8 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile yatırım fonları ve 6 aya kadar vadeli mevduat hesaplarında stopaj oranı yüzde 15’ten yüzde 17,5’e çıkarıldı. Bu teknik düzenleme, finans çevrelerinde bir vergi politikası olarak yorumlanırken, emlak sektöründen dikkat çeken bir değerlendirme geldi.
Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, bu adımı “faizden uzaklaştırma ve krediye yönlendirme stratejisi” olarak değerlendirdi. Akçam, “Devlet, vatandaşın faiz geliriyle kazanç elde etmesini sınırlamak istiyor. Bu da bize gösteriyor ki kredi faizlerinde düşüş kapıda. Yakında bankalar kredi vermek için yarışacak” ifadelerini kullandı.
Yüksek faiz konut satışlarını durma noktasına getirdi
Konut piyasasındaki durgunluğun en büyük sebebinin yüksek faiz oranları olduğuna dikkat çeken Akçam, özellikle konut kredilerinde yaşanan maliyet artışının vatandaşı alımdan uzaklaştırdığını belirtti.
Örnek veren Akçam, 1 milyon TL’lik konut kredisi çeken bir vatandaşın:
120 ay vade,
%3,39 faiz oranı ile,
Aylık yaklaşık 34.532 TL taksit ödediğini,
Toplam geri ödemenin ise 4 milyon 165 bin TL’yi geçtiğini ifade etti.
Bu durumun özellikle orta gelirli vatandaşlar için ev sahibi olmayı neredeyse imkânsız hale getirdiğini söyleyen Akçam, “Bu faiz oranlarıyla kimse krediye yanaşmıyor. Satışlar durdu, piyasada ciddi bir bekleme havası var” dedi.
Faiz düşerse, piyasada canlanma bekleniyor
Hakan Akçam, stopaj artışının sadece bir vergi artışı değil, ekonomik yön değişikliği sinyali olduğunu belirtti. “Devlet, faiz gelirini vergilendirerek cazibesini azaltıyor. Bu, yatırımcıyı ve vatandaşı krediye yönlendirme stratejisidir. Yakında bankalar kredi vermek için yarışacak. Konut, ihtiyaç ve ticari kredilerde faiz oranlarının düşmesini bekliyoruz” dedi.
Faiz düşüşüyle birlikte alıcı ve satıcının cesaretleneceğini ifade eden Akçam, “Piyasa yeniden canlanacak. Özellikle ilk kez ev alacaklar için bu büyük bir fırsat olabilir” diye konuştu.
Sadece vergi düzenlemesi değil, ekonomik strateji değişikliği
Kararın yalnızca teknik bir düzenleme olmadığını vurgulayan Akçam, “Bu, aynı zamanda faizden uzaklaştırma ve krediye yönlendirme politikasının işareti. Konut piyasasında yeni bir dönemin kapısını aralayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.