Expression Interrupted platformunun yayımladığı “İfade ve Basın Özgürlüğü Gündemi” raporunun on üçüncüsü, 2025’in ilk çeyreğinde Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskıların arttığını ortaya koydu. Ocak, Şubat ve Mart aylarını kapsayan rapora göre, bu dönemde 90 farklı davada toplam 157 gazeteci yargılandı, 25 gazeteci tutuklandı. Aynı dönemde 25 yeni dava açıldı, 10 gazeteci hakkında da yeni soruşturma başlatıldı.

İmamoğlu'nun iptal edilen diploması için yeni itiraz
İmamoğlu'nun iptal edilen diploması için yeni itiraz
İçeriği Görüntüle

Yargılamalar sonucunda 32 dava tamamlandı; 19’u mahkûmiyet, 14’ü beraatle sonuçlandı. Mahkûm edilen 28 gazeteciye toplam 41 yıl 1 ay 12 gün hapis ve 8 bin 850 TL adli para cezası verildi.

En yaygın suçlama ‘örgüt üyeliği’

Gazetecilere en çok yöneltilen suçlama, Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 maddesinde yer alan “örgüt üyeliği” oldu. Rapora göre 27 dava bu suçlamayla açıldı. Bunu, 21 dava ile “örgüt propagandası”, 14 dava ile “hakaret/kamu görevlisine hakaret”, dokuz dava ile “Cumhurbaşkanına hakaret” ve yine dokuz dava ile “devlet kurumlarını aşağılama” suçlamaları takip etti. Yedi davada ise “halkı yanıltıcı bilgiyi yayma” iddiası öne çıktı.

Protestoları izleyen gazeteciler hedef alındı

Yılın ilk çeyreğinde toplam 50 gazeteci gözaltına alındı. Bunlardan 22’si, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması sonrası düzenlenen protestoları izlerken gözaltına alındı. Protestoları takip eden yedi gazeteci ise tutuklananlar arasında yer aldı. Bu süreçte 10’u yeni tutuklanan toplam 21 gazeteci serbest bırakıldı. Yılın başında 33 olan tutuklu gazeteci sayısı, mart ayı sonunda 34’e çıktı.

RTÜK’ten rekor ceza ve ekran karartma

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 2025’in ilk çeyreğinde Halk TV, NOW, SZC TV ve TELE 1 gibi muhalif yayın organlarına toplam 25 milyon 344 bin 68 TL para cezası verdi. Bu cezaların 22 milyon TL’si, İmamoğlu’nun tutuklanmasına dair yayınlar nedeniyle kesildi. Ayrıca SZC TV’ye 10 gün süreyle ekran karartma cezası uygulandı. RTÜK, muhalif yayınlara “vatandaşları karamsarlığa sürükleme” gerekçesiyle uyarı yayımladı.

RTÜK’ün yetkisi bu dönemde YouTube kanallarına kadar genişletildi. Cumhuriyet gazetesi, Fatih Altaylı ve FluTV gibi içerik üreticilerine lisans zorunluluğu getirildi.

Yeni tartışma: Siber Güvenlik Kanunu

19 Mart’ta yürürlüğe giren Siber Güvenlik Kanunu, basın örgütlerinin tepkisini çekti. Kanunun 16. maddesi, “veri sızıntısı varmış gibi gösterenlere” iki ila beş yıl hapis cezası öngörüyor. Ayrıca sekizinci madde, savcılara hâkim kararı olmadan dijital materyallere el koyma yetkisi veriyor. Bu hükümler, yeni bir sansür aracı olarak değerlendiriliyor.

AYM ve AİHM’den Türkiye’ye ihlal kararları

Anayasa Mahkemesi, daha önce iptal ettiği “örgüte üye olmadan yardım etme” suçunu yeniden iptal etti. En az iki başvuruda ise adil yargılanma ve basın özgürlüğü ihlalleri tespit edildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2024 verilerine göre, Türkiye Avrupa’da en çok hak ihlali yapılan ülke olmayı sürdürdü. AİHM önünde bekleyen yaklaşık 60 bin dosyanın yüzde 35,8’ini, yani 21 bin 600’ünü Türkiye’den başvurular oluşturdu.

Kaynak: Haber Merkezi