Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin aylardır beklenen “Alevi açılımı” çıkışı bugün gerçekleşti. Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında, “Alevi İslam inancına mensup kardeşlerimiz bizim canımız, can beraberimizdir. Onların her sorunu bizim de sorunumuz, onların her isteği bizim de isteğimizdir” diyerek Cemevlerinin ibadethane sayılması için önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.
Öte yandan Devlet Bahçeli’nin hibe ettiği Hacıbektaş-ı Veli Horasan Erenleri Kültür ve Cemevi Külliyesi’nin açılışı geçtiğimiz günlerde yapıldı. “Siyasi gölge düşer” diyerek açılışa katılmayan Bahçeli’nin yaptırdığı ‘külliye'ye pek çok Alevi kurumu tepki gösterdi. Uzun süredir gündemdeki yerini koruyan “Alevi açılımı” adımlarını Alevi dernekleri yorumladı.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan
“Alevileri bir kalıba sokmak istiyorlar”
Devlet Bahçeli’nin “Hem Aleviyiz, hem Sünni, hepsinden evveli de Müslüman Türk milletiyiz” sözlerinin Aleviliği tarif etmek ve tanımlamak anlamını taşıdığını belirten Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, “Alevilerin Müslüman olup olmadığı, Türk mü Kürt mü olup olmadığı kimsenin haddi değildir. Onların tarif ettiği ve tanımladığı bir Müslümanlık var. Bu sözde toplumu tek tipleştirme var” diyerek şunları kaydetti:
“Nevşehir’de kendi deyimiyle ‘külliye’ inşa etti. Gereksiz bir bina. Orada bir dergâhımız vardı zaten. Şimdi yeni bir çekim merkezi yaratmak istiyorlar. Niyetleri; Aleviler Türk’tür ve Müslümandır. Hadi oradan. Kürt olan Aleviler? Arap olan Aleviler? Daha niceleri… Alevileri tarif ederek bir kalıba sokmak istiyorlar. Horasan’da çakma federasyon kurdular. Burada Alevileri, Türkleştirmeyi Müslümanlaştırmayı amaçlıyorlar. Aleviler zaten Müslüman coğrafyada bu kadar katliama maruz kalır mıydı? Bu kadar hak ihlaline maruz kalır mıydı? Gazi’yi, Maraş’ı, Çorum’u nereye koyacağız.”
“Bizi tarif etmekten vazgeçin”
Bahçeli’nin, “Dün ne diyorsak bugün de aynı çizgideyiz. Maraş'tan Çorum'a kadar yaşananların iç yüzünü okumayanlar, emin olun ki bizim ilgi ve irtibat sahamızın sonuna kadar dışındadır” sözlerine, “Alevilerin kapılarındaki işaretler kendi partisinin simgesiydi. Bu simgelerle bizi katlettiler” ifadeleriyle tepki gösteren Aslan, 1978 Maraş Katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in (Kenger) milletvekili yapılmasını hatırlattı. Aslan, şunları kaydetti:
“Artık bizi tarif etmekten vazgeçin. Biz eşitlik hakkımızı, inanç özgürlüğümüzü istiyoruz. Türkiye’de bugün 3 bine yakın Cemevi var. Bahçeli, ‘Cemevleri ibadethane dese ne olur, demese ne olur. Yasal olarak tanısa ne olur tanımasa ne olur. ‘Cemevlerinin ibadethane olması engeli kalkmalıdır’ sözünün altı boş ve samimiyetten uzak. ‘Aleviler Müslümandır’ cümlesi sonrası söylediği tüm sözler samimiyetsiz olduğunu gösterir. Bizi tarif etmek, tanımlamak, kalıba sokmam Bahçeli’nin haddi değildir.”
“Aleviliği ortadan kaldırmak için projelendirilmiş bir saldırı”
Bahçeli’nin başlattığı “Alevi açılımı” adımını “Alevileri kendi içinde bölmeye çalışan bir süreç” olduğu değerlendirmesinde bulunan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, “Kadim inancımızı bir kalıbın içine sokarak yok etme çabası içindeler. Asimilasyon politikalarının geldiği zirve noktası burası. İyice ayyuka çıktı. ‘Alevilik Türklüktür, İslam’dır yaklaşımı tam da Aleviliği ortadan kaldırmak için projelendirilmiş bir saldırıdır. Her inançta olduğu gibi Alevilik de bir kalıba girmez. Kürdün de, Romanın da Alevisi var. Alevilik bir başka dinin içine sokulamaz” ifadelerini kullandı.
“Katliamı dün silahla yapanlar, bugün çok daha sinsi planla Aleviliği katletmek istiyorlar. Dün Maraş’ta yaktılar bugün Aleviliği yakmak istiyorlar. Aleviliği yok etmek istiyorlar. Bizi tanımıyorlar, tarif ediyorlar” diyen Erçe, şunları kaydetti:
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe
“Alevi açılımları sonrası katliamlar geldi”
“Samimi değiller, sinsi, planlı ve projelendirilmiş asimilasyon hareketi bu. Alevilerin bir kısmının kafasını çelip ‘makul Alevi kurumları’ yaratarak bu süreci götürmeye çalışıyorlar. Bu tür söylemlerden sonra tesadüfi olmayan biçimiyle yeni katliamlar oldu. Ne zaman Alevi açılımı olduysa arkasından katliamlar geldi. 2009-2010 Alevi Çalıştayları sonrasında da gördük. Alevileri akılda tutmakla hedef göstermek eş anlamlıdır. Ne zaman ki yoksulluk diz boyu hale gelmişse, hep gündem değiştirmek için Alevilik meselesi ortaya çıktı. Biz akla gelenler olmak değil, bu ülkenin eşit yurttaşları olmak istiyoruz. Biz bu ülkenin kurucularıyız.”