İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yürütülen "yolsuzluk" iddialı soruşturma kapsamında, 5. dalga operasyon başladı. CHP'li isimlerden operasyona karşı ilk tepkiler geldi.

4 farklı soruşturmada, aralarında Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Adana Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Erdal Celal Aksoy, CHP PM üyesi Baki Aydöner ve eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu'nun da yer aldığı 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

İBB’ye 5. dalga operasyon: 47 kişiden 30'u gözaltında
İBB’ye 5. dalga operasyon: 47 kişiden 30'u gözaltında
İçeriği Görüntüle

Kılıçdaroğlu’nun ‘harim-i ismet’ mesajına Özel, ne yanıt verdi?
Kılıçdaroğlu’nun ‘harim-i ismet’ mesajına Özel, ne yanıt verdi?
İçeriği Görüntüle

Burhanettin Bulut: Milletimizin vicdanından dönecek

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın CHP'li belediyelere yönelik 4 ayrı soruşturma kapsamında başlattığı operasyona tepki gösterdi.

Bulut, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:

''19 Mart'tan bu yana belediyelerimizde kamuoyunu tatmin edecek bir suç unsuru bulamayanlar, yeni suçlar icat etmek, yeni iftiralar atmak için yeni bir operasyona yelteniyor. İnanıyoruz ki halkımızın teveccühünü kazanmış belediye başkanlarımız hakkında 'Çamur at izi kalsın' kabilinden yapılan bu operasyon da milletimizin vicdanından dönecektir.''

Mahmut Tanal: Bu dosyalar neden İstanbul’dan, merkezi talimatla ve parça parça açılıyor?

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da, yaptığı sosyal medya paylaşımıyla tepki gösterdi. Tanal, şu ifadeleri kullandı:

"“Beşinci Dalga Operasyonu” adı altında yürütülen süreç, artık sadece hukuk değil, kamu vicdanı açısından da iflas etmiştir. Bugüne kadar İBB’ye ve CHP’li belediyelere yönelik yapılan tüm operasyonlar, farklı siyasi görüşlerden yurttaşlarla yapılan anketlerde de açıkça ortaya koyulmuştur ki, bu süreçlerin hukuki değil siyasi olduğu kanaati toplumda hakimdir. Bu kez ise İstanbul dışındaki Ceyhan ve başka belediyeleri de soruşturmanın içine dahil ederek, güya algıyı dengelemeye çalışıyorlar.

Oysa maksat nettir: Kamuoyunu inandırmak, operasyonun tarafsız olduğu izlenimini vermek. Ancak bu çabanın altı boştur. Sayıştay raporları yıllardır ortada. Eğer gerçekten suç unsuru olsaydı, yargı bugüne kadar gereğini yapardı. Kaldı ki, İstanbul dışındaki belediyelerde görev yapan savcılar yok mu? Orada hukuk işlemiyor mu? Bu dosyalar neden İstanbul’dan, neden merkezi talimatla ve parça parça açılıyor?

21 Ekim 2024 tarihli torba hazırlık dosyasından çıkarılan bu operasyon, bir planın, bir siyasi mühendisliğin parçasıdır. Sorulması gereken nettir: Eğer dosya bütünse, neden dalga dalga? Neden zaman zaman? Çünkü dert hukuk değil, dert CHP’yi, özellikle de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hedefe koyarak, işsizlik, yoksulluk, barınma krizi, asgari ücret erimesi, dış politika başarısızlığı gibi gerçek sorunları gündemden kaçırmak. Tayyip Erdoğan’ın şu sözü her şeyi özetliyor: 'İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder.'

Seçim sandığında kaybettiklerini, şimdi yargı eliyle kazanma çabasındalar. Ama unutmasınlar: Hukuku siyasetin sopası haline getirenler, hem adaleti hem de halkın vicdanını kaybeder!"

Kaynak: Haber Merkezi