DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkumların "umut hakkı" kapsamında değerlendirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir kanun teklifi sundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ilgili kararlarına atıfta bulunulan teklifte, infaz süresinin 25. yılını dolduran mahkumlar için koşullu salıverilme şartlarının gözden geçirilmesi önerildi.
DEM Parti tarafından sunulan yasa teklifinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), ömür boyu hapis cezasının koşulsuz şekilde infaz edilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesini ihlal ettiğine yönelik kararlarına dikkat çekildi.
Teklifte, 2004 yılında idam cezasının kaldırılmasının ardından yürürlüğe giren ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası infaz rejiminin, mahkumlara koşullu tahliye olanağı tanımadığı belirtildi. Bu durumun, AİHM’in verdiği çeşitli kararlarla (Abdullah Öcalan, Kaytan, Gurban, Vinter davaları) “insan onuruyla bağdaşmayan” bir uygulama olarak değerlendirildiği hatırlatıldı.
25 yıl sonra gözden geçirme talebi
Yasa teklifinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkumların infazlarının en geç 25 yıl sonunda gözden geçirilmesi gerektiği savunuldu. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Eylül 2025’te yapılacak toplantısında Türkiye’ye bu konuda yasal düzenleme çağrısı yapacağı da hatırlatıldı.
Tek kişilik hücreler ve yaşam koşulları
Teklifte ayrıca, ağırlaştırılmış müebbet cezası alan kişilerin tek kişilik hücrelerde tutulduğu, açık hava ve spor hakkının günde sadece bir saatle sınırlı olduğu, aile görüşmelerinin 15 günde bir ve telefon görüşmelerinin ise 10 dakika ile sınırlandığı ifade edildi. Bu koşulların, mahkumları toplumsal yaşamdan izole ettiği ve rehabilite edici infaz amacına aykırı olduğu görüşüne yer verildi.
Arka plan ve tartışmalar
Kanun teklifinde, mevcut infaz rejiminin özellikle Abdullah Öcalan’a yönelik hazırlandığı ancak zaman içinde benzer ceza alan binlerce mahkumu da kapsayan bir yapısal sorun haline geldiği ifade edildi. Öcalan’ın barışçıl çözüm süreçlerinde bir aktör olarak görülmesi gerektiği yönündeki değerlendirme de teklifin gerekçeleri arasında yer aldı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi'nin kararları doğrultusunda, Türkiye’nin ceza infaz sisteminde değişiklik yapması yönünde uluslararası baskılar bir süredir devam ediyor. DEM Parti’nin sunduğu teklif, bu tartışmaların Türkiye içindeki yasal süreçlere yansıması olarak değerlendiriliyor.