Fotoğraf sanatçısı ve kent tarihçisi Ahmet Soyak, Ankara’ya ne zamandan beri "Angara" denildiğini ortaya koyan tarihi bir kaydı gün yüzüne çıkardı. 18. yüzyıla ait bir seyahatnameye dayanan bulgu, halk arasında kullanılan bu ismin düşündüğümüzden çok daha eski olduğunu kanıtladı.

"Angara" ifadesi 18. yüzyıla kadar uzanıyor

Ankara’nın görsel belleğini belgeleyen ve birçok unutulmuş yapıyı arşivleyen fotoğraf sanatçısı Ahmet Soyak, halk arasında sıkça kullanılan "Angara" tabirinin tarihsel bir temeli olduğunu belgeledi. Soyak, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ankara’ya ne zamandan beri 'Angara' dendiğini sonunda buldum" diyerek önemli bir keşfini kamuoyuyla paylaştı.

Soyak, 18. yüzyılda Anadolu’yu gezen İrlandalı din adamı ve gezgin Richard Pococke’un A Description of the East, and Some Other Countries (Doğu ve Diğer Bazı Ülkelerin Tanımı) adlı eserinde geçen ifadeye dikkat çekti. Pococke’un Ankara’yı anlattığı bölümde geçen şu cümle, tabirin geçmişine dair somut bir belge sunuyor:

"Türkler Angora’ya Angara derler."

Ahmet Soyak’ın çalışmaları Ankara’nın hafızasını canlandırıyor

Ankara’ya duyduğu tutkuyu sadece sözle değil, “Belgehane” adını verdiği kişisel arşiviyle de ortaya koyan Ahmet Soyak, unutulmuş, terk edilmiş ya da görmezden gelinen pek çok tarihi yapının ve anın izini sürüyor. Ankara’nın bilinmeyen sokakları, terk edilmiş binaları ve gizemli köşelerini belgeleyen Soyak, Başkent’in kültürel hafızasını diri tutma amacıyla uzun yıllardır çalışmalarını sürdürüyor.

Kemal Sunal Keçiören’de türkülerle anıldı
Kemal Sunal Keçiören’de türkülerle anıldı
İçeriği Görüntüle

Soyak’ın bu son keşfi, halk arasında sıklıkla kullanılan "Angara" kelimesinin sadece bir ağız özelliği değil, köklü bir tarihsel geçmişe dayandığını gösteriyor. Bulgu, bu tabirin hafife alınmaması gerektiğini ve atalarımız tarafından da kullanıldığını ortaya koyuyor.

“Angara diyenleri artık hoş görüyorum, çünkü atalarımız da dermiş”

Soyak, bulgusunu paylaştığı mesajında, "‘Angara’ diyenleri artık hoş görüyorum, çünkü atalarımız da dermiş," diyerek halk dilinin tarihsel değerine dikkat çekti. Richard Pococke’un 1745 yılında iki cilt halinde yayımlanan eserinin XVI. bölümünde yer alan bu ifade, Ankara'nın halk arasındaki adlandırmasının ne kadar eskilere uzandığını gözler önüne seriyor.

Bu keşif, Ankara'nın sadece mimari ya da coğrafi değil, aynı zamanda dilsel ve kültürel tarihine de ışık tutuyor. Ahmet Soyak'ın çalışmaları, kent belleği üzerine düşünenler için önemli bir kaynak olmayı sürdürüyor.

Muhabir: Dursun Erkılıç