Gürer, Meclis'te, "Yerli Malı Haftası" dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, haftanın her geçen sene anlamını yitirdiğini savundu.
Yerli üretim yapan firmaların dahi yabancı firmaların eline geçtiğini iddia eden Gürer, 2025'in ilk 9 ayında temel gıda ürünleri için yaklaşık 10 milyar, et ve hayvan ithali için ise yaklaşık 2 milyar liraya yakın paranın yurt dışına gittiğini ileri sürdü.
Tarım ürünlerinde arz açığının ortadan kaldırılması için planlı bir üretime ve üretim sonrası kooperatifçiliğe ihtiyaç olduğunu belirten Gürer, israfın önüne de mutlaka geçilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Gürer, "Yıllık 23 milyon ton gıda israfı var. İki yıl önce 18 milyon ton olarak ifade edilmişti. Şu anda ürettiğimiz gıdanın neredeyse yüzde 40'ı çöp oluyor. Bunda alışkanlıklarımızın değiştirilmesinin de önemli bir rolü var. Çünkü fast food dediğimiz tüketim zincirlerinde özellikle ayaküstü yenilen yerlerde israfın arttığını gözlemliyoruz. Aynı şekilde serpme kahvaltılarda çoğu ürün israf ediliyor. Bu sürecin doğru yönetilmesi, planlanması şart. Bir kampanyaya ihtiyaç var. Yılda yaklaşık 4 milyar ekmeği çöpe atıyoruz." ifadelerini kullandı.
Gürer'in ardından kürsüye çıkan CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, tarım sektörünün sorunlarının çözümü için planlı üretim, zamanında ve yeterli destek, taban fiyat uygulaması, alım garantisi ve fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini söyledi.
Tarımın yalnızca bir ekonomik faaliyet değil, gıda egemenliği, ulusal güvenlik, toplumsal refahla doğrudan ilgili stratejik bir alan olduğunu vurgulayan Yontar, ancak bugün tarımın Türkiye'de üretimden kopuşun ve ithalata bağımlılığın sembolü haline getirildiğini öne sürdü.
Tarımda ekim alanlarının daraldığını, üretimin düştüğünü, çiftçinin borç batağına sürüklendiğini, gıda fiyatlarının ise kontrolden çıktığını ileri süren Yontar, şehirden köye göçü sağlayacak genç çiftçilere destek verilmesi ve kapanan köy okullarının acilen açılması gerektiğini kaydetti.




