İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen “mali suçlar” soruşturmasının beşinci dalgasında tutuklanan eski CHP milletvekili Aykut Erdoğdu, cezaevinden gazeteci Uğur Dündar’a mektup göndererek operasyonların detaylarını ve tutuklanma sürecini anlattı.
Erdoğdu, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “irtikap”, “nitelikli dolandırıcılık”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” suçlamalarıyla tutuklu bulunuyor. Suçsuzluğunun ortaya çıkacağını savunan Erdoğdu, rüşvet almadığını, vermediğini ve aracılık etmediğini belirtti.
“Sırada diğer muhalefet var”
Mektubunda CHP’ye yönelik operasyonların ardından sıranın diğer muhalif partilere geleceğini öne süren Erdoğdu, şu ifadeleri kullandı:
"Fırsatını buldukları anda bir operasyonla CHP’nin bölünüp parçalanmaya çalışılacağını bekliyorum. CHP’ye operasyon tamamlandıktan sonra sıra diğer muhalefete gelecek. DEM Parti açılım süreci ile devşirilecek, diğer muhalefet transferlerle eritilecek, direnenler terörize edilerek etkisiz hale getirilecek. Muhalif basın ise tehdit edilerek susturulacak."
Cezaevi koşullarını anlattı
Erdoğdu, mektubunda cezaevindeki kötü şartlara da dikkat çekerek hücresinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Avlu dediğim dört metreye altı metre, on metre yüksekliğinde duvarlarla çevrili, gökyüzünü dikenli tellerin ardından görebildiğim bir kuyu burası. Hücremde giderler tıkalı olduğu için iki kez tuvalet, beş kez mutfak taştı. Musluk suyunu içmek zorunda kaldım. Sigaraya para kalması için içme suyu alamadım. İki hafta boyunca taşan lağımı temizledim. Bunu aşağılama değil, vatani görevim kabul ettim."