Yangın ziline basan öğrenci izdihama neden oldu: 14 yaralı
Yangın ziline basan öğrenci izdihama neden oldu: 14 yaralı
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı sonrası duyurduğu 81 ilde 500 bin sosyal konut projesi, gayrimenkul sektöründe geniş yankı uyandırdı. Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB) Başkanı Hakan Akçam, projeyi sadece bir inşaat süreci değil, şehirlerin vicdanına dokunan bir kamu politikası olarak tanımladı.

Akçam, “TEDB olarak uzun süredir sosyal konut üretiminin artırılması gerektiğini savunuyoruz. Bugün bu çağrının karşılık bulduğunu görmek hem sektör hem toplum adına umut verici. Bu süreçte teknik bilgi birikimimizle, saha deneyimimizle ve mesleki koordinasyon gücümüzle hükümetin yanında olmaya, projelere katkı sunmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Geçmişten bugüne sosyal konut üretimine vurgu yapıldı

Akçam, geçmişte yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak sosyal konutun piyasa dengelerine terk edilemeyecek kadar hayati bir mesele olduğunu hatırlattı. 2023 yılında ise her şehirde, her gelir grubuna uygun erişilebilir konutlar üretilmesinin zorunlu olduğunu belirtti.

“Bugün geldiğimiz noktada bu uyarıların dikkate alındığını görmek sevindirici. Ancak sayı kadar uygulama biçimi de önemlidir” diyerek sürecin titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Kiralık sosyal konut modeli geçici daralmaya karşı kamusal destek sağlıyor

Kabine kararında yer alan TOKİ eliyle kiralık sosyal konut uygulamasını değerlendiren Akçam, bu modelin geçici gelir daralması yaşayan haneler için yaşamsal bir destek mekanizması olduğunu söyledi.

“Kiralık model, barınma erişimini güçlendiren kamusal bir refleks olarak okunmalı” dedi. Ayrıca gençler, emekliler, şehit yakınları ve üç çocuklu ailelere ayrılan kontenjanları sosyal adaletin somutlaşması olarak nitelendirdi.

Sosyal konutlar mahalle dokusuna entegre edilerek hayata geçirilmelidir

Akçam, sosyal konutların sadece sayısal değil, mekânsal ve kültürel bütünlük içinde planlanması gerektiğini belirtti. “Sosyal konutlar, kentlerin çeperine itilmiş beton bloklar değil; mahalle dokusuna entegre edilmiş yaşam alanları olmalı. Bu projeler, şehir kimliğini koruyan, toplumsal hafızayı yaşatan nitelikte olmalı” diye konuştu.

TEDB olarak bu sürecin hem teknik hem toplumsal takipçisi olacaklarını söyledi.

Yerel aktörlere çağrı yapıldı, hükümete destek mesajı verildi

Akçam, hükümete destek mesajı vererek, “TEDB olarak bu süreçte hükümetle iş birliğine hazırız. Teknik bilgi birikimimiz, saha gözlemlerimiz ve mesleki deneyimimizle bu projelerin toplumsal faydasını en üst düzeye çıkarmak için katkı sunmaya devam edeceğiz” dedi.

Yerel yönetimlere ve meslek odalarına da çağrıda bulunan Akçam, “Bu yeni eşikte yalnızca merkezi idare değil, yerel aktörler de sorumluluk almalı. Sosyal konut, yalnızca bir yapı değil; bir yaşam hakkıdır. Bu hakkın korunması, şehirlerin vicdanını korumaktır” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

Muhabir: Dursun Erkılıç