Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 5 yıl önce 1 bölgede, 1 şehirde başlanan ve bu yıl 7 bölgede 20 şehirde devam eden 'Kültür Yolu Festivali' ile ilgili, "Festival, ülkemizin en büyük ve en zengin marka projelerinden olmasının yanında katılımcı sayısı ile bugün dünyanın en büyük festivali haline gelmiştir" dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Malatya'ya gelip, sabah saatlerinde 'Kültür Yolu Festivali'nin Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki açılış programına katıldı. Bakan Ersoy, burada açıklamalarda bulunarak, festival kapsamında, şehrin dört bir yanında 42 noktada yaklaşık 350 etkinliğin gerçekleştirileceğini belirtti. Bakan Ersoy, konuşmasında, "6 Şubat tarihinde üst üste yaşadığımız 2 büyük depremde hayatını kaybeden tüm Malatyalı kardeşlerime Allah’tan rahmet, yakınlarına ve sizlere sabırlar diliyorum. Tarihin en büyük afetinde 53 bin 537 kardeşimizi kaybetmenin derin acısını bugün halen yüreğimizde hissediyoruz. Her zaman ifade ediyorum, benim kalbimde, Malatya’nın hep ayrı bir yeri oldu. O çok büyük acıların yaşandığı günün ardından hemen Malatya’ya gelerek acıların sarılmasına katkı sağlamak amacıyla uzun bir süre sizlerle beraber olduk. Depremin ardından burada yaşadığım o günleri hiçbir zaman unutmayacağım. Allah Malatya’yı, ülkemizi böylesi acılardan korusun" dedi.
'Yaşanan tüm zulümlerin karşısında olmaya devam edeceğiz'
İsrail'in Filistin karşısında uyguladığı zulmün her zaman karşısında olacaklarını ifade eden Bakan Ersoy, "Biz, adaletsizlik, zulüm ve çatışmalar karşısında insanların barış ve huzur dolu bir dünya inşa etmesinde sanatın iyileştirici gücüne inanmış bir medeniyetin mensuplarıyız. Maalesef bugün dünyanın dört bir yanında yaşanan çatışmalara hepimiz üzülerek şahit oluyoruz. Savaşlar nedeniyle insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bebekler ve çocuklar gıdasızlık nedeniyle hayatlarını kaybettiler. Yıkılmış binalar, bombalanmış şehirler, zorunlu göçler, sakat kalan insanlar ve yaşamını kaybedenler. Peki, insanlar bu acıları neden yaşıyor? Hangi bebek, hangi çocuk, hangi masum insan böyle bir acıyı hak eder? Hiç kimse. İşte bu yüzden biz yaşanan tüm zulümlerin karşısında olmaya devam edeceğiz. Hırsları, egoları, kirli hesapları nedeniyle hayatı yaşanmaz hale getirmeye çalışanlara inat biz yaşamı güzelleştiren tarafta olacağız. Biz kalbi bebekler, çocuklar, yaşlılar, güzellikler ve iyilik için atanlardan yana olmaya devam edeceğiz. Silahlarla, bombalarla, çatışmalarla oluşan bu karanlığın içinde hiçbir ayrım yapmadan tüm insanlar için sanatın ışığına sarılarak hayatı aydınlatmanın gayreti içinde olmayı sürdüreceğiz. Çünkü her zaman, her platformda ifade ettiğim gibi sanat, bir iyileştirme biçimidir. Bu sebeple biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültürün ve sanatın etkisini arttırmak adına hem sanata hem de sanatçıya destek olmaya devam edeceğiz. Biz, düzenlediğimiz festivalimizde Filistin’i de unutmadık. Filistin mücadelesine bir saygı duruşu olarak Filistin için de özel bir etkinlik hazırladık. Söyleşi, konferans, çalıştay ve atölye faaliyetlerinin yanında sinema ve tiyatro alanında da çok özel içerikler sizlerle buluşacak" diye konuştu.
