vermeyiz. Devletin itibarını, milletin kazanımlarını hedef alan hadsizlere had bildirmeyi 40 yetime kaftan giydirmekten evla görürüz.
"Madem kumpas var elinizdeki 32 saatlik kayıtla birlikte mahkemeye başvurun"
Bursa'daki bir okulumuzun duvarına astığı tebrik mesajı çarpıtarak sınav üzerinden şüphe oluşturmaya çalıştılar. İddialarının hepsinin yalan olduğu ortaya çıkınca sessizce köşelerine çekildiler. Manavgat'taki rüşvet skandalını aklamak için emniyet ve yargı mensuplarımıza kumpas iftirası attılar. Madem kumpas var elinizdeki 32 saatlik kayıtla birlikte mahkemeye başvurun. Burada da hemen geri vites yaptılar. Bu yıpratma operasyonunda hedef yalnızca hükümetimiz değil. Basın etiğiymiş, devlet kurumlarının itibarı Türkiye'nin kazanımlarıymış bunların hiçbiri umurlarında değil.
Ellerine almışlar bir iftira fırçası önlerine gelene kara çalıyorlar. Suçu, bir sene önce tespit eden, şikayet eden, yargıya intikal ettirip şüphelilerin yakalanmasını sağlayan devletimizin ilgili kurumlarıdır. 220 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış ve 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. 37 kişi tutuklanmış ve 157 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.
Kim milletin hakkına giriyorsa yakasına yapışacağız. 30 yıl sonra İstanbul'da yakayı ele verenlerin konumları ve unvanlarına nasıl bakılmadıysa bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Daha önemlisi suç örgütü üyelerini aklamak için kimse sokağa çıkmadı. Milli markaları boykot çağrısı yapmadı. Ne yaparsanız yapın Türkiye'nin rüşvetçilerde, suç örgütleriyle, milletin malına çöken siyasi tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız. Biraz dürüst olun, ekmeğini yediğiniz devletinize karşı asgari seviyede de olsa mesuliyet duygusuyla hareket edin."