Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’de "AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısı"nda konuştu.

MHP'den ünlülere 'uyuşturucu' operasyonuna ilişkin ilk açıklama
MHP'den ünlülere 'uyuşturucu' operasyonuna ilişkin ilk açıklama
İçeriği Görüntüle

Erdoğan, “İsrail saldırgan politikalarına tamamen son vermeli. İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalı, tehdit politikalarından vazgeçmelidir. Filistin'e tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Bize milletimizle birlikte mazlumların hayır duaları yeter. Milletimiz Gazze için gayretimizi görüyor. Gazze'de iki yıldır süren katliamı ve soykırımı kalıcı biçimde durduracak her projeye desteğimiz tamdır. İki devletli çözüm barışın anahtarıdır. Dün olduğu gibi yarın da adil barışı savunmaya devam edeceğiz” dedi.

"Türkiye, Türkiye'den çok daha büyüktür"

Erdoğan'ın konuşması şöyle:

Geçen ay yaşanan sel felaketinde devletimizin tüm imkanlarını mağdur kardeşlerimiz için seferber ettik. Felaketin izlerinin tamamen silinmesi için çalışmalar devam ediyor.

Önceki gün Gazze ile ilgili yüreklerimize su serpen bir haber aldık. Bizim de dahil olduğumuz görüşmelerde ateşkes konusunda Hamas ile İsrail arasında mutabakat sağlandı. Dün sürecin nasıl geliştiğini, nasıl ilerlediğini, süreç boyunca Türkiye’nin nasıl bir diplomasi trafiği yürüttüğünü anlattım.

Aynı şekilde ABD Başkanı Sayın Trump ile kardeş ülkelerimiz Mısır ve Katar liderlerinin müzakerelere verdiği desteğe dikkat çektim.

Şunu açık ve net söylemek isterim; Türkiye unutmayın Türkiye’den çok daha büyüktür. Türkiye, 783 bin kilometre kare ile ufku sınırlandırılamayacak bir ülkedir.

Türkiye’nin itibarı, gücü, sözünün ağırlığı, ekonomisinin de, nüfusunun da, topraklarının da çok çok ötesindedir.

Gençler, unutmayın su yatağında akar. hatırlatıyor.

Ülkemiz aktif dış politikası, ilkeli duruşu ve diplomatik tecrübesi ile son sürecin lokomotiflerinden biri oldu. Filistinli kardeşlerimiz özellikle Hamas çok basiretli bir tavırla barışa hazır olduklarını gösterdi.

Bölgedeki diğer Müslüman ülkeler de görüşmelere destek oldu. Böylece iki yıllık zulmün, soykırımın, vahşetin ardından Gazze’de buruk da olsa ilk defa yüzler gülmeye başladı.

"Gazze’ye önce ben gideceğim, sonra siz"

Kim ne derse desin, Gazzeli mazlum ve mağdurları sevindiren her çaba, her imza, her adım bizim için de makbuldür.

Gazze’ye önce ben gideceğim, sonra siz.

İsrail saldırgan politikalarına tamamen son vermeli. İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalı, tehdit politikalarından vazgeçmelidir. Filistin'e tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Bize milletimizle birlikte mazlumların hayır duaları yeter. Milletimiz Gazze için gayretimizi görüyor. Gazze'de iki yıldır süren katliamı ve soykırımı kalıcı biçimde durduracak her projeye desteğimiz tamdır.

İki devletli çözüm barışın anahtarıdır. Dün olduğu gibi yarın da adil barışı savunmaya devam edeceğiz

Değerli yol ve dava arkadaşlarım, hükümet olarak çok farklı cephelerde aynı anda çok boyutlu bir mücadele yürütüyoruz. İçeride ekonomide hayat pahalılığı sorununu çözmenin yanı sıra, ülkemizi yarım asırlık terör belasından tamamen kurtarmanın gayretindeyiz.

Hamdolsun her ikisinde de tüm zorluklara rağmen belirli bir mesafe aldık. Enflasyonda düşüş devam ediyor, ihracatımız artıyor, istihdam tek haneli oranlardaki seyrini 28 aydır sürdürüyor.

"Merkez Bankamızın rezervleri 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor"

Şimdi sizlere bir müjde veriyorum; Merkez Bankamızın rezervleri 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor.

Suriye’den Gazze’ye, Balkanlardan Türk devletlerine her yerde, sahada ve masada ‘Güçlü Türkiye’ misyonuyla hareket ediyoruz. Batıyla köklü ilişkilerimizi korurken, doğuyla özellikle Asya ile yeni ortaklıklar geliştiriyoruz.

Ama bakıyorsunuz birileri Türkiye’nin bu stratejik hamlelerini gölgelemek adına son derece art niyetli yorumlar yapıyor. Ana muhalefetin assolistliğini üstlendiği müzmin muhalifler korosu tam bir ağız birliği içerisinde Türkiye’nin başarısına kara çalıyor.

Siz de gördünüz; CHP Genel Başkanı ABD seyahatimizle ilgili ipe sapa gelmez bir sürü yalan savundu. Kendileri rüşvetsiz selam dahi almadıkları için aynı çamuru bize de bulaştırmaya kalktı.

Kirli siyasete Gazze’yi bile alet etti. Sonuçta mahcup olan, rezil olan, yalanı elinde patlayan yine kendisi oldu.

Tıpkı baklava kutularından çıkan avrolar sonrası emniyet ve yargımıza kumpas kurdular deyip, iddiasını ispat edemediği gibi burada da faka bastı, hüsrana uğradı, söylediği yalanların altında ezildi.

Tabii burada şunu da söylemek durumundayım; ana muhalefetin iddia, iftira ve saldırılarının hedefinde sadece biz yokuz. Yanımıza ve yöremize yaklaşan, bizimle bir çay sohbetini paylaşan tüm siyasi partiler ve aktörler de aynı saldırılara muhatap oluyor.

"Beraber miting yaptıkları ittifak ortaklarını azgınlıklarıyla çileden çıkardılar"

Meclis açılışı sonrası yaşananları hep beraber takip ettik. Siyasetçisi, gazetecisi, sosyal medya figürü ile CHP’li tetikçiler mangası topyekûn bir linç furyası başlattılar.

Meclis oturumuna katılan tüm milletvekillerine, fotoğraf karesine giren tüm genel başkanlara ağız dolusu hakaretler savurdular. Öyle ki son genel seçimlerde beraber miting yaptıkları, il il beraber dolaştıkları, hatta Türkiye’yi ‘beraber yöneteceğiz’ dedikleri ittifak ortaklarını bile azgınlıklarıyla çileden çıkardılar.

Kardeşlerim, elimizi vicdanımıza koyup lütfen cevap verelim. Sadece bir fotoğraftan dolayı eski ittifak ortaklarına bunları yapanlar, Allah korusun ellerine güç geçince bu millete ne yapmaz?

Meclis başkanının davetine icabet ettikleri için milletvekillerine hayatı zindan edenler, ellerinde imkan olsa bu millete ne yapmaz? Bunlara güven olur mu? Bunların sözde demokratlığına inanılır mı? Bunların sözlerine itibar edilmez.

İşte bu yüzden her fırsatta; Allah bu milleti CHP zihniyetinin eline bırakmasın diyoruz.

Muhabir: Şevval Dalgıç