Tarlada çiftçilerle görüşen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, artan girdi maliyetleri, mazot fiyatları ve yetersiz devlet desteği nedeniyle tarımdaki krizin sürdürülemez hale geldiğini söyledi.
Evrensel’den Duygu Ayber Gültekin’in haberine göre, yalnızca ahırı olan ama hayvanını elinden çıkarmak zorunda kalan üretici sayısının da arttığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde hayvancılık yapanlar çiftçilik yapmıyorsa ahırlarını boşalttı. Yalnızca ahır var, hayvan varsa mutlaka kaba yemini kendi üretmek zorunda. Kendi üretmezse dışarıdan aldığı yemle hayvancılığın sürdürülebilirliği yok. 12 ay boyunca hayvana yem vermek durumundalar. Yonca, bazı bölgelerde 13 bin 500 liraya kadar ton fiyatı çıkmış durumda. Çiftçi ise hayvanı varsa kendi emeğini katmadan daha uygun fiyatta yonca üretmeye çalıştıkları için kısmen daha uygun fiyatla maliyeti sağlıyorlar” ifadelerini kullandı.
Süt yemi 700 lirayı geçti ama alım fiyatı artmadı
Sadece kaba yem değil, süt yemi fiyatlarının da üreticiyi zorladığını belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 50 kiloluk süt yemi fiyatının 700 lirayı geçtiğine dikkat çekti. Gürer, “Bu fiyatlarla hayvancılığı sürdürebilmeleri mümkün değil. Bunun yanı sıra çiftçilik de yapıyorlar, farklı ürünler ekiyorlar. Girdi maliyetleri arttığı için her yıl aldıkları ürünlerinin fiyatı katlanıyor, aynı şekilde ürettikleri ürünlerin fiyatları artmıyor. Sattıkları ürün ya da hayvan fiyatı gidere göre artmayınca da her yıl zarara giriyorlar. Krediyle çiftçilik yapıyorlar. Sulama suyu, gübresi, ilacı, tohumu, mazotu, işçilik fiyatları olarak artıyor. Traktörler mazotla çalışıyor, mazottaki her artış çiftçiye doğrudan yansıyor” dedi.
Her şey zamlandı, çiftçi borçla üretim yapıyor
Tarımda karşılaşılan zararlılar ve hastalıkların da maliyetin artırdığını belirten Gürer, bu nedenle tarım ilaçlarının kullanımının arttığını söyledi. Ancak bu kalemin her yıl zamlandığını, üreticinin artan maliyetlerle baş edemez hale geldiğini belirten Gürer, “İşçi sorunu var, ilaç sorunu var, tohum sorunu var, gübre sorunu var, mazot sorunu var. Yeterli desteği de alamadıkları için çiftçilik yapanlar, çiftçi refahı dediğimiz aileleriyle mutlu bir yaşamı sürdürme olanağına sahip değiller. Bunun yansıması olarak da ülkemizde çiftçi sayısı azalıyor. Arazi sayısı el değiştiriyor. Eğer ürettiği üründen para kazanmazsa kapıya bir de icra geliyor” diye konuştu
Çiftçi: Dönüm başı 150 lira destek yetersiz
Sadık Çiftçi adlı bir çiftçi yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Şu an durum kötü. İki yıldır sorun yaşıyoruz. Hayvanlarımızı da satamıyoruz. Yaptığınız masrafa uygun bir fiyat istiyoruz ama o fiyatı veren yok. Herkes ölü fiyat veriyor. Hayvancılık yapan sayısında da azalma var. Kredi kullanıyoruz, bankaya borcumuz var. Şimdi yonca yetiştireceğiz. Kendi hayvanımız için üretiyoruz, piyasaya satmıyoruz. Yani hayvancılık yapan eğer kendi yemini yetiştirmezse sürdüremez. Traktörümüz 60 litre, 2 bin 500 liraya doluyor. Bundan 5 yıl önce 300–400 liraya doluyordu. Bu kadar arttı. Gübre alacağız, kart çekiyoruz. Üretici kartı olmasa bu çiftçiler çiftçilik yapamayacak. Dönüm başı 150 lira destek veriyorlar” dedi.
Destek değil, vergi yükü var
Çiftçilere verilen desteklerin yetersiz olduğunu vurgulayan Gürer, “Saman 4 bin 500 lira, yonca 13 bin 500 lira. Geçen sene burada 7 liraydı. Ben Konya’da gördüm, bu yıl 8 liraya mal etmişler ama nakliye binince İzmir’e 13 bin 500 liradan sevkiyat yaptıklarını söylediler. Gübre 2 bin 140 liraydı, şimdi 29 bin lira olmuş. Yıllık mazotta 4,5 milyar litre kullanılıyor. Bütçeden mazot için ayrılan 20 milyar liralık bir destek var çiftçiye. Oysa ÖTV ve KDV olarak çiftçilerden 60–65 milyar lira alınıyor. Biz de diyoruz ki: Çiftçiden mazotta ÖTV’yi, KDV’yi kaldırın; destek vermeyin” diye konuştu.