Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arıkan, "En başından beri sürecin kapalı kapılar ardında değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir" dedi.

"Zirai don, kuraklık, sel ve dolu afetlerini yaşayan çiftçimiz artık önünü göremez vaziyette"

Arıkan'ın konuşması şöyle:

"Çiftçimizin hali maalesef perişan. Zirai don, kuraklık, sel ve dolu afetlerini yaşayan çiftçimiz artık önünü göremez vaziyette. Şanlıurfa’da bir çiftçimiz 'elektrikle sulamanın saatlik bedeli en düşük bin 300 lira. Geçen yıl ürünü sattık, sonra üstüne faizle kredi çekip elektrik borcunu kapattık' diyor. Tarım cenneti olan Şanlıurfa’da son 65 yılın, Ege bölgesinde son 18 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. İktidar bunlar için önlem almayı, destek vermeyi düşünmesi gerekirken dışarıdan tarım ürünleri ithal etmenin yollarını arıyor. Allah aşkına, siz ülkemizin çiftçileri için mi varsınız, yoksa Brezilya’nın, Ukrayna’nın, Bulgaristan’ın, Fransa’nın çiftçilerini kalkındırmak için mi varsınız?"

BBP lideri Destici: PKK diz çöktü; bu Türk devletinin ve Türk ordusunun zaferi BBP lideri Destici: PKK diz çöktü; bu Türk devletinin ve Türk ordusunun zaferi

"Eli silah tutanları affederken, eli kalem tutanları içeride tutamazsınız"

"Ülkemizin bir başka önemli gündemi, yeni çözüm süreci. Saadet Partisi olarak bu süreçte endişelerimizi de beklentilerimizi de şeffaf şekilde hem muhataplarımızla hem de aziz milletimizle paylaşıyoruz. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum, Milli Görüş hareketi olarak 56 yıldır bu konunun çözümü için çalışıyoruz. 'Terörsüz Bir Türkiye' diye ifade ediliyor. Biz 'Yaşanabilir Bir Türkiye' diyoruz. Bundan kastımız, bu topraklarda bir tek evladımızın daha canının yanmamasıdır, adaletin tesis edilmesidir. Kalkınmanın süratli ve yaygın olmasıdır. Süreçlerin 'tek bir kazanıma' odaklanmasına karşıyız. Şu konuda memnuniyetimizi ifade etmek istiyorum, en başından beri sürecin kapalı kapılar ardında değil, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yürütülmesini vurguladık. Gelinen noktada, bu konuda bir mutabakatın sağlanmış olması sevindiricidir. Ancak, endişelerimiz tamamen ortadan kalkmış değil. Meclise getirilecek olan 10. Yargı Paketi, bu sürecin akıbetini belirleyecektir. Şimdiden uyarıyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmayın. Eli silah tutanları affederken eli kalem tutanları, eli pankart tutanları içerde tutarsanız bunun toplumsal vicdanda karşılığı olmaz. Yargı paketi, sadece sürecin kapsamıyla sınırlandırılmamalı, KHK mağdurları başta olmak üzere, adalet beklentisi olan bütün kesimleri kapsayacak şekilde düzenlenmelidir."

Kaynak: Haber Merkezi