Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, "İsrail, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından emredilen adımları atmak, soykırım eylemlerini önlemek, soykırıma teşvik edenleri cezalandırmak ve Gazze'deki Filistinlilere yeterli yardımın ulaşmasını sağlamakla yasal olarak yükümlü." dedi.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin (İHK) 60'ıncı Oturumu, BM Cenevre Ofisi'nde başladı.

İsviçre'nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jurg Lauber başkanlığında başlayan toplantının açılışında konuşma yapan Türk, "İsrail'in Gazze'de Filistinli sivilleri topluca katletmesi, tarifsiz acılar ve toplu yıkıma neden olması, yeterli hayat kurtarıcı yardım ulaştırılmasını engellemesi ve bunun sonucunda sivillerin aç kalması, gazetecileri öldürmesi ve savaş suçu üstüne savaş suçu işlemesi dünya vicdanını sarsıyor. Üst düzey İsrailli yetkililerin açıkça soykırım söylemi kullanması ve Filistinlilerin utanç verici bir şekilde insanlıktan çıkarılması karşısında dehşete kapılıyorum." diye konuştu.

Bölgenin barış için haykırdığını belirten Türk, Gazze'nin bir mezarlığa dönüştüğünü belirtti.

Türk, "Daha fazla militarizasyon, işgal, ilhak ve baskı yalnızca daha fazla şiddet, misilleme ve terörü besleyecektir. İsrail, UAD tarafından emredilen adımları atmak, soykırım eylemlerini önlemek, soykırıma teşvik edenleri cezalandırmak ve Gazze'deki Filistinlilere yeterli yardımın ulaşmasını sağlamakla yasal olarak yükümlü." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki katliamı sona erdirmek için şimdi harekete geçilmesi gerektiğinin altını çizen Türk, "Uluslararası toplum görevini yerine getirmiyor. Gazze halkını yüzüstü bırakıyoruz. Soykırımı önlemek için kararlı adımlar nerede? Ülkeler neden vahşet suçlarını önlemek için daha fazlasını yapmıyor? Ülkeler, savaş yasalarını ihlal etme riski taşıyan silahların İsrail'e akışını durdurmalı." dedi.

Türk, ülkelerin, ateşkes, esirlerin ve keyfi olarak alıkonulanların serbest bırakılması ve Gazze'ye yeterli insani yardımın ulaştırılması için ellerindeki tüm imkanları kullanarak azami baskı uygulaması gerektiğine dikkati çekti.

"(Ülkeler) İsrail'in, Gazze'yi askeri olarak ele geçirme planına ve işgal altındaki Batı Şeria'yı hızla ilhak etmesine karşı kararlı adımlar atmalı." diyen Türk, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının desteklenmesinin önemine işaret etti.

Rusya tarafından çıkarılan tutuklama emirleri ile ABD'nin Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) hakim ve yargıçlarına uyguladığı yaptırımların derinden rahatsız edici olduğunu dile getiren Türk, İHK tarafından atanan BM Özel Raportörüne (BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese) uygulanan ABD yaptırımlarının kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Rusya ile Ukrayna Savaşı'nın daha da ölümcül bir hal aldığının altını çizen Türk, temmuzda, Rusya'nın ülke genelindeki şehirlere yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasıyla, Mayıs 2022'den bu yana herhangi bir ayda yaşanandan daha fazla sivilin öldürüldüğünü ve yaralandığını söyledi.

Trump: İsrailliler şartlarımı kabul etti, Hamas'ın da kabul etme zamanı geldi
Trump: İsrailliler şartlarımı kabul etti, Hamas'ın da kabul etme zamanı geldi
İçeriği Görüntüle

Türk, "Son haftalarda, savaşın başlangıcından bu yana en büyük hava saldırılarından bazılarına tanık olduk, (Ukrayna) ülke genelinde insansız hava aracı ve füze saldırıları yeniden başladı ve yoğunlaştı. Sivil enerji sistemlerine ve sivil yaşam için hayati önem taşıyan diğer altyapılara yönelik kasıtlı saldırılar, uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir." dedi.

"Sudan'da bu yıl binlerce sivil hayatını kaybetti"

Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden çatışmalarda, tarafların uluslararası insani yardım ve insan hakları hukukuna karşı tamamen saygısızca davranmaya devam ettiğini belirti.

Türk, "(Sudan'da) Bu yıl binlerce sivil hayatını kaybetti. Darfur ve Kurdufan'da çatışmalar yoğunlaşıyor. Her iki taraf da sağlık tesislerini, pazar yerlerini ve su tesislerini hedef alıyor. Bu uçsuz bucaksız ülkede Sudan halkının çektiği acılar akıl almaz boyutlarda ve dünyanın tüm dikkatini bu konuya vermesini gerektiriyor." değerlendirmesini yaptı.

Myanmar halkının, ülkede yaşanan darbenin ardından 4 yıl geçmesine rağmen korkunç bir insan hakları felaketinin ortasında kaldığını bildiren Türk, "Ordu, sivilleri evlerinde, köylerinde, okullarında ve kamplarında hava saldırıları, bombardımanlar, keyfi tutuklamalar, işkence, cinsel şiddet ve zorla askere alma gibi yöntemlerle hedef alıyor." diye konuştu.

Türk, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) hükümet ile ülkenin doğusunda faaliyet gösteren 23 Mart Hareketi (M23) isyancı grubu arasındaki çatışmada tüm taraflarının ağır ihlal ve suistimallerini sürdürdüğüne dair çarpıcı kanıtların mevcut olduğuna işaret etti.

BM Komiseri Türk, konuşmasının kalan kısmında dünya genelinde yaşanan diğer kriz ve çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kaynak: AA