Dağkapı Meydanı’nda düzenlenen basın açıklamasına DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP Diyarbakır Kadın Kolları, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak ile çok sayıda kadın örgütü katıldı. Eylem, “Rojin için adalet” sloganları eşliğinde gerçekleştirildi.
Kız kardeşten soru ve iddialar: Otopsi odasına ne hakla rektör girip çıktı?
Basın açıklamasını okuyan Rojin’in kız kardeşi Elif Kabaiş, Rojin’in 27 Eylül 2024 günü saat 18.11 civarında yurttan markete çıktığını ve o gece yurda dönmediğini anlattı. Yurt müdürünün 17 saat sonra aileyi bilgilendirdiğini belirten Elif Kabaiş, Rojin’in kaybolduktan 18 gün sonra üniversiteye 24 kilometre uzaklıktaki Molla Kasım köyünde bulunduğunu söyledi.
Elif Kabaiş, Rojin’in suyun içinde olsaydı ters akıntıda 24 kilometre öteye nasıl gidebileceğini, babasının ambulanstaki sedyede yatarken Van Valisi ve üniversite rektörünün ambulansın içine girip “Senin kızın intihar etmiş. Yapacak bir şey yok” dediğini iddia etti. Otopsi yapılmadan bu sözün söylenmesine tepki gösteren Elif, “Otopsi sırasında rektörün otopsi odasına girip çıktığını” söyledikten sonra, bunun ne hakla yapılabildiğini sordu.
DNA ve delillerin gizliliğine tepki: Atletindeki kan izi kime ait?
Rojin’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildiğini aktaran Elif Kabaiş, ancak bu DNA örneklerinin kimlere ait olduğunun ve hangi bölgelerden alındığının açıklanmadığını söyledi. Elif, atletindeki kan izinin kime ait olduğunun bilinmediğini, soruşturmaya ilişkin kısıtlama kararının bir yıldır neden kaldırılmadığını ve bu uygulamanın soruşturmanın seyrini engellediğini savundu. Rojin’in bedenindeki darp izleri ve parmağındaki kırığın da açıklama gerektirdiğini belirtti.
Belediye eşbaşkanından destek: Kendini sağır etmiş bir devlet aklıyla karşı karşıyayız
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak, ailenin mücadelesinin yanlarında olduklarını ifade ederek, “Rojin’in failleri ve Rojin gibi faili meçhul kadınların failleri bulunana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi. Bucak, ilk günden itibaren ailenin intihar iddiasına karşı çıktığını, devlet aklının kendini sağır ettiğini ve soruşturmanın sonuçsuz bırakılmak istendiğini öne sürdü. Yerel yönetimler olarak aileyle dayanışmayı sürdüreceklerini ve failler yakalanana kadar mücadelenin bitmeyeceğini vurguladı.