'Kültür ve sanatla bütünleşmiş turizm'
Bu yıl 7 bölge ve 20 şehirde festivali devam ettirdiklerini belirten Bakan Ersoy, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ülkemizde gençlerimizin sanata ulaşmalarının önündeki tüm engelleri bir bir kaldırıyoruz. Dünyanın dört bir yanında ülkemizi temsil eden genç sanatçılarımızın yetişmesine katkı sağlamak amacıyla devrim niteliğinde adımlar attık. Bir yandan yeni sanat merkezleri inşa ederken diğer yandan yeni sanatçıların yetişmesi, şehirlerimizde sanatın sesinin yankılanması adına gerekli altyapı çalışmalarını hayata geçirdik. Bakanlık olarak ortaya koyduğumuz bu yeni vizyon çerçevesinde ‘Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Bir Turizm’ anlayışıyla geliştirdiğimiz Türkiye Kültür Yolu Festivalleri de bu politikanın sonucunda ortaya çıkmıştır. 5 yıl önce 1 bölgede ve 1 şehirde başladığımız, bu yıl 7 bölgede 20 şehirde devam ettirdiğimiz festival, ülkemizin en büyük ve en zengin marka projelerinden olmasının yanında, katılımcı sayısı ile bugün dünyanın en büyük festivali haline gelmiştir. Bu yıl Malatya’nın eklenmesiyle çok daha zenginleşen Kültür Yolu Festivali, şehirlerin somut ve somut olmayan miraslarını herkesle buluşturmayı, şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeyi hedeflediğimiz bir kültür atılımıdır. Amacımız, sahip olduğumuz özgün ve geleneksel kültürel değerlerimizi, uluslararası kültür sanat formlarıyla harmanlamak ve bunları şehirlerimizin tarihi ve doğal dokusu içinde halkımızla buluşturmaktır. Kültürel zenginlikleriyle, tarihiyle, stratejik konumuyla ve güçlü tarım geleneğiyle güçlü şehirlerimizden biri olan Malatya, 9 gün boyunca festivalimize ev sahipliği yapacak. Festival kapsamında, şehrin dört bir yanına yayılan 42 noktada yaklaşık 350 etkinlik gerçekleştirilecek. Bugün başlayıp 12 Ekim Pazar gününe kadar konserlerden sergilere, söyleşilerden sahne performanslarına, atölyelerden çocuk etkinliklerine ve çalıştaylara kadar her yaştan ve ilgi alanından ziyaretçiye hitap eden etkinlikler Malatyalı hemşehrilerimizle buluşacak. Malatya Kültür Yolu Festivali ile yalnızca kültür ve sanat etkinliklerini değil, aynı zamanda Malatya’nın tarihi, ekonomik, sportif, kültürel ve turistik imkanlarını daha da görünür kılmayı hedefliyoruz. Festival boyunca şehre gelen ziyaretçilere Malatya’yı ve zengin yerel kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sunmuş olacağız. Gençlerimiz ve çocuklarımız için de çok özel etkinlikler hazırlandı. Bu çerçevede birçok etkinliğin de düzenleneceği bir çocuk köyü kuruyoruz. Bakanlığımıza bağlı müzeler ve ören yerleri, kültür merkezleri, sanat merkezleri, kütüphaneler, özel müzeler, tarihi ve turistik mekanlar ile açık alanlar ve şehir meydanları 9 gün boyunca etkinlik alanı olarak değerlendirilecek. Halk müziğinden tasavvuf musikisine, klasik müzikten operaya, popüler müzikten dünya ezgilerine ve tiyatroya kadar geniş bir yelpazede halkımızı farklı mekanlarda sahne performanslarıyla buluşturacağız. Bu vesileyle Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, ülkemizde kültürün ve sanatın daha da güçlenmesi, genç sanatçılarımızın yetişmesi adına kültür ve sanat hayatına katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bizim bu festivallerdeki her bir etkinliği barışa, aydınlık yarınlara dair bir umut tohumu olarak gördüğümüzü de ayrıca ifade etmek istiyorum."