DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i İstanbul'daki çalışma ofisinde ziyaret etti.
Ziyaret sonrası açıklamalarda bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı CHP’ye yapılan operasyonların süreci tıkadığını belirtti.
“Antidemokratik uygulamalara karşı ortak bir irade göstermenin de ziyaretidir”
Tuncer Bakırhan’ın konuşması şöyle:
Zor bir süreçten geçiyoruz. Bugün CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel ve heyetini ziyaret ettik. Bu sadece bir nezaket ziyareti değil. Bu, hukuksuzluğa, antidemokratik uygulamalara karşı ortak bir irade göstermenin de ziyaretidir. Siz de izliyorsunuz; çok tartışılır bir ziyaretteyiz. Halkın seçmiş olduğu iradeler yargı eliyle işlevsizleştirilmeye çalışılıyor. Geçmişte bizim de bizzat yaşamış olduğumuz kayyum uygulamaları bugün artık Türkiyeleşti. Biz; demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin Türkiyeleşmesi mücadelesi verirken maalesef iktidar tarafından kayyum uygulamaları, sadece siyasi partilerle sınırlı olmayan bir şekilde Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı.
Biz, halkın seçmiş olduğu iradelerin yerine kayyum atanmasına karşıyız. Bunu hukuksuzluk olarak değerlendiriyoruz. Geçmişte de bu hukuksuzlukları yaşayan bir parti olarak, bu hukuksuzluklar karşısında CHP ile dayanışma içerisine olacağımızı belirtmek istiyorum. Halk getirir, halk götürür.
Yargı burada getirip, götüren bir işlev görmemelidir. Bizler; yıllardır demokrasi ve adalet mücadelesi veriyoruz. Bu uygulamalar bunlara karşı bir duruştur.Parti olarak bunun karşısında duracağız.
“İktidar bir an önce bu tür uygulamalardan vazgeçmelidir”
CHP’ye Sayın Genel Başkan şahsında, il başkanımız şahsında geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Biz, değerleri savunan ve savunmaya devam eden bir partiyiz.
Siyasi iradenin gasp edilmesi yerine kayyum atanması da değerler karşısında bir hukuksuzluktur. Değerleri savunan bir parti olarak hukukun üstünlüğü gibi değerlerin karşısında olacağımızı belirtmek isterim.
İktidar bir an önce bu tür uygulamalardan vazgeçmelidir. Seçilmiş iradeyle, belediyelerle uğraşmaktan vazgeçmelidir.
“Bir taraftan barış süreci diyoruz ama antidemokratik uygulamalarla bu süreç tıkanmaya çalışılıyor”
Bizler; demokrasiyle, hukukun üstünlüğüyle Avrupa’ya bir model olabiliriz. Bunların gündemimiz olması gerekirken Türkiye’nin gündemini yormaya çalışıyoruz. Olmazsa olmaz en önemli koşullardan birisi seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilmesidir.
Bu topraklar hepimizindir. Bu topraklar üzerinde demokrasi ve adalet olsun istiyoruz. Demokratik olmayan bir rejim belki bugün CHP için bir risk oluşturuyor ama bu devam ederse AK Parti için de risk oluşturacaktır, sonraki gün başka bir parti için de risk oluşturacaktır. Bizler demokratik bir rejimin inşasının mücadelesini veriyoruz.
Bir taraftan barış süreci diyoruz ama antidemokratik uygulamalarla bu süreç tıkanmaya çalışılıyor. Demokrasi ve barış birbirinden ayrılmayan iki bütündür. Barışın tartışıldığı süreçte bu antidemokratik uygulamaların tıkaç rolü oynayacağını düşünüyoruz. Bu Cumhuriyet’i demokratikleştirmek için omuz omuza yürüyeceğimizi belirtmek isterim.
“Hukuk yolu tüketildi ve mahkeme kesin karar verdi”
Bakırhan’dan sonra konuşan Özel ise şunları söyledi;
“Sayın Eş Genel Başkanların şahsında DEM Parti’ye, üyelerine, ilk andan itibaren bizimle dayanışma gösterdikleri ve bugün de buraya ilk kurumsal ziyareti gerçekleştirdikleri için teşekkürlerimi sunuyorum.
Büyük bir hukuksuzluğun karşısındayız. Suçumuz ne? diye bakarsak. Kaybetmeyi kabullenmiyoruz. Bu bina kazanan bir binaya dönüştü. Bu bina İstanbul’da AK Parti karşısında en büyük zaferi kazandı.
Bu binanın kendisi davalık, bu binanın yönetiminin belirlenmesindeki il kongresi davalık. Bütün bu husumet seçim kazanıyoruz, baş eğmiyoruz diye yapılıyor.
Bizim niyetimiz sokağı karıştırmak falan değil, haneye tecavüze mani olmak. Buradaki direnişin hukuktaki ve vicdandaki adı meşru müdafaadır.
Bahçeli’nin bugün yaptığı açıklamalarda, “CHP, hayatı durduracak barışçıl eylemler…” Sokağı karıştırmayacağız diyoruz anlamıyorsunuz, savaşmıyoruz diyoruz anlamıyorsunuz.
Bugün, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi karar verdi. Hukuk yolu tüketildi ve mahkeme kesin karar verdi. Dimdik ayaktayız, buradayız. Bize yaptıkları zulümlerle duruşumuzu değiştiremezler.”