Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partisinin haftalık olağan basın toplantısında Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karamahmutoğlu, TBMM’de kurulan Süreç Komisyonu'nun İmralı Cezaevi'ne yapmış olduğu ziyareti sert bir dille eleştirerek, hükümet ve MHP’yi “DEM Parti ile birlikte hareket etmekle” suçladı.
Basın toplantısında öğretmenlerin güncel sorunlarından siyasi gündeme, PKK ile yürütülen süreçten yeni anayasa tartışmalarına kadar birçok başlık öne çıktı.
Karamahmutoğlu konuşmasında, TBMM’de kurulan Abdullah Öcalan Komisyonu’nun İmralı'ya yaptığı ziyaretin Türkiye için son derece tehlikeli bir sürecin parçası olduğunu öne sürdü:
“Bu komisyonun İmralı Cezaevi’ne gidilmesi kararını AKP, MHP ve DEM Parti birlikte aldı. Cumhur İttifakı'nın yeni hali olan bu üçlü ittifak geçen yıldan beri ikinci ihanet sürecini yürütüyor.”
Karamahmutoğlu, “kanlı terör örgütünün hiçbir zaman taleplerinin sona ermeyeceğini” savunarak, yürütülen süreci “karanlık bir tünel” olarak tanımladı.
Öğretmenler Günü mesajı ve eğitimde sorunlar
24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada Karamahmutoğlu, öğretmenlere minnetlerini sundu ve PKK tarafından öldürülen öğretmenleri anarak şu ifadeleri kullandı:
“Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, öğretmen olduğu için öldürülen tüm şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.”
Eğitimde yaşanan ekonomik ve yapısal sorunlara değinen Karamahmutoğlu, öğretmen maaşlarının yoksulluk sınırının altında kaldığını, ek ders ücretlerinin artırılması gerektiğini ve 50 bin atama bekleyen öğretmenin “partizanlığa uğramadan atanması” gerektiğini vurguladı.
“Zafer Partisi haklı çıktı; CHP’nin İmralı’ya gitmeme kararı politik havayı rahatlattı”
Karamahmutoğlu, partilerinin bir yıldır yürütülen sürece karşı çıktığını belirterek şunları söyledi:
“Zafer Partisi, vatandaşları hiç yanıltmadı. Bu sürecin pazarlık masası olduğunu söyledik. Bugün haklı çıktığımız görülüyor. CHP'nin İmralı’ya gitmeme kararı politik havayı olumlu yönde rahatlattı.”
Sokağın da bu karşı çıkışı desteklediğini ifade eden Karamahmutoğlu, “stadlardan sokaklara kadar destek gördük” dedi.
“PKK silah bırakmadı, sadece Türkiye’de tabela indirdi”
Zafer Partisi Sözcüsü, sürece ilişkin temel eleştirilerini şu sözlerle dile getirdi:
“PKK silah bırakmadı, kendini dağıtmadı. Sadece Türkiye’de tabela indirdi. Suriye, Irak ve İran’da silahlı şekilde varlığını sürdürüyor. Taleplerinden vazgeçmiş değiller.”
Karamahmutoğlu, DEM Parti lideri Tuncer Bakırhan’ın “sorun çözüldükten sonra yeni anayasa konuşulur” sözlerine atıfla, ortada çözülmüş bir sorun olmadığını ve “karanlıkta bırakılan bir süreç” yürütüldüğünü savundu.
Karamahmutoğlu, İmralı görüşmelerinin arkasında dış güçler olduğunu iddia ederek:
“Bu pazarlık masasında karşınızdaki gerçek muhatap terör örgütü değil, emperyalizmin ta kendisidir.”
ifadelerini kullandı. Bu sürecin Türkiye'nin üniter yapısını hedef aldığını öne sürdü.
“AKP ve MHP, DEM Parti ile ada vapurunda baş başa kaldı”
Devlet Bahçeli’nin Öcalan’ın sürecin ‘muhatabı’ olduğu yönündeki açıklamasını hatırlatan Karamahmutoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Öcalan Komisyonu yasal dayanaktan yoksundur. Türk halkı bu sürece destek vermedi. AKP ve MHP, DEM Parti ile ada vapurunda baş başa kaldı.”
Karamahmutoğlu ayrıca, heyetin Öcalan ile fotoğraf çektirmesi gerektiğini söyleyerek iktidarı eleştirdi:
“Madem savunduğunuz şey doğru, fotoğraf da çektirin. Bu tarihi sorumluluğu da üstlenin.”
Buldan’ın “Ana muhalefet DEM Parti’dir” sözlerine yanıt
Toplantıda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Karamahmutoğlu, önceki dönem DEM Parti Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın “Ana muhalefet partisi DEM Parti’dir” sözlerini şöyle yorumladı:
“Aç tavuk kendini darı ambarında görür. DEM Parti, Cumhuriyet ve CHP'nin 100 yıllık politikalarını hedef alarak kendi mağduriyet edebiyatını sürdürmektedir.”
Karamahmutoğlu, DEM Parti'nin “emperyalist çıkarlarla uyumlu hareket ettiğini” ileri sürerek, partinin CHP ile yakınlığının zaten “yapay” olduğunu savundu.
“Türkiye karanlık bir dehlize sokuldu”
Basın toplantısını sert sözlerle tamamlayan Karamahmutoğlu, süreci şu ifadelerle özetledi:
“Türkiye, çözüm adı altında karanlık bir dehlize sokulmuş durumda. PKK’nın ne zaman tamamen silah bırakacağı, sürecin nereye varacağı, ‘başarı’ kriterinin ne olduğu belli değil. Bugüne kadar yapılan hiçbir açıklama bu karanlığı dağıtmıyor.”
