Haber: Betül Vural

Marmara Denizi'nde deniz suyu sıcaklığı, yüzeyde 20 santigrat derece olarak belirlendi. Deniz sıcaklığının yüksek olmasının tehlikelerine dikkat çeken uzmanlar, 2021 yılında Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununu tekrar gündeme getirdi. Konu hakkında görüşlerini paylaşan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, ‘’Müsilaj bu sularda dün oluşmadı. Daha öncesinde de vardı ama bu kadar yoğun değildi’’ diye konuştu.

Marmara Denizi’nde müsilaj sorununun yeni bir şey olmadığını vurgulayan Öztürk, ‘’Müsilaj, Marmara Denizi’nde 2007-2008 yıllarında da görüldü. Ondan öncesinde de vardı. Fakat İstanbul civarında oturanlar müsilajı yakın zamanda tanıdı’’ şeklinde konuştu.

Müsilajı tanımlayan Öztürk, ‘’Müsilaj, arıtma eksikliği nedeniyle kara kökenli kirliliğin denize verilmesi sonucu tek hücreli canlıların oluşturduğu aşırı üreme ile ortaya çıkmaktadır. Bazen beyaz bazen kırmızı renkte, bazen de sabun köpüğü şeklindedir’’ ifadelerini kullandı.

‘’Müsilaj, ulusal güvenlik sorunudur’’

2021 yılında müsilaj sorunu yaşayan Marmara Denizi’nde hala müsilaj birikintileri bulunduğunu aktaran Öztürk, ‘’Müsilajın devam etmesi ulusal güvenlik sorunudur’’ dedi.

Yoğun müsilajın neden olabileceği sorunlardan bahseden Öztürk, ‘’Deniz ulaşımında yoğun aksamalar yaşanabilir. Bunun daha önce örnekleri yaşanmıştır. Müsilaj, geçmişte gemilerdeki su sirkülasyonunu engellemiş, denizden su alınan sistemleri etkilemiştir. Ciddiye alınması gerekir’’ sözlerini kullandı.

‘’Hiçbir şey yapılmadığını söylemek yanlış olur’’

Bu konuda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarına da değinen Öztürk, ‘’Bu konuda çabalar vardır. Hiçbir şey yapılmadığını söylemek yanlış olur. Arıtmaların kontrolü, denetlenmesi gibi konularda çalışmalar yapılmıştır’’ diye konuştu.

Cengiz Holding yetmedi: Cennetkoy'da iki proje daha hayata geçiriliyor Cengiz Holding yetmedi: Cennetkoy'da iki proje daha hayata geçiriliyor

‘’Müsilaj son 30 yılın ihmalidir’’

Bu çalışmaların zaman alacağını belirten Öztürk, ‘’Bu son 30 yılın ihmalidir. Müsilaj bu sularda dün oluşmadı, daha öncesinde de vardı ama bu kadar yoğun değildi’’ dedi.

Deniz kirlenmesinin ciddi bir sorun olduğunun altını çizen Öztürk, ‘’Bunun önlenmesi için devlet kurumlarına, bakanlıklara, belediyelere, balık kooperatiflerine ve toplumun bütün bireylerine iş düşmektedir. İş birliği gerekir’’ şeklinde konuştu.

‘’Marmara’nın tamamen öldüğünü söylemek yanlıştır’’

Müsilajın besin zincirini etkileyebileceği yönündeki uyarıları değerlendiren Öztürk, ‘’Bu etkiler, balıkçılık faaliyetlerini kapsamakla birlikte, dipte yaşayan canlılarda toplu veya kısmi ölümlere de yol açabilir’’ ifadelerini kullandı.

Müsilajtan sonra izlenen deniz canlılarının bazılarında iyileşme ve gelişme gözlemlendiğini dile getiren Öztürk, ‘’Felaket tellallığı yapmanın bir anlamı yok. ‘Marmara tamamen bitti, öldü’ gibi söylemler yanlıştır’’ diyerek sözlerini noktaladı.

Editör: Betül Vural