MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Meclis’te kurulan ‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bir heyetle İmralı’yı ziyaret ederek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşebileceği önerisi, komisyon ve siyaset kulislerinde tartışma yarattı.

Bahçeli’nin açıklamasına bazı partilerden sert tepki geldi. Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Demokratik Sol Parti (DSP), komisyondan çekilebileceklerini belirtti.

"Ülke, susarak değil; konuşarak, yüzleşerek, çözerek büyüyecek"

Tartışmalar devam ederken bir açıklama da TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç’tan geldi. TV 5’te katıldığı canlı yayın programında ‘Risk alınmazsa başarı da gelmez, başarı için risk almak gerekir’ ifadelerini kullanan Arınç, “Eğer kimse bu konuda gönüllü olmazsa, gerekirse İmralı’ya ben gider, Öcalan’la görüşürüm. Görüşmenin tüm detaylarını da ister Meclis Komisyonu’yla, ister kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşırım. Çünkü bu ülke, susarak değil; konuşarak, yüzleşerek, çözerek büyüyecek” ifadelerini kullandı.

“Genel af ve umut hakkı açıklaması”

Arınç şunları söyledi;

Yargıdaki hak ihlallerini, toplumsal huzursuzluğu ve cezaevlerindeki tıkanıklığı giderebilecek tek adım, kapsamı belirli, adil bir genel af düzenlemesidir. Bu, sadece hukukî değil, insanî bir zorunluluktur. Çünkü adaletin geciktiği yerde devletin merhameti konuşmalıdır. Bununla bağlantılı olarak, Umut Hakkı konusu da uluslararası hukukta önemli bir ilkedir.

CHP'li Tanal: Türkiye AB’ye tam üye olacak
CHP'li Tanal: Türkiye AB’ye tam üye olacak
İçeriği Görüntüle

Bu kavram, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla ortaya konmuş olup, ömür boyu hapis cezasına mahkûm edilen kişilere belli bir süre sonunda yeniden değerlendirilme imkânı tanınmasını öngörür. Uygulama, suçun niteliğine bakılmaksızın, tüm müebbet hapis mahkûmları için geçerli bir çerçeve tanımlar. Dolayısıyla bu konu, bireylerin affı veya aklanması değil; devletin kendi hukuk düzeni içinde evrensel standartlarla uyumlu hareket etmesi meselesidir. Bu kapsamda, Öcalan da diğer müebbet hapis mahkûmları gibi bu hak kategorisi içinde değerlendirilebilir.

“Kaçınmak, görmezden gelmek, ‘duymadım’ demek çözüm getirmez”

Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin oluşturduğu komisyon, süreci sağlıklı yürütmek istiyorsa, Abdullah Öcalan’ın İmralı’da doğrudan dinlenmesi gerekir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin bu konudaki cesur çıkışına ben de katılıyorum. Bugün hâlâ PKK üzerindeki fiili etki alanı devam eden bir figürle konuşmadan, sadece onun açıklamalarına dolaylı biçimde atıf yaparak ilerleme kaydedemeyiz. Doğrudan konuşmak, dinlemek ve bunun sonucunu şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşmak gerekir. Kaçınmak, görmezden gelmek, “duymadım” demek çözüm getirmez. Bu görüşme, sürecin ahlaki ve siyasi sorumluluğunu taşıyan kurumların nezaretinde yapılmalıdır.

“Gerekirse İmralı’ya ben gider, Öcalan’la görüşürüm”

Bu ziyaretin milletvekillerinin siyasi partilerden birer temsilci olacak şekilde yapılması mümkündür. Eğer milletvekillerinin bu ziyareti uygun görülmüyorsa, bu durumda toplumun her kesimi tarafından saygı gören, objektifliğiyle tanınan, geçmişte devlet hizmetinde bulunmuş veya akademik itibar sahibi kişiler görevlendirilebilir. Bu insanlar, devlet adamlığı vasfına sahip olmalı, geçmişteki çalışmalarıyla güven kazanmış olmalıdır. Çünkü barışın dili, inandırıcılıkla başlar. Risk alınmazsa başarı da gelmez. Başarı için risk almak gerekir. Eğer kimse bu konuda gönüllü olmazsa, gerekirse İmralı’ya ben gider, Öcalan’la görüşürüm. Görüşmenin tüm detaylarını da ister Meclis Komisyonu’yla, ister kamuoyuyla şeffaf biçimde paylaşırım. Çünkü bu ülke, susarak değil; konuşarak, yüzleşerek, çözerek büyüyecek.

Kaynak: Haber Merkezi