Altın fiyatları rekor serisini son günlerde görülmemiş rallilere evirdi. Uzmanlara göre altındaki bu sert yükseliş "normal" değildi.

Konuya ilişkin Ekonomist Doç. Dr. Oğuz Demir de bir yazı kaleme aldı.

Demir, altın fiyatlarındaki hızlı yükselişi ve Türkiye’deki ekonomik etkilerini değerlendirdi. Demir’e göre, halkın altına yönelmesi ile yabancı yatırımcının TL’ye talebi, aynı sorunun iki farklı yüzü ve temel olarak güvensizlik göstergesi.

Altın fiyatları yılın üç döneminde yükseliş gösterdi

Doç. Dr. Demir, yılın başından bu yana altının üç farklı dönemde farklı nedenlerle yükseldiğini belirtiyor. Ocak ile Nisan arasında ABD’de bazı bankalarda yaşanan sıkışıklık ve FED’in faiz indirimi beklentisi ons altını yukarı taşıdı. Türkiye’de ise siyasi gerilimler ve kurdaki ani hareketler gram altını 4.200 TL’den 4.800 TL’ye çıkardı.

Nisan ile Ağustos arasındaki dönemde ise ons altın 3.200–3.400 dolar arasında yatay seyretti. Türkiye’ye sıcak para girişi olurken altın ithalatındaki kotalar iç piyasada arzı daralttı ve gram altın 4.200–4.400 TL civarında durağanlaştı. Ancak Doç. Dr. Demir’e göre bu dönemde birikmiş riskler, ileride yaşanacak hareketlerin zeminini hazırladı.

20 Ağustos’tan itibaren başlayan süreçte ise ons altın rekor seviyelere ulaşarak 4.000 doların üzerine çıktı. Türkiye’de kur baskısı ve sınırlı altın arzı gram altını 5.400 TL’ye taşıdı. Kapalıçarşı’daki iç piyasa primi rekor seviyelere ulaşırken, fiyatlar adeta dünyadan ayrıştı.

Altının ekonomiye yansımaları

Demir, gram altındaki hızlı yükselişin hane halkının enflasyon beklentilerini artırdığını ve altın ithalat kotalarının gevşetilmesi halinde cari açığın büyüyeceğini öngördü. Kotalar sıkı tutulursa karaborsa ve kayıt dışı altın ticareti riski artıyor.

Demir'e göre tasarrufların bankalar yerine altına kayması, Merkez Bankası’nın faiz ve kur politikalarını zorlaştırdı ve ekonomiyi yönetmeyi güçleştirdi.

Morgan Stanley enflasyon beklentisini yükseltti
Morgan Stanley enflasyon beklentisini yükseltti
İçeriği Görüntüle

Yabancı sermaye ve Carry Trade

Doç. Dr. Demir, yabancı yatırımcıların yüksek faiz nedeniyle TL’ye yöneldiğini belirtti. Bu sıcak para kısa vadede kur oynaklığını baskıladı, Hazine’nin borçlanmasını kolaylaştırdı ve Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini rahatlattı. Ancak uzun vadede TL’nin değerli kalması ihracatçının rekabet gücünü düşürdü ve bütçeden yüksek faiz ödemeleri yapılmasına yol açtı.

Altının parıltısı, sıcak paranın cazibesi

Demir, vatandaşın altına sarılması ile yabancı fonun TL almasını Türkiye ekonomisinde güven açığının iki farklı tezahürü olarak yorumladı. Bu tablo, ekonomideki kırılganlığı gösteren bir erken uyarı sistemi niteliğinde. Demir'e göre, güven açığı kapatılmadıkça altının parıltısı ve sıcak paranın cazibesi, ekonomiyi güçlendirmek yerine bir sonraki krizin gölgesini daha da belirgin hâle getiriyor.

Kaynak: Haber Merkezi