İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve İBB'ye yönelik olduğu belirtilen soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Meclis Üyesi ve danışman İbrahim Özkan, İstanbul Adalet Sarayı'nda verdiği ifadenin ardından serbest bırakıldı. Özkan'ın, siyasi ilişkilerini ve hakkındaki iddiaları yanıtladığı savcılık ifadesi ortaya çıktı.
İbrahim Özkan, savcılıktaki ifadesinde Ekrem İmamoğlu ile tanışıklığının 2019 seçim süreci öncesine dayandığını belirtti. Seçim sürecinde CHP-İYİ Parti ittifakından Cumhuriyet Halk Partisi listesinden Büyükşehir Meclis Üyesi olduğunu söyleyen Özkan, tanışıklıklarının Meclis Grup Başkan Vekili olmasıyla arttığını ifade etti. Özkan, "Siyasi konuların dışında İmamoğlu'yla bir yakınlığımız yoktur" dedi.
Özkan, Bayram Taşkın'ın ifadesinde geçen telefon ve tablet bilgisayar konusuna da değindi. İfadesinde, bu cihazların Bayram Taşkın'ın belirttiği gibi 7'şer adet değil, tahmini olarak 4 telefon ve 5 tablet bilgisayar olduğunu söyledi. Bu cihazların, burs verdikleri çocukların ihtiyaçları doğrultusunda Ertan Yıldız tarafından "hayır amacıyla" verildiğini öne sürdü.
Özkan, kendi pozisyonu ve Ertan Yıldız'ın pozisyonu göz önüne alındığında, rüşvet almasının veya Ertan Yıldız'ın irtikap (mağduru) olmasının "hayatın olağan akışına aykırı" bir durum olduğunu iddia etti.
Bir başka iddia olan Eylem Özkan'ın reklam işi için kendisine ulaştığı ve İBB Emlak Daire Başkanı Kaan Sürmegöz'e yönlendirdiği konusuna ilişkin Özkan, Eylem Özkan'ı reklamcı olarak tanıdığını ve kendisini reklam alanı talebiyle aramış olabileceğini belirtti.
Özkan, reklam işinin teknik bir konu olması ve kendisinin siyasetçi olması sebebiyle ilgilisine (Kaan Sürmegöz) yönlendirmenin ötesinde bir eylemi olmadığını savundu. Özkan, "Benim bu işlerde bir imza yetkim bulunmamakta" diyerek, reklam mecrası tahsis edilmesinin ilgili yöneticilerin takdiri olduğunu söyledi. Ayrıca, kardeşinin reklam işi yaptığı iddiasını da reddederek, kardeşinin yangın mühendisliği alanında firması olduğunu ifade etti.
İfadesinde adı geçen diğer kişilerle (Murat Gülibrahimoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş, Ali Kıdık) olan ilişkisini de açıklayan Özkan, bu kişilerden bazılarını sadece tanıdığını, bazılarıyla ise samimiyetinin olmadığını öne sürdü.
