Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) kurultay davası yarın görülecek. Davayı açan üç isimden eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Hatip Karaaslan ve Yılmaz Özkanat, dava öncesinde değerlendirmelerde bulundu.
“İki ihtimalde de sevinirim”
Lütfü Savaş, davanın parti adına önemine dikkat çekerek, “Genel Başkanımız Özgür Özel, şaibeli kurultayın şaibeli genel başkanı olarak anılıyordu. Ben de bir CHP’li olarak partimin adı kirlenmesin, şaibeden kurtulsun diye dava açtım. Hasta olan nasıl doktora giderse, ben de hukuka başvurdum. Şaibe yoktur denilirse sevinirim, şaibe vardır denilirse de bunu yapanlar partiden temizlenir, yine mutlu olurum. Bu dava bizim, CHP’lilerin davasıdır. Hukuk tecelli etsin” ifadelerini kullandı.
“İmamoğlu’na kayıtsız kalamadık”
Davacılardan Hatip Karaaslan ise, İstanbul’daki süreçten itibaren şaibe tartışmalarına tanık olduklarını belirterek, “Ben SHP’den bu yana CHP’liyim. 38. Kurultay’dan sonra şaibe tartışmaları başladı. Delegeler ‘Alan aldım, veren verdim’ demeye başladı, ben de gördüm. Bize de para teklif edildi. İmamoğlu siyasi kariyeri için CHP’yi basamak yaptı ve partinin kimyasını bozdu. Genel Merkez’e sesimizi duyuramadık. Parayla irade satın alındı. İmamoğlu ve ekibinin partimizi bitirmemesi için kayıtsız kalamadık, bu yüzden davayı açtık” dedi.
“Hiçbir yönlendirme olmadı”
Davacılardan Yılmaz Özkanat ise sürecin bağımsız ilerlediğini vurgulayarak, “Ben iyi bir CHP’li olarak, partim şaibeden arınsın diye dava açtım. Bu süreçte hiçbir partinin bize dava açmamız için telkini, tavsiyesi ya da yönlendirmesi olmadı” diye konuştu